3.Köprüye neden karşıyım?

9

Ben bir anneyim. Anne olmak sadece doğurmak değildir. Anne olmak geleceği yetiştirmektir. Bir çocuk gelecek için yatırımdır. Çocuklarımızın sağlıklı olması en büyük servetimizdir. Bunun için de sağlıklı yiyecekler, kirlenmemiş, yok edilmemiş bir doğaya ve temiz suya ihtiyacımız var.

Ben İstanbul’da yaşayan bir anneyim. Kış geldiğinde şehrin üstüne inen kirli hava pusunun altında nefes almaya çalışıyoruz. Ben çocuğumun temiz havayı içine çekmesini, toprağın kokusunu duymasını istiyorum, çünkü bunu ona borçluyum. Kızılderililerinin dediğine inanıyorum, “biz dünyayı çocuklarımızdan ödünç aldık”. Dünyayı daha iyi bir şekilde onlara geri vermeliyiz.

Yaşadığımız şehirde doğa rant hırsı ile uzun yıllardır fazlasıyla tahrip edildi. Şimdi bir de yıllardır konuşulan 3. Köprü’nün yapımına başlandı.

  • Eğer 3. Köprü yapılırsa; trafik için çözüm olmayacak, ancak çevreyollarının kenarları yeni sitelerle doldurulacak.
  • Eğer 3.köprü yapılırsa, zamanla ormanların içindeki su havzaları ortadan kalkacak ve susuzluk sorunu ile yüzleşmek zorunda kalacağız.
  • Eğer 3. Köprü yapılırsa, suların kirlenmesi çevrenin daha da sağlıksız olmasına neden olacak. 
  • Eğer 3. Köprü yapılırsa, sadece İstanbul değil, Kocaeli ve Çatalca yörelerindeki verimli topraklar da beton yığınlarıyla kaplanacak.
  • Eğer 3. Köprü yapılırsa, İstanbul’un giderek azalan yeşil alanları hızla iyice küçülecek, sıcaklık dayanılır olmaktan çıkacak.

Böyle bir şehirde nasıl yaşayacağız? Çocuklarımızı büyütmek istediğimiz şehir bu olabilir mi?

İstanbul’un ilk Boğaz Köprüsü 1973’te, ikincisi 1988’de açıldı. O zaman gösterilen gerekçeler, iki kıta arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak ve trafik sorununu çözmekti. Ama sorun, yıllar geçtikçe daha da içinden çıkılmaz hale geldi.

Çünkü köprüler trafiği azaltmıyor, aksine kendi trafiklerini yaratıyor.

Çünkü köprülerin taşıdıkları yolcu değil araç!

Birinci köprü açıldıktan bir yıl sonra:
Boğazı geçen insan sayısı yüzde 4 artarken
Boğazı geçen araç sayısı yüzde 200 arttı!

İkinci köprü açıldıktan sonra bugüne kadar:
Boğazdan geçen insan sayısı yüzde 170 artarken
Boğazdan geçen araç sayısı yüzde 1180 arttı!

Yolcuların yüzde 63’ünü taşıyan toplu taşım araçlarının köprü trafiğindeki payı yüzde 10 
Yolcuların yüzde 37’sini taşıyan özel araçların köprü trafiğindeki payı yüzde 90

Özel araçların yarattığı trafik sıkışıklığını karşılamak için İstanbul Boğazı’na 2020 yılında 7 köprü, 2040 yılında 70 köprü yapılması gerek!  Köprülerle örtülmüş bir boğaz hayal edebilir misiniz?

Ben bir anneyim, çocuğum için 3. Köprü’nün yapılmasına karşıyım.

Trafiği çözmek istiyorsanız toplu ulaşımı arttırmanızı istiyorum. Trafiği çözmek istiyorsanız, bilinçli araç kullanımının yaygınlaştırılmasını istiyorum.

Köprü değil, sağlıklı yaşam ve çevre  için bilinçli toplum ve toplu taşıma istiyorum!

Sizleri 3. köprüyü engellemek ve daha iyi bir geleceğe sahip çıkmak için sosyal medya üzerinden yetkililere baskı yapmaya çağırıyorum.

Daha ayrıntılı bilgi için: http://www.spoist.org/dokuman/Raporlarimiz/spoist_3.koprurapor.pdf

9 YORUMLAR

  1. İşte duygularımızı anlatmışsın ne güzel…Kalemine sağlık her zamanki gibi….Duyan insan olmak başka bişi…Acaba kulakları sağır edilenler,gözleri kör edilenler ! ile mi karşı karşıyayız..

  2. Aklımdan, kalbimden geçenleri yazmışsın canım arkadaşım. Hem de öyle güzel yazmışsın ki, herkesle paylaşıyorum. Keşke konuyla ilgili birimler de bu kadar duyarlı ve öngörülü olsalar…

  3. Ekleme hapmak istiyorum : bu gun tekne ile 3.kopru insaatinin yapildigi bolgeye gittik. Ne yazik ! agaclar gitmis, yollar kazilmis, platolar hapilmis, dinamitle patlatmalar devam ediyor, haril haril calisma var . Her sey olmus bitmis bile..kayalar kopmus kiyilari kapamis, altinkum diye anilan kumlu dogal bolge coktaan ikiye bolunmus…sorguliyorum : bu mudur demokrasi ? pratikte icra avukatliginda bir kural vardir : borcluya ait olmasa da hukuki kilifa uyuyorsa mali kaldir, yani yeddieminlige kaldir, gotur, buldugun yeri dumduz et, borclu ya kosakosa gelir borcunu oder ya da orali olmaz, magdur kisi ise yillarca surecek ‘ mahkeme safahatine’ baslar. Hani ne alaka denicek ama, kendimi borclu adina magdur kisi gibi hissediyorum : coktan planlar yapilmis, icraata baslanmis, gelsin bize mahkeme kapilari. Ya hakli cikariz ya haksiz ama belki de aynen belirttiginiz gibi bu davalar sonlandiginda belki de 4 .kopru
    konusuluyor olacaktir.

    • Emine Hanımcım o kadar üzülüyorum ki, ben bu ülkede yaşamak bu ülkede kalmak için kaç kişiyle savaşıyorum ama sonunda pılımı pırtımı toplayıp gitmek zorunda kalacağım diye korkuyorummm

  4. Ben de cok cok uzuluyorum ve hep caresizlik.
    Bu gun haberdar oldum dun Kabatas da ‘ seffaf toplum istiyoruz’ ana hatli cok ufak bir grup toplanmis. Sadece bize degil tum dunyaya gerekli olan bu galiba.cok aklima yatti. Zamaninda bilgilenebilsek zamaninda itirazlarimizi yapabilirdik. Bu da Bir ruya her halde…buralardan kacip gitmeler konusu ise bambaska bir konu, ayri bir cesaret isi. ayri bir yazi konusu gibi geldi bana. Sevgiler,

  5. Hanimefendi bukadar detayli bilgileri nasil elde ettiniz acaba kimim icin calisyorsunuZ ? Her ulkenin bir metropol megalopolis kenti vardir istanbulda turkiyenin mega kenti tipki londra new york madrid gibi eger sizingibi sosyete olmak icin bagini bahcesini birakip gelmeselerdi bu guzel kente bu yogunlukta olmazdi ama üzülmeyin lutfen turkiye hala sizin barinabileceginiz kendi populasyonunuzu kurabilcegniz ormanlara sahip sizi oralara gitmeyi oneriyorum en azindan bebeginiz icin bu iyi olurdu istanbula gelince merak etmeyin daha cook geliscek cok yol alicakk tipki sizin hic istemediginiz gibi

    • Mehmet Bey siz bilgi sahibi olmak için birisi için mi çalışıyorsunuz? 2014 senesinde biz bilgiye ulaşabiliyoruz. Hem de benim sosyte olduğum konusunda nereden bu kanıya vardınız? Benim ormana gitmediğim tartışılır ama siz kesinlikle ormanda yaşıyorsunuz belli

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz