Monologlar Müzesi “Yuvakimyon” İstanbul Hikayeleri

1

İstanbul, hikaye, tiyatro, tarih, Osmanlı, Fener, Balat, okul, sahne, cumbalı evler, sanat, hafıza, anı, kara tahta, rahibe…Tüm bu kelimelerin ve onların bende yarattığı hislerin, anıların, hayallerin birbirine bir zincirin halkaları gibi bağlanmasıyla geçen birkaç saat.

Geçtiğimiz Cumartesi Balat’ın dar sokaklarında, cumbalı evlerin arasından yürüyüp sırtımızı Haliç’e vererek çıktığımız dik yokuşun sonunda bir okulun kapısından içeri girdik. Yuvakimyon Rum Ortaokulu. Öğrenci yokluğundan 1988 yılında kapanan okulda ne işimiz var değil mi?

Monologlar Müzesi “İstanbul Hikayeleri” ni işte bu okulda, Yuvakimyon’un büyüleyici atmosferinde seyirciyle buluşturuyor ve biz de ilk kez bu performansa şahit olduk.

1870’den günümüze dek uzanan, farklı tarihlerde yaşanmış ve yaşanmakta olan altı farklı hikayeyi içinde barındıran canlı performansları izleme şekli de alışageldiğimizden çok farklı. Okulun sınıflarında, koridorlarında kimisini ayakta kimisini sıralarda oturarak seyrederken her bir sınıfta başka bir oyunun sergilendiğini de söylemeden geçemeyeceğim. Her sınıfta on beş dakikalık ayrı bir performans sergileniyor ve zil sesiyle sınıf değiştiriyorsunuz. Her oyun dört kez tekrarlanıyor ve siz istediğinizi tekrar izleyebiliyorsunuz.

Tüm oyunlar aynı anda sahnelendiği için zaman zaman seslerin birbirine karışması, mekanın çok eski ve bakımsız olması nedeniyle dökülmüş duvar sıvaları, taş binanın soğukluğu ve anlatılan hazin hikayeler zaman zaman sizi karamsarlığa sürüklüyormuş gibi hissedebiliyorsunuz. Yine de geçmişle yüzleşme, “ötekileştirme”, çekilen acılar, zorunlu göç gibi gerçekleri ve zamanında özellikle okulun bulunduğu semtin hikayesini düşünmek sizi bir anda canlandırıyor. Hatta kendi hikayelerinizi gözden geçirmenizi sağlıyor.

Okulun giriş katındaki ana salonda tüm seyircilerin aynı anda izlediği son performans günün sürpriziydi. Hayatının akışını bozmamak için tanıklığını bir süreliğine çantasının içine bırakan bir kadın…  Deniz Türkali’yi sahnede canlı canlı izlemeyeli çok olmuştu.

Bir İstanbul masalıydı o gün benim için. Şehrin ortak hafızasında, geçmişin izlerini sürdüğüm…

Balat Monologlar Müzesi 

 

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz