Yaptığınız Puzzle Birilerine İyi Gelsin Diye

Korona günlerinde insanların evlerinde hem keyifli vakit geçirmesi hem de beyin – hafıza cimnastiği yapması açısından yapboz ya da günümüzde kullanılan adıyla puzzle yapmak çok yaygın. Ben de 3000 parçalı bir tane yaparak topluluk içinde yer aldım. Sadece korona günlerinde değil normal günlerde de çok sevdiğim bir uğraş olduğu için pandeminin daha ilk günlerinde kızımla hemen bir puzzle edinmiş, o bize yetmeyince ikinciyi almıştık.

Puzzle yapmak aslında bize bugünlerde çok şeyi hatırlatıyor. Çoğumuz bu kadar sabırlı olduğumuzu bilmiyorduk. Günlerce dışarı çıkmadık, puzzle başından kalkamadığımız gibi. Siz de benim gibi köşelerden yapmaya başlayanlardan mısınız? Yıllardır köşelerimi yumuşatmaya çalıştığım gibi. Renklere göre ayırıyorum tüm parçaları; kendi renklerimi, rollerimi, özelliklerimi ayırıp ayrı ayrı sepetlere koyduğum gibi. Tüm özelliklerinizi bir sepete koyarsanız, gelen bir darbe tüm özelliklerinize zarar verir. Renkleri, şekilleri hep gözlemek gerekir puzzle yaparken. Bir parçayı koyarken o bölgeyi bütün düşünmek gerekir aynı kendimizi, bulunduğumuz ortamları gözlemek gibi. Sonunda eksik parça çıkmadı ama çıkabilirdi ya da kaybolabilirdi. Çarelerimizin hazır olması gerekir, B planlarımız olmalı. Dağılmasın diye bitince tüm parçaları yapıştırırız. Yıllardır sevgiyle bağlandığımız çok özel yakınlarımız gibi. Ve, tek başına bir şey ifade etmeyen parçalar bir araya geldiğinde işte sonuç gördüğünüz gibi oluyor. Puzzle deyip geçmeyin yani, hayat gibi aslında.

Benim puzzle tek başına bir duvara çok güzel renk katıyor, peki sizlerin yaptıkları ile hepsi bir araya gelse ve başkalarına renk katsa, şifa olsa fena mı olur?

Geçtiğimiz günlerde bir mesaj aldım. Zerrin Sadıç, sosyal medya adıyla @zerrinincicileri harika bir fikir üretmiş. Evde yapılan puzzleları toplayarak özel gereksinimli çocuklar yararına bir sergi yapmaya karar vermiş. Zerrin Hanım kendisi de yürüme engelli ve 13 yaşındaki oğlunda da kas hastalığı var. Türkiye’de engelli olmayı ve yaşamayı bizzat bilen biri anlayacağınız. Bununla beraber pek çok sosyal sorumluluk projesinin içinde yer alıyor. Bu fikri önce kendi gücü yettiği kadar, çevresiyle yapmaya niyetlenmiş ama daha sonra Türkiye Puzzle Derneği projeden haberdar olmuş ve kendisine destek olmayı önermiş. Tüm bunları bana anlattığında şu hayatta en önemli misyonum olan sosyal sorumluluk adına çok heyecanlandım. Yaptığım puzzle’ı seve seve vereceğim ve satışından elde edilecek gelirle eminim benden çok daha fazla sevinecek birileri olacak. Tüm bunları yazmamın sebebi de siz de belki bir puzzle seversiniz ya da şimdi hemen bir puzzle alıp yapacaksınız ya da yapamasanız bile satın alıp birine yaptıracaksınız ve bu sergide yer alacaksınız.

Oturduğumuz yerden, keyifle bir şeyler yaparken, hatta sokağa çıkma yasağı varken bile birilerine dokunabilir, güzel şeylere vesile olabiliriz.

Proje hakkında detaylı bilgi almak için instagramda @zerrinincicileri hesabını takip ederek mesaj atabilirsiniz.