İnsanlık için küçük bizim için büyük adım

6

Siz ne zaman kendiniz bakkala gittiniz? Karşıdan karşıya geçerken hiç bir büyükten yardım istediniz mi? İlk kez dolmuşa binip çarşıya indiğinizde kaç yaşındaydınız?

Bu sorular geliyordu ne zamandır aklıma. Ne komikti, karşıdan karşıya geçeceğim ilk zamanlarda gözüme kestirdiğim, iyi niyetli ! olduğuna inandığım bir büyüğe “teyze, amca beni karşıya geçirir misiniz” derdim. Bundan 30 yıl önce insanlar iyiydi ülkemde, yardımseverdi, art niyet, sapkın düşünceler yoktu, ya da biz şanslıydık. Gazetelerin üçüncü sayfa haberleri bu kadar renkli olmazdı.

Kızım büyüyor ve maalesef  bizim çocukluğumuzdaki gibi değil ortam.  Sitede oturmadığımız için-en azından kışın- kızımın öyle sokağa çıkıp oynama şansı da yok. Peki bu çocuk nasıl sorumluluk alacak, kendi başına bir kalem almaya gidemeyecek mi? Uzun zamandır bunu düşünüyordum. Oturduğumuz apartman aslında çok cadde üstü değil ama caddeye bağlanan en işlek ara sokakta yer alıyor. Bununla beraber meyve, sebze, şarküteri aldığımız dükkan hemen apartmanın arkasında ve pek o kadar arabanın geçtiği bir yerde değil. Kaldırımdan yürürseniz tabii. Geçenlerde kızıma ” gidip peynir alır mısın? ” dedim çok şaşırdı, heyecanlandı haliyle. Buzdolabından peynir getir demedim, git marketten al dedim. Ben mi, şimdi mi, sen olmadan mı…gibi arka arkaya sorular geldi ve bir de teklif: marketin yanındaki kırtasiyeden de silgi alayım mı? Al tabii dedim çünkü marketle kırtasiye yan yana. O markete giderken camdan onu izledim, gayet güzel gitti ve döndü. Tabii ben hemen marketi arayıp, kızım geliyor, aman pof poflayın, sen artık yalnız mı geliyorsun bravo deyin filan diyecektim ki, açar açmaz karşıdaki ses: “ablaaaa seninki burada, peynir aldı, vallahi peyniri almadan parayı vermedi, çok akıllı”… Peynir elinde, silgi cebinde geldi. Buraya kadar tamam.

Bu sabah canı okula gitmek istemedi ve anne kız kahvaltı keyfi yapmak istedi canımız. Evimizin yakınındaki simitçiden sıcak simit çıkma zamanı. Evet; market, kırtasiye kolaydı, şimdi sırada sadece tek yön olan ve fakat biraz daha araba trafiğine açık bir yol vardı. Deneyimlemesi için tam zamanı. Sabah erken, çok araba yok, oto yıkamada trafik yok, bu saatte kim araba getirir, camdan da bakarsam bu iş tamam  ve “simit almaya gider misin” dedim. Hoplaya zıplaya giyindi, ben sana camdan bakıyorum dedim. Aşağı indi, apartmandan karşı kaldırıma geçti, yolu da geçip kapısını göremediğim simitçiye girdi. Üç dakika , beş dakika geçti çıkmıyor. Simitçinin kafe kısmını görüyorum ama giriş kısmı arka tarafta kaldığından göremiyorum. Alt tarafı iki simit alacak, yok ortada. Simitçiyi arıyorum, telefona yanıt vermiyorlar. 7-8 dakika oldu çocuk yok, gel de çıldırma. Tam aşağı inmek için camı kapatıyordum ki, benim bıdık eli yana yana simit getiriyor. Meğer sıcak simit al demişler, o da çıkmasını beklemiş, eh bir de sıra varmış. “Keşke çıkıp bir işaret etseydin” dedim, “yaa sıramı kapsalardı” dedi. O arada “anne bir ara simitçinin telefonu çaldı ama çok yoğunlardı açmadılar, o sen olabilir misin” dedi. Eeee kem küm…

Bugün insanlık için küçük ama bizim için büyük bir adımdı, bir haftada bu heyecan yeter, en azından başarabildiğini anladı. “Artık yolun diğer tarafındaki kitapçıya da giderim değil mi?” dedi. “Yok, o kadar da değil” dedim. Şimdiki çocuklarda da bir özgüven patlaması var ki…Bu bünye için bu kadar heyecan yeter, devamı bir süre sonra…

6 YORUMLAR

  1. Alllaaaaahhhhh, hazırlan artık, karnında sürekli bir yumruk yeme hissi oluyor, kafanda karıncalar dolaşıyor, hop oturup hop kalkıyorsun, ama sonra alışıyorsun. :-) Ben alıştım, sıra sende…Çok iyi yapıyorsun.

  2. Durucum cok tebrik ederim seni…ben bizimkini markete gonderemeyecegim gibi. karsiya gecmesi lazim yaya gecidinde arabalar masallah hic durma tesebbusunde bulunmuyorlar valla…

  3. Ben de sık sık benzer şeyleri düşünüyorum. Kızım 9 oluyor neredeyse ve kocaman bir sitede oturuyor olmamızın sıkıntısıyka, henüz tek başına anneannesinin evinin altındaki pastaneden öteye gitmişliği yok. Ben onun yaşındayken okuluma yürüyerek gider, bir de cadde geçerdim. Bunu nasıl kazandırabileceğimi ise bilemiyorum ve içten içe kıvranıyorum.
    Sizin esnafı bol bir yerde oturuyor olmanız bu açıdan büyük şans olmuş :)

    • Evet evet, biz onlar kadarken okula yürüyerek giderdik tek başımıza. Zaman o zaman değil tabii, ne yapalım bizimkiler de biraz geç alışacak sosyalleşmeye sanırım. SEvgiler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz