Berkin Elvan’sız Bir Yıl

2

Bir çocuk gördüm uzaklarda, gözleri kederli hatta korkulu. Niye geldim bu dünyaya der gibi bakışlarıyla bu kara gözlü oğlan, sevimli mi sevimli, hareketli mi hareketli ama bir o kadar da kuşkulu, tutunabilecek miyim bu gaddar dünyaya der gibi karanlık bakışlı.

Ama ben böyle yürek görmedim böyle sevgi, arkadaşlarına sevdiklerine değer veren, ablalarını kızdırmaktan zevk alsa da onlara adeta tapan, Tokatlı babanın Dersimli ananın biricik oğlu bu yürek gün be gün büyümekteydi ve neredeyse tüm Okmeydanı’nın maskotu olmuştu 14 yıl içinde.

Film izlemeyi özellikle de aksiyon filmlerini çok severdi. Yaşadığı şehre bol aksiyonlu bir film gelmişti son günlerde. Gezi Parkı, Taksim çevresinde çekilen filmin kahramanları da onun yakınları, akrabaları, arkadaşlarıydı çoğu zaman. Çocuk büyümekteydi gün be gün anlıyordu çevresindeki hırsızlıkları, kardeşi kardeşe düşürenleri, bütün hüzünleri yaşıyordu birer birer duydukça vurulanları coplananları.

Bir cumartesi gecesi Gezi’ye destek için Okmeydanı’nda yürüyüş vardı. Gazdan ne evde durabiliyordu Elvan ailesi, ne dışarıda. Sabaha kadar ayakta kaldılar, gün doğarken etraf sakinledi. Tanıdık birini bulursam alır kahvaltıya getiririm diye ekmek almak için fırına gitmeye hazırlanıyordu anne Elvan.

İşte o an onu gördüm uzaklarda, biraz çocuk biraz adam; anne senin ayağın sakat, bir olay olursa koşup kaçamazsın, ben gideyim, hem sokakta arkadaş bulursam kahvaltıya getiririm diyen bir çocuk adam. Sokakta bir arkadaşına rastlayıp top oynamak için sözleşiyor ve o sırada çatışma seslerini merak edip yolunu değiştiriyor.  Okmeydanı Gaziler Sokağı’nın köşesindeki bir binadan ona bağıranlara bakmak için kafasını uzattığında işte tam o anda çocukluğundan vuruluyor, devrim yüzlü, kara gözlü fidan.

Bir çocuk sevdim uzaklarda bir hastanede 269 gün boyunca, bir elinde yarın diğer elinde dün. Erken ihtiyarlamaktan biraz üzgün ama gururlu. Bir sabah hepimizden önce uyansın diye dualar ettim 269 gün boyunca, analar babalar evlatlarını gömmesin diye adaklar adadım, Gezi Parkında yetişen fidanlar büyüsün çınar olsun istedim, gizli bir ümide sarılarak ve biraz da küskün.

Ben böyle yürek görmedim böyle sevgi, hastane önü her gün daha da kalabalıklaştı, mahallenin köpeği Şila da gelmişti her gün inim inim inliyordu, nerede bir polis görse saldırıyordu, başından vurulan çocuğun başında bekliyordu. 3 mevsim uyudu, uyurken küçüldü, uyurken bitti ama uyurken insanları sağcısı solcusu ateisti dindarı birleştirdi, tek bir yürek yaptı. 11 Mart 2014’te 15 yaşında 16 kilo  bir bebek olarak gitti çocuk. Ekmek almaya giderken başından değil çocukluğundan vuruldu, umutlarından, geleceğinden, yaşama sevincinden vuruldu.

Ben böyle yürek görmedim böyle sevgi, bir cenaze düşünün ki yıllarını devlete vermiş adamların, kitapları cilt cilt olmuş yazarların bile göremediği bir kalabalık. Bütün yürekleri okşayan, bütün hüzünleri birleştiren 15 yaşında bir çocuk. Anaları yuhalatan, çocuksuzları aile saymayanlara inat gün be gün büyüyecek, 15 değil 115 yıl yaşayacak. Belki kendisi gizli bir ümide sarılıp küstü yaşama ve gitti ama Berkin Elvan artık bizler için ölümsüzdür.

Bir çocuk görüyorum hep uzaklarda, GÜLÜMSÜYOR.

fft99_mf4148015

(Bu yazıyı yazarlık atölyesi dersinde öğretmenim olan Özen Yula’nın verdiği bir ödev için yazdım. Bir şarkının sözlerini bir yazı içine yedirmemizi ve bir öykü yazmamızı istemişti Yula. )

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz