Seferihisar Cittaslow

9

Ne kadar yoğun ve stresli günler yaşadık son bir aydır…Ülkemizin, şehrimin yaşadığı eylem dolu günlerden sonra Duru’yu sokan arının zehirli olması sonucu hastanede geçen iki gece, sonrasında benim zehirlenmem ve tekrar Duru’yu aşı sokması …bazen derler ya geldi mi üst üste gelir diye, yine de buna şükür diyerek çıktık yola dün sabah. Şu an Seferihisar’dayız efendim. Bundan üç yıl önce anneanne-anne-kız arabaya atlayıp minik bir Ege turu yapmıştık. Detay için bir tık buraya. Bu sefer üçümüze dedemiz de eklendi ve Türkiye’nin ilk sessiz şehir (cittaslow) ünvanını alan Seferihisar’a geldik.

Birkaç gün önce Duru hastanede yatarken hem ona değişik bir aktivite olsun diye hem de merakı olduğundan rüzgar sörfü yapabileceğini söylemiştim. Sevgili Armağan Portakal bahsetmişti; Seferihisar’da bir okuldan…Annemle babam da sakin, huzurlu, kafa dinleyecekleri bir tatil mekanı arıyordu, Armağan hemen okulun yanında Teos Ormancı Tatil Köyü’nden bahsetti. Annemlere de uyunca hep beraber çıktık yola. Önce Teos’un tarihinden ve anlamından bahsedecek olursam Seferihisar ilçesi topraklarında en eski yerleşim yeri  olup , M.Ö. 2000’de  Akalardan kaçan Giritliler tarafından kurulduğu ve Karya’ lıların bir kenti olduğu biliniyor. Yani yöreye 4000 yıldan bu yana bir yerleşim var. Teos Ormancı Tatil Köyü ise bize ailece eski zamanlardaki tatillerimizi anımsattı. Kamplara giderdik eskiden, babamın çalıştığı yerin kamplarına. Samimi, sıcak, öyle lüksün filan olmadığı hatta biraz derme çatma ama temiz oda temiz yemek mantığının esas olduğu özellikle de güleryüz ve hizmet kalitesinin önemli olduğu yıllar. Teos Ormancı da iki gün için bizde bu duyguları uyandırdı. Ağaçlar altında masalar, açık büfe ama en fazla altı-yedi çeşit yemek, hasır şemsiyeler, kumlanan şezlonglar, odaya çıkarken ayak yıkanan musluklar, tavla, okey…Kalabalık değil, defile yapan kadınlar, onu bunu kesen amcalar yok, marka güneş kremlerinin yolu düşmemiş, kafana atar gibi servis yapan garsonlar hiç yok, samimi, içten genç delikanlılar var çayınızı getiren, şemsiyenizi açan, “sizin misafirliğinizle büyüyeceğiz” diyen işletmeciler var burada, kısacası iki gün için olumlu bir izlenim var, sonunu da böyle getirirsek detaylı bir yazı yazacağım Teos Ormancı hakkında ama şimdi bizim rüzgar sörfü maceramıza döneyim biraz.

Bu sabah Duru’nun büyük heyecan ve umut dolu beklentisiyle ilk derse gittik. Bizim bıdığa göre ayakkabı tabii ki yoktu, en yakın numarayı buldu Janine, tişörtü, can yeleği her şey tamamdı. İlk olarak denge çalıştı. Kayak yapmasından mı, su balesinin etkisi mi bilmem denge adına her şey tamamdı. Sıra karada yelken dersine geldi. Eh bizimkinin cüsse belli, rüzgar belli, yelken belli, kuvvet belli:) Aslında Duru’ya göre yelken varmış ama burada olmadığından, Duru’nun kuvveti de mevcutlara yetmediğinden bizim rüzgar sörfü maceramız bir sonraki yaza kaldı. Şahsen ben üzüldüm çünkü bir saat de olsa kendi başına kalacak ben de biraz nefes alacaktım. Burada biraz bencil anne kıvamındayım biliyorum ama iki gündür dakikada kaç kez “anne bi gel” sözünü duydum bilmiyorum. Bizim için bu yaz sörf hayal oldu ama sizin için gerçek olabilir çünkü burası yani Akarca Spor gerçekten mükemmel olmuş. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından desteklenmiş ve belediyenin spor kulübüne ait bu merkezde eğitimciler gerçekten işin ehli. Okan Aslay, İstanbul’da profesyonel iş hayatının içindeyken bir anda her şeyi bırakıp kendini buraya bu işe adayanlardan. Ne çok insan var değil mi son günlerde yaşadığımız sistemin dışına çıkmak isteyen…

Eşi Janine de onunla, anaokulu öğretmeni ve bugün Duru ile kurduğu iletişimden gördüğüm kadarıyla çocuk dilinden çok iyi anlıyor. E Armağan Portakal benim canım arkadaşım ise zaten bir hayat gurusu. O sakinliğinin altında nasıl bir yaşanmışlık, nasıl bir doluluk taşıyor anlatamam. O da eğitmenlerden ama ne yalan söyleyeyim ben iki gündür onu izliyorum sürekli ve ne çıkarımlar yapıyorum insanlık adına…yine çenem düştü parmaklarım yoruldu ama diyeceğim o ki siz bir Seferihisar’a gelin ve Akarca aklınızın bir köşesinde olsun. Bu arada mavi bayraklı plaj burası, biz şimdi Sığacık’a gidiyoruz yine yazarım ben…

 

9 YORUMLAR

  1. Çok imrendim..Keyfiniz bol olsun.
    Bu arada yaşanan sıkıntılı zamanlar için geçmiş olsun…
    Okurken bile keyif aldığım yerleri, yaşamak da isterim. Sığacık çok gitmek istediğim biryer çünkü.
    Yeni maceraların yazılarını bekliyoruz :)
    Armağan Hanım’a da çok selamlar ve sevgiler…
    Tatiliniz huzur ve keyifle geçsin…:)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz