29 Ekim Öncesi Tatilde İstanbul’da Ücretsiz Neler Yapılabilir?

1

Eylül ayı ile beraber İstanbul’da tam anlamıyla bir sanat şöleni yaşanıyor. Sergiler, festivaller, bienal yetişene aşk olsun. Üstelik neredeyse çoğu ücretsiz gezilebilen bu etkinlikler hem yetişkinler hem de çocuklar için büyük bir fırsat. Ben de 29 Ekim öncesi tatilinde  İstanbul’da ücretsiz neler yapılabilir nerelere gidilir, hangi sergiler gezilebilir diye soranlara birkaç öneri sunmak istedim.

Abdülmecid Köşkü, “İçimdeki Çocuk” Sergisi

İstanbul’un en ihtişamlı köşklerinden olan ve Bağlarbaşı Korusu içinde yer alan Abdülmecid Köşkü’nde “İçimdeki Çocuk” adlı sergiyi 10 Kasım’a kadar gezebilirsiniz. 16.İstanbul Bienali kapsamında olan bu sergi Ömer Koç’un özel koleksiyonundan bir seçki. Özellikle çocukların çok ilgisini çekecek sergide hem açık hem kapalı alanda Türkiye’den ve dünyadan 60’a yakın sanatçının eseri bulunuyor.

Köşkü ve koruyu istediğiniz zaman gezemeyeceğiniz için – özel mülk – büyük bir fırsat bu sergi. 19.yy sonlarında Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından av köşkü olarak yaptırılan bu Osmanlı eseri, aynı zamanda İstanbul Erkek Lisesi’ni de yapan mimar Alexandra Vallaury’ye ait. Köşk, şu anda Koç topluluğu spor kulübüne ait ve koru içinde yürüyüş alanları, kafe, restoran da mevcut. Pazartesi günleri dışında her gün 11:00 – 19:00 arası gezebilirsiniz fakat erken saatte gitmenizi tavsiye ederim, çok sıra oluyor.  Araçla gidecekler için bir uyarı, koru içine aracınızla giremiyorsunuz, yakında İspark mevcut. Özellikle çocukların çok ilgisini çekecek olan eserlere dokunmak kesinlikle yasak. Sergi kitapçığını almayı ihmal etmeyin, çok keyifle hazırlanmış ve gezerken bulmaca çözer gibi eserleri buluyorsunuz.

Abdülmecid Köşkü’nden çıkıp yürüyerek Kuzguncuk’a inmeye ne dersiniz? Yokuş aşağı çok kolay yürünecek bu yolu, hava da güzelse yürümeye doyamayacaksınız. Kuzguncuk İcadiye Caddesi’ne ulaştığınızda açsanız Pita’da güzel ev yemekleri yiyebilir ya da Kosinitza Kafe’de çay kahve molası verebilirsiniz.

Kuzguncuk, İstanbul’da keyifli vakit geçirmek isteyenlerin son yıllarda gözde semtlerinden. Mahalle kültürünü koruması, şirin kafeleri, tasarım mağazaları, organik ürün satan dükkanları, kitapçıları, sanat galerileri ile pek çok aktiviteyi bir arada yapmak ve aynı zamanda Boğaz havası almak isteyenler için şehrin en sıcak yerlerinden.

Imoga Art Space, Eti Behar, “Cielo” Sergisi

Kuzguncuk’a gittiğimde mutlaka uğradığım Imoga Art Space’de 9 Kasım 2019’a kadar Eti Behar’ın “Cielo” adlı sergisi var. Geçtiğimiz günlerde dostlarımla gezdiğim sergide Eti Behar’ın da bulunması benim için çok büyük bir şanstı.  İspanyolcada “cennet” anlamına gelen serginin isminin nereden geldiğini, yaratıcısı Eti Behar’dan bizzat dinledim. “Çalışma alanım, çalışma saatlerim, benim yarattığım kendi cennetim. Bu dünyada pek çok kötülük var, ölüm var, kaçış var, ben yarattıklarım ile bir anlamda kendi cennetimi yaratıyorum.”  diyen Eti Behar neden cennetinde sadece dişi figürlere yer verdiğini de kadının varoluş için erkeğe ihtiyaç duymadığını düşündüğü şeklinde açıklıyor.

Eserlerinde bereketi temsil eden Kibele’den etkilenmekle beraber, eserleri onun kendi Kibeleleri. Bu serinin ilk örnekleri sergide olmasa da seri için çalıştığı pek çok eseri görebiliyorsunuz. Kibele’den Cinderella’ya diyerek günümüzdeki ikonlaşmış figürlerle birlikte düşünmüş Kibeleyi. Abartılı yuvarlak hatlı doğurgan kadını temsil eden figürler olmakla beraber trans figürleri de çalışmış. Eti Behar çalışmalarında cinsiyeti işlemiyor, onun soyut bir estetik kaygısı var ve estetiği de oraya aktarmaya çalışıyor.

Ben Eti Behar’a hayran kalıp ondan ilham alırken onun da bu alanda kimlerden ilham aldığını sormadan edemedim. İngiliz heykeltraş Henry Moore ve çağdaş heykeltıraşlardan Anthony Cragg favorilerindenmiş. Ayrıca yaşamın kendisi de bana ilham verdiği için belki de bu yüzden hep bir cennet yaratma kaygım var diyen Eti Behar aynı zamanda gördüğüm en zarif kadınlardan. Yolunuz Kuzguncuk’a düşerse, Imoga Art Space’de Cielo sergisini gezebilirsiniz. Alt katta da halen devam etmekte olan Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Eren Eyüboğlu resim sergisi mevcut.

Meşher, “Kalıpları Aşınca” Sergisi

Kuzguncuk’tan Üsküdar’a, oradan motorla Karaköy’e ve 144 yıllık tünelden tramvayla İstiklal Caddesi’ne çıkmak demek İstanbul’u yaşamak demek. Şehre özgü toplu taşıma araçları ile keyifli bir seyahat sonrası Meşher, ilk sergisi “Kalıpları Aşınca” ile sizi bekler. Vehbi Koç Vakfı tarafından eski Arter’in yerine açılan Meşher, vakfın sanat, kültür merkezlerinden biri. Meşher ne demek derseniz, Osmanlı Türkçesinde “sergi mekanı” anlamına geliyormuş.

Kalıpları Aşınca ya da Beyond The Vessel, 13 çağdaş seramik sanatçısının çalışmalarını efsaneler, masallar ve mitler eşliğinde bir araya getiriyor. 22 Aralık 2019’a kadar gezilebilecek sergiyi özellikle çocuklarla gezebilirsiniz. Sırt çantası ile gitmemenizi öneririm çünkü eserlere çarpma riski çok oluyor.

Not: Meşher, 29 Ekim’de kapalı

Sergiden çıkıp meşhur Mandabatmaz’da bol köpüklü Türk kahvesi de içersiniz herhalde.

İstanbul Bienali’nin üç bacağından biri olan Pera Müzesi, Meşher’e sadece 200 metre mesafede, belki gitmişken oraya da uğrayabilirsiniz. Yalnız unutmayın bienal 10 Kasım’da bitiyor.

Önce hafta sonu tatili, sonra 28 Ekim çoğu yerde yarım gün, 29 Ekim tatil , işte size İstanbul’u yaşamak için fırsat. Üstelik bahsettiğim tüm sergiler, ücretsiz. Ekim ayında havalar hala güzel gidiyorken bu fırsatlar kaçmaz.

Unutmayın 29 Ekim’de Bağdat Caddesi, Suadiye ışıklarda saat 18:00’de geleneksel Cumhuriyet yürüyüşü için buluşuyoruz.

(Fotoğraflar: Ayşegül Bahar İnam, Elif Baltalı, Fadıl İnam)

Abdülmecid Köşkü: Kuzguncuk, Kuşbakışı Cd. No:18, 34674 Üsküdar/İstanbul

Imoga Art Space: Kuzguncuk mah. İcadiye cad. 42A Kuzguncuk

Meşher: İstiklal Cd. No: 211, 34433 Beyoğlu/İstanbul

Mandabatmaz: Asmalı Mescit, Olivia Geçidi 1/A, 34430 Beyoğlu/İstanbul

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz