Doğunun Sırlarını Keşfedin: Kemaliye

0

2 Kadın Anadolu’da olarak Tourjuva ile gerçekleştirdiğimiz Kemaliye-Tunceli seyahatimizin ilk durağı gizemli atmosferi ve tarih kokan sokaklarıyla dikkat çeken Kemaliye oldu. Erzincan Havalimanı’nda bizi nisan ayının son günlerine göre oldukça ısıtan pırıl pırıl bir güneş karşıladı. Kemaliye’ye bir yanımızda Anadolu’nun Osmanlı döneminden kalan en eski demiryolu diğer yanımızda Fırat’ın kolu olan Karasu eşliğinde, tünellerden ve köprülerden geçerek 2,5 saatte vardık.

Eski adı Eğin olan Kemaliye’ye adını Mustafa Kemal Atatürk vermiş. Eğinlilerin Kurtuluş Savaşı’nda Kuva-yı Milliye güçlerine vermiş olduğu maddi ve manevi desteği unutmayan ulu önderimiz 1922’de TBMM kararı ile Eğin’in ismini kendi adına ithafen Kemaliye olarak değiştirmiş.

Çok yağmur alan bir bölge olduğu için üst katları saçla kapanmış ahşap iki katlı evler, bir merkez etrafında toplanmış tahta kepenkli dükkanlar, yörenin özel tatlısı olan Lök yapım atölyeleri, Arnavut kaldırımlı dar ve çıkmaz sokakları, bol yeşilli, meyve ağaçlı yolları ile masalsı bir belde burası.

İster konut ister iş yeri olsun her yapının kapısındaki tokmak çok özel işçilikle yapılmış ki Kemaliye bu tokmaklarıyla da çok ünlü. Motifleri ve sesleriyle bin yıllık bir tarihin kapısını aralayan tokmakların anlamları da çok özel. Yabancı erkek misafirler üstte bulunan kalın sesli tokmağı, kadın misafirler ise alttaki ince sesli tokmağı çalıyor. Lamba motifli bir kapı tokmağı evin ocağı sönmesin hayat daim olsun anlamını taşırken kuş motifi ev sahibinin gurbette bir yakınının olduğu ve haber beklediği anlamına geliyor.

Dünyanın ikinci büyük kanyonu

Kemaliye’nin doğal güzellikleri saymakla bitmez ama dünyanın ikinci büyük kanyonu Karanlık Kanyon listede görülmesi gerekenler listesinde ilk sırada benim için. Munzur Dağları’nın eteklerinde bulunan bu kanyon, Munzur Çayı’nın suları tarafından oluşturulmuş. Karanlık Kanyon‘un yol yapımına 1870 yılında o zaman bölgede yaşayan halk tarafından başlanmış. 2002 yılında araç kullanımına da açılan kanyonun yolu tam 132 yılda tamamlanmış.

Macera tutkunları için adrenalin yüklü pek çok olanak sunan kanyonda tekne turu yapmak seyahatinizin en keyifli anlarından olacaktır. Kendinizi Norveç Fiyordlarında ya da İsviçre’de bir göl gezisinde hissedebilirsiniz. Yemyeşil suda ilerken sağlı sollu sarp kayalıklar, güneşin gördüğü yerde çıkan yeşillikler, insan eliyle açılan tünellerle kaplı Taş Yol manzarası sizi bambaşka diyarlara götürecek zihninizde.

Her ne kadar cesaret etmeye çekinsek de Armağan ile zipline yapmadan dönmediğimize çok mutluyuz. Dünyanın ikinci büyük kanyonunda, Munzur Dağları’nın arasında, Fırat Nehri’nin Karasu ırmağı üzerinde böyle bir deneyimi bir daha ne zaman yaşar insan? Kemaliye’den kanyona 20 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık ve doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için kanyon harika bir seçim.

2009 yılında Kemaliye ilçesinde açılan Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Parkı Müzesi bölgenin görülmesi gereken bir başka hazinesi. Başlangıçta bölgenin doğal zenginliklerinin sergilenmesi amacıyla oluşturulan müze zamanla daha da genişletilerek ziyaretçilerin beğenerek gezdikleri bir çekim merkezi haline gelmiş. Ülkemizin tek ve belki dünyanın sayılı tıbbi jeolojik örnekleri ve soyu tükenmiş memeli türlerinden Anadolu Parsı’nın sayılı örneklerinden birisinin derisi bu müzede bulunmakta.

Türkiye’nin köylerini yıllardır gezen biri olarak Sırakonak Köyü bugüne kadar gördüklerimin en etkileyicilerinden diyebilirim. Kemaliye’ye 5 km. mesafede olan Sırakonak, Fırat vadisine kurulmuş ve su kanallarıyla, doğasıyla, tertemiz parke taşlı sokaklarıyla, masallarda geçen köyleri andırıyor. Kış aylarında nüfusu yok denecek kadar az olsa da şehirde yaşayan köylülerin yazın köye dönmesiyle epey hareketli oluyormuş etraf.  Köyün girişinde bizi karşılayan muhtar Cengiz Soğukpınar’ın eşliğinde köyü gezerken ilk durağımız Sırakonak Kültür Evi oldu. Eskiden köyün okulu olan bina, köy halkının bağışladığı antika eşyalarla, tarihini anlatan yazılarla, şark köşeleriyle sizi geçmişe bir yolculuğa çıkarıyor. Evlerin hikayelerini dinleyerek, kapı tokmaklarının motiflerinin anlamını öğrenerek gezdiğimiz köyün temizliği, evlerin bakımı bizi Kemaliye’de bir kez daha şaşırttı.

Sırakonak Köyü ile komşusu Apçağa Köyü arasındaki Dostluk Yolu, doğa severler ve yürüyüş tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Biz bahar mevsiminin başlangıcında bu yolda yürüme şansı yakaladığımız için yeşilin çok farklı tonlarını, beyaz, pembe bahar dallarını, olmuş çağlaları, kırmızı dağ lalelerini görebildik. Köyün eski adı Peğir aynı zamanda sadece bölgede yetişen bir endemik çiçek.

Yürüyüş yolunda tabelalarda yazan manilerin ne anlama geldiğini muhtar Cengiz Bey’e sorduğumuzda, hikayesini şöyle anlattı; köyde iş imkanının fazla olmaması nedeniyle her evden bir erkek mutlaka göç edermiş. Erkekler gurbete gittiğinde kadınların arkalarından söyledikleri manilermiş bunlar.  Sıla özlemi insana neler yazdırıyor, öyle değil mi?

Orada bir köy var uzakta

Gelelim yazının sürprizli sonuna. Hani çocukken dilimizden düşmeyen bir şarkı vardır,

Orada bir köy var uzakta

O köy bizim köyümüzdür

Gezmesek de tozmasak da

O köy bizim köyümüzdür

İşte o köy, bu köy; Apçağa Köyü.

Dizeleri yazan şair ve yazar Ahmet Kutsi Tecer’in doğup büyüdüğü bu köyü ziyaret eden, güneşi bu köyde batıran tourjuvistler * olarak unutulmayacak bir gün yaşadık.

Kemaliye’nin yöresel yemeklerini çok hoş bir konak avlusu içinde tadacağınız Kadı Sofrası kesinlikle tavsiyemdir. Konakladığımız Vadi Otel ise gerek doğa içindeki konumu, gerekse yöresel kahvaltı ve yemekleriyle rahatlıkla tercih edebileceğiniz yerlerden.

Kadı Sofrası: Taşdibi mah. Müftü sok. Eski Medrese Binası, Kemaliye 0542 595 5507

Vadi Otel: Apçağa Köyü, Çerez Mevkii No.5 Kemaliye, Erzincan 0542 591 1556

Bu gezimizde bize rehberlik yapan Cengiz Altuntaş’a teşekkürlerimizle.

*Tourjuvist, Tourjuva ile seyahat eden gezgin.    

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz