Kemerlerinizi Bağlayın

1

Kendime fazla geldiğim günlerdeyim. Yemek, içmek, nefes almak fazla geliyor bugünlerde. Çok karamsarsın diyebilirsiniz, hani nerede kaldı senin pozitifliğin diyebilirsiniz, kızabilirsiniz, eleştirebilirsiniz, hatta benden nefret edebilirsiniz. Öyleyim, öyle olma hakkımı kullanıyorum. Kimseye yük olmadan, kalabalıktan kaçarak, kendime aynada bile bakmayarak birkaç güne ihtiyacım var sanırım. İşte bugün biraz kaçmak istedim ve iki saatliğine telefonumu kapattım, sinemaya gittim. Kaçtım diyorum ama daha bir yüzleşmeye gitmişim meğer. Filmin konusu, öne çıkardığı – bana göre – karakterler, zaman, mekan…Hepsi daha da derinlere gitmemi sağladı.

Ferzan Özpetek’in gerçek bir hikayeden esinlendiği Kemerlerinizi Bağlayın filmi, yine bir Özpetek klasiği olarak İtalya’da geçiyor. Bizden yanların çok olduğu; hızlı konuşmalar, sokak tartışmaları, aceleci akdeniz sıcakkanlılığı, müzik gibi öğelerle filme öyle bir giriyorsunuz ki bitmesin istiyorsunuz. Antonio ile Elena önceleri gizli bir aşk yaşarlar ve evlenirler. 13 yıl sonrasında devam eden filmde çok duygusal anlar yaşıyor, hayatınızı, ilişkilerinizi sorguluyor, yaşamın aslında nasıl pamuk ipliğine bağlı olduğunu görüyorsunuz.

Almadovar hayranı olarak filmi biraz onun tarzında buldum fakat ruh halimden mi bilmem epey göz yaşı döktüm. Yok sakın çok duygusal zannetmeyin dedim ya benim ruh halim…Yoksa çok güldüğüm yerler de oldu.

Sevgi, tutku, aile hepsini bulacağınız filmi ben beğendim, birkaç saatliğine kaçmak istiyorsanız bu hayattan deneyin derim. Çıkınca herşey aynen devam ediyor ama bozulmaca yok.

1 Yorum

  1. Nedense ben de derin bir huzun ve gelecek endisesi icindeyim . Her sey basiyor. Nedense agir bir depresyon ortami , ahtapot gibi sarmis hissediyorum . Toplumlarin da doktorlari olaydi. Tek tek ugrasacaklarina kulliyen toplumu tedavi edebilseydiler. Bu vesile ile doktorlarin tip bayramini kutluyorum . Ferzan Ozpetek i cok seviyorum . Almadovar a bayiliyorum . İste agir bir depresyon vakasi olarak hezeyanlar icindeyim . Banu nun dunyasinda kah geziyor, kah icim hopluyor.. gunler gecmek bilmiyor…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz