Royal Ontario Müzesi

0

Toronto gezimizin sonuna yaklaşırken bu defa Royal Ontario Müzesi oldu durağımız. Özellikle kışın Toronto’da çocukla gezilecek yerler deyince yerli yabancı herkesin aklına ilk gelen isimdir herhalde burası. Daha binanın girişinden farklı bir yer olduğunu anlıyorsunuz. Queens Park Caddesi üzerine bırakılmış dev bir kristal gibi duran bina, müzelerle hiç ilgisi olmayan birini bile önünden geçerken cezbedebilir. Ki kızım gelmeye çok istekli değilken binayı görünce bir keyiflendi ki ben bile şaşırdım.

Mimar Daniel Libeskind tarafından yapılan bina 1914 yılında ziyaretçilerine açılmış.İçinde arkeoloji, paleontoloji, mineraloji, zooloji ve jeoloji müzelerini barındıran bina tam bir doğa tarihi ve sanat şaheseri.  Özellikle dinazorların bulunduğu kat ile 7’den 70’e herkesin ilgisini çekiyor. Şöyle ki her bir parçanın önünde bir grup eğitmenleri tarafından verilen bilgileri dinliyor. Bazen bir anaokulu grubu bazen de üniversite öğrencileri. Bilgiyi görerek öğrenmek kadar sağlıklı bir şey olabilir mi?

Afrika sanatı, Avrupa ve Kanada tarihine ait parçaların da bulunduğu müzede özellikle çok sayıda fosil görüyorsunuz. Müzenin en sevdiğimiz bölümlerinden biri de sergilenen hayvanların kürklerinin bir örneğine elimizle dokunup hissetmemiz oldu.

Kanada’da çıkan taşların rengi de taş koleksiyonu olan Duru’yu büyüledi.

Kuzey Amerika’nın en büyük müzelerinden olan Royal Ontario Müzesinde çok rahat iki saatiniz geçiyor. Özellikle Ocak ayında eksilerde olan havada yapılacak güzel bir aktivite olacaktır.




CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz