Çok Fena İstek’liyim

1

Kaç yıl geçti aradan ayrı gayrı…23 yıl geçmiş tam tamına, liseden mezun olalı. Offf diyor insan değil mi? Ben mezun olduğumda doğan bir çocuk şu an evli barklı çocuklu muhtemelen. Ben de evli, mutlu, çocukluyum ve mezun olduğum okula konuşmacı olarak gidiyorum, düşünebiliyor musunuz? Bir zamanlar oturduğum sıralarda şimdi başkaları oturuyor ve ben onlara masanın öteki tarafından konuşuyorum. Bu neye benziyor biliyor musun sevgili okur, birinin hayatını kurtarırsın da kahraman ilan edilirsin ya, işte bugün hissettiğim tam da oydu. Belki sana abartı gelecek biliyorum ama işte öyle hissettim…Okulun her yerine afişlerim asılmış, gençler kitaplarımı satıyor, kapıda kraliçeler gibi karşılanıyorum…İnsanlık için belki çok küçük ama benim için çok büyük bir gündü bugün.

fotoğraf (10)

Bizim zamanımızda spor salonu olan bina genişletilmiş ve son derece modern bir lise olmuş. Bizim zamanımızda sadece lise olan bölüme ise anaokulu ve ilkokul yapılmış. Benim konuşmam lise bölümünün kütüphanesindeydi ve size şöyle anlatayım, boğaza karşı manzarası olan, açık renk döşenmiş, ahşap raflardan oluşan, pastel renklerde koskocaman bir kütüphane. İnsanın okudukça okuyası gelir, yazdıkça yazası burada. Gençler oturmuş beni bekliyorlardı. Sekizinci sınıflar ve lise bölümü öğrencileri vardı. Hepsi pırıl pırıl, hepsi zeki, hepsi hanımefendi beyefendi. Ön yargılarım vardı açıkçası giderken, bizim zamanımızdan bu yana öğrenciliğin çok değiştiği, şimdiki gençlerin daha sorumsuz daha rahat olduğu söyleniyordu. Gerçi Gezi zamanında bu ön yargılar yıkıldı ama işte bir özel okul lise öğrencisi tanımı yerleşmiş kafama nedense.

fotoğraf (11)

Lise yıllarımı, hayallerimi, gerçeklerimi, kitaplarımı, blogumu, işimi anlattım. Araya filmlerden kesitler ekledim, hikayeler paylaştım ve su gibi akıp geçti bir saat. Size çok samimi söylüyorum tek bir kıpırdanma, şımarıklık, ilgisizlik olmaz mı! Olmadı. Pür dikkat dinlediler, sonunda öyle sorular sordular ki, en ilgili yetişkinin aklına gelmez.

fotoğraf (9)

Gurur duydum okulumla,  okulumun yetiştirdiği bizlerle ve yine okulumun yetiştireceği gelecek nesillerle…

Onlara son söz şunu söyledim;

Hiç bir şey, hiç bir başarı altın tepsiyle sunulmuyor. Başarılı insanlar bu başarıyı yakalayana kadar çok düşüyor, hayal kırıklığına uğruyor, dışarıdan darbe alıyor fakat hayalleri, hedefleri varsa kalkıp koşma gücünü buluyor. İşte başarılı insanla başarısız insanı ayıran en büyük fark bu, düştüğünüzde olaya bakış şekliniz…”Hayat sana güzel” dediğimiz pek çok insan sadece şansı yaver gittiği için değil, çok çalıştığı için bir yerlerde..

İşte böyle… Konuştuk, dertleştik, güldük, ayrıldık. Bugün Belde’li olmaktan, İstek’li olmaktan gurur duydum gerçekten. Herkesin hayallerine ulaşması dileğiyle…

1 Yorum

  1. Sevgili Banu Tozluyurt, öğrencilerimiz ve biz, sizi tanımaktan, dinlemekten büyük mutluluk duyduk. Beldeli bir yazarı konuk etmek, bizi onurlandırdı. Mutlu, güzel, anlamlı yaşamaya dair vurgularınız, eminim ki öğrencilerimizin pek çok konuda yeniden düşünmesini sağlayacaktır. Size çook teşekkür ederiz. Hep aramızda olmanız dileğiyle…
    Esra Çaplı
    İSTEK Belde Okulları Kütüphane ve Medya Merkezi Koordinatörü

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz