Çok yakında beni ve Duru’yu Toronto Park ve Bahçeleri sorumlusu ilan edebilirler söyleyeyim. Şehre bahar gelmesiyle beraber inanılmaz bir yeşil şöleni başladı. Doğa coştu, çiçekler açtı, havada binbir çeşit güzel koku. Biz de bu fırsatı kaçırmayalım diye her gün kendimizi bir başka parka atıp, kah piknik yapıyor kah göl kenarında kitap okuyor kah sadece oturuyoruz.
Toronto Park ve Bahçeleri – Scarborough Bluffs
The Bluffs olarak da bilinen Scarborough Bluffs, Toronto’nun doğusunda, Ontario Gölü’nün kıyısında bulunan, marinası ve plajıyla keyifli vakit geçirilebilecek yerlerden. İster yürüyüş yapın, ister göle girin, isterseniz göl kenarında bulunan masalarda piknik yapın, isterseniz de su üstünde bulunan şık restoranı ya da kafesinde bir şeyler yiyin için mutlaka keyif alabileceğiniz büyük bir park.
Özellikle fotoğrafçılar ya da manzara resmetmeyi sevenlerin tercihi olan Scarborough Bluffs’da bir parça güvenlik sorunu var diyebilirim. Eğer ilk olarak tepe kısmına yani 61 Undercliff Dr, yoluna gelirseniz arabanızı park edip göl tarafına yürüdüğünüzde eşsiz bir manzara sizi karşılıyor. Çitlerle çevrili bu kısımda özellikle çitlerin arakasına geçmek yasak, fakat insanlar eşsiz manzara karşısında cesur davranıp bu yasağı aşabiliyor. (Biz de aştık, itiraf ediyorum) Öncelikle erozyon bölgesi olduğundan her an bir toprak kayması yaşanabilirmiş ki geçmiş yıllarda ölümle sonuçlanan vak’alar olmuş. Ayrıca güvenlik sınırını geçtiğinizde 5000 Kanada doları para cezasına çarptırılabilirsiniz.
Parkın yüksekte kalan kısmı yerine asıl park alanına Kingston Road üzerindeki Brimley yolundan ulaşabilirsiniz. Burada çok farklı yürüyüş parkurlarında çeşit çeşit bitki türleri görüp, gölü farklı açılardan gözlemleyebilirsiniz. Piknik masaları harika yerlere konulmuş, etinizi mangalda pişirip, su kenarında havanın muhteşem kokusunu içinize çekebilir, çok bunaldığınızda tertemiz gölde ferahlayabilirsiniz. Yanınızda yiyecek yoksa da dert etmeyin, harika bir pub ve restoran doğa severlerin hizmetine açık.
Toronto Park ve Bahçeleri – Riverdale Park East
Toronto şehir siluetini en iyi görebileceğiniz yer, kesinlikle Riverdale Park. Danfort ve Broadview caddelerinin birleşimine yakın bu park, hem doğal yürüyüş alanı hem keyifli bir piknik mekanı hem de yeşil ve metropol manzarası görmek isteyenler için eşsiz. Biz özellikle okul çıkışında bizim kızları alıp buraya gelmeyi seviyoruz.
Yanımızda getirdiğimiz içecekler yetmezse, hemen parkın karşısında bulunan Rooster Cafe bizim sığınağımız.
Pape’den Danfort batı yönüne doğru yürüyüp caddedeki değişik mağazalara bakıp, Broadview’den aşağı doğru inerken hemen sağınızda kalan bu park, şehrin içinde olup şehirden bu kadar uzak hissettiren bambaşka bir büyüye sahip.
Toronto Park ve Bahçeleri – High Park
Uzun zaman direndim bu parka gitmemek için. Hani her büyük şehirde bilinen çok popüler bir park vardır ve herkes oraya gider ya, ben özellikle gitmiyordum turistik gezi olmasın diye. Eh tabii bir şehirde bu kadar çok park olunca insanın da seçme lüksü bir o kadar artıyor.
Ben turistik gezilerden kaçarken Cherry Blossoms nedeniyle bir o kadar turistin içine düştüm. Toronto’nun halka açık en büyük parkı olan High Park, Nisan ve Mayıs aylarında kiraz çiçeği diye bildiğimiz Cherry Blossoms’a ev sahipliği yapıyor ve insan akınına uğruyor. Kalabalık olur diye gitmemezlik etmeyin çünkü harika bir manzara sizi bekliyor. 399 dönüm içine kurulmuş olan High Park yılın her mevsimi Toronto’nun göz bebeği.
Grenadier göletinin kenarında yürüyüş, park içindeki farklı parkurlar, çocuk parkları ve kafeleriyle her yaştan insanı mutlu edecek bu park, kolay ulaşımı nedeniyle de çok tercih ediliyor.