Tayland’ın güneyinde Andaman Denizi’nde bulunan ve on bir takım adadan oluşan Similan Adaları benim için Phuket’i farklı ve unutulmaz kılanlardan. Dünyanın en iyi on dalış merkezinden olan Similan’a gitmek biraz meşakkatli olsa da, ada yılın altı ayı kapalı olsa da, adalara ulaşımınız neredeyse üç saat sürse de kesinlikle gitmeye, yüzmeye, dalış yapmaya değer.
Önceki yazımda bahsettiğim gibi Phuket’te Patong bölgesinde kaldık. Similan Adaları için bineceğimiz hız tekneleri Khao Lak adlı bir bölgeden kalkıyordu. Burası da kaldığımız otelden arabayla iki saat sürdüğü için sabah altıda otelden çıktık. Tatilde bu kadar erken saatte kalkmak insanı çok mutlu etmese de birkaç gün önce Çağlar’ın ofisinde dinlediğimiz ve broşürlerden gördüğümüz turkuaz rengi deniz heyecanıyla yine de yüzlerimiz sirke satmıyordu. C Plus Andaman Travel’ın çalıştığı şoförler çok deneyimli, araçlar da oldukça rahat ve konforlu olduğundan iki saat boyunca hepimiz uyuduk. Khao Lak’a geldiğimizde Fantastic Similan Travel şirketinin turist toplanma alanında her şey hazırdı. Şirket tarafından ikram edilen kahvaltı için beklentinizi çok yüksek tutmamak gerek. Bizim yiyebileceğimiz sadece ekmek mevcuttu neyse ki yanımızda her ihtimale karşı kaşar peynir taşımıştık ve peynir ekmek fena da gitmedi. Bisküvi, haşlanmış pirinç, yumurta ve bir şarküteri çeşidinden oluşan büfe çok da fena değil ama zevkler ve renkler tartışılmaz diyelim.
Tur rehberlerinin adalara gidiş rotası ve adalarda uyulacak kurallar hakkında bilgi vermesinin ardından bize özel hazırlanan plaj çantalarını aldık. Turu seçerken iki alternatif sunuyorlar. Bir tanesinde içinde yere sereceğiniz hasır, havlu ve şnorkelden oluşan bir plaj çantası ve çeşidi daha bol öğle yemeği var. Biz bu seçenekten yana kullandık tercihimizi çünkü sadece kıyafetlerimizi giyip otelden minik bir el çantası ile çıkmak istedik. Tam bir tatilci havası ve görünümünde Tab Lamu adlı limandan teknemize bindik ve macera başladı.
Similan adalarına normal tekneler üç saatte hız tekneleri bir saat on beş dakikada gidiyor. Zaman açısından tabii ki hız tekneleri çok daha akla yatkın ama benim gibi deniz korkunuz varsa epey korkulacak bir yolculuk sizi bekliyor söyleyeyim. Tekne resmen vura vura gitti, ön tarafı havada ve o hızı anlatmam mümkün değil. E adından belli, hız motoru diyorsunuz ama ne bileyim az biraz yavaş gitse. Deniz tutan biriyseniz ya da bel ağrınız varsa mutlaka kıç tarafına oturmanızı öneririm. Giderken rüzgara karşı da yol aldığımız için daha da havalanmayalım mı, ilk anlarda bindiğime bineceğime pişman oldum fakat bir süre sonra alıştım. Tabii gözümü yol boyunca hiç açmamak suretiyle.
Similan, Malayca “dokuz” demekmiş. Adı buradan geliyor. Gerçi son yıllarda iki ada daha eklenmiş. Biz adalardan dört tanesini görecektik. İlk durağımız sekiz numaralı ada Similan oldu. Tropik bir orman, bembeyaz kumsal, turkuaz rengi su, yanınızda yüzen rengarenk balıklar, unutulmayacak anlar…O anları depolamak mümkün olsa keşke. İnsanın mutluluk hormonu coşuyor, hayat enerjisi artıyor ve iyi ki hayattayım diye uzun zamandır kendine bile itiraf edemediği iç konuşmaları başlıyor. Ada, bir tepede bulunan Sailing Rock adlı granit kaya parçası ile ünlü. Çok güzel, büyüleyici bir manzarası varmış ama yüzmek daha cazip geldiğinden ben çıkmadım.
Similan Kasım- Mayıs ayları arasında kapalı, koruma altında demek daha doğru. Burası caretta carettaların üreme yeri olduğundan, çok sayıda memeli ve kuş cinsini barındırdığından, envai çeşit bitki örtüsüne sahip olduğundan devlet tarafından korunuyor ve doğa dinlendiriliyor. Hatta yapılan araştırmalara göre yüzücülerin sürdüğü güneş kremleri mercanlar üzerinde olumsuz etki yaptığından adalara günlük ziyaretçi sayısını da sınırlı tutmak için çalışmalar yapılıyormuş.
Denizin üstü kadar altı da rengarenk ve çok etkileyici adalarda. Beyaz mercanlar, resifler, değişik büyüklüklerde rengarenk balıklar size bir akvaryum gezintisi yaptırıyor adeta.
Miang, Payu ve Ba-ngu adaları sırasıyla demir attığımız adalar oldu. Her birinde yüzme, şnorkelle dalış molaları verildi ve, masmavi suyun, tropik ağaçların, değişik kaya parçalarının, balık çeşitlerinin ve mercan topluluklarının tadına vardık.
Miang yani dört numaralı adada öğle yemeğimizi yedik. Tur tarafından verilen pakette makarna, deniz mahsulleri, tavuk ve meyve oluyor, oldukça da doyurucu. Adalarda plastik kullanımı kesinlikle yasak olduğundan su veya başka bir şey içmeniz de mümkün değil. Sigara sadece özel olarak belirlenmiş bir alanda içilebiliyor. Yine adalardan bitki, taş parçası, deniz kabuğu almak hatta tekneye bile getirmek çok ciddi suç sayılıyor.
1982 yılında milli park olan, zengin bir canlı türüne ev sahipliği yapan, yağmur ormanları ile kaplı Similan Adaları Phuket seyahatinizde mutlaka bir gününüzü ayırmanız gereken yerlerden. Yolun uzunluğunu düşünmeyin ama gitmeden adnın açık olup olmadığını araştırın. Maldivler seyahatimden sonra Similan Adaları her yıl gitsem bıkmam dediğim yerlerden oldu.
Fantastic Similan Travel www.fantasticsimilan.com
Can Çağlar Yılmaz, C Plus Andaman Travel, instagram:ceceysphuket Tel: 0533.553.12.08
Thailand Pukette Hk yazdıklarınız hepsi doğru sizden bir ay öncesi bizde orada idik aynen yazdıklarınızı yaşadık ve şimdiye kadar neden bu güzel yeri görmediğim için üzüldüm inşallah gelecek yıl tekrar gitmeyi simdiden kafaya koydum bekleriz hele Can Çağlar Yılmaz kardeşimiz orada iken ben artık abonesiyim
Sizden ricam Pukette şimdiden ucuz uçak biletini nasıl alırım bunuda yazarsanız sevinirim
Sevgili Banucum
Similan adası ile ilgili yazını büyük bir keyif ile okudum
İnan benim de gitmekten hiç bıkmayacağım bir ada Denizi kumu doğası büyülüyor İnsanın denizin içinden çıkası gelmiyor
Herkese yolunun uzun olmasına rağmen tavsiye ediyorum
Hele balıklarla ve rengarenk mercanların arasında yüzüyorken tüm kötülükleri unutuyor insan
Oğlum Can Çağlar Yılmaz’a bize bu güzellikler yaşattığı için teşekkür ediyoruz