>Geleneksel tatlımız aşure en sonunda bizim evimizde de pişti bugün. Yıllardır annem pişirir konu komşuya dağıtırdı ama benim nedense nasıl yapıldığı hiç ilgi alanıma girmemişti. Mutfağa çok meraklı olmama rağmen herhalde sadece aşureyi yemek kısmıyla ilgilenmişim….Amma velakinnnn “kızı olan aşure yapmalı” lafını duyunca sordum soruşturdum galiba biraz da canım aşure pişirmek istedi ve bugün daha doğrusu dün akşam başladım işe. Kızı olan niye aşure yapmalı sorusuna gelince; bir rivayet eskiden aşure pişince evin genç kızı dağıtırmış ki, bu evde gelinlik kız var mesajı verirmiş hane sahibi. Bir diğer rivayet eve bolluk getirsin diye imiş. Ama hakikaten de aşure o kadar bereketli bir tatlı ki, pişirirken anlıyorsunuz.
Sabah olunca ilk işim sırasıyla fasulye ve nohutu haşlamak oldu. Canım düdüklü tencerem, iyi ki varmış vallahi. Yoksa akşama kadar değil yarına ancak pişerdi benim aşurem. Onlar haşlanırken bir yandan da ıslattığım buğdayları pişirmeye başladım. Tencerem pek hoştu doğrusu, bu tencere bu aralar elden ele evden eve geziyor, kimlere konuk olup aşureler kaynattı bir bilseniz.
Beni dışarıdan modern, rahat, ev işleriyle ilgisi olmayan biri olarak görür çoğu beni tanımayan insan. Hele işim gereği çok dışarıda ve sosyal olmam nedeniyle de bu imaj kuvvetleniyor belki ama elimde aşure kapı kapı gezince işte beni tanımayanların yüzündeki ifadeyi görmek çok hoş doğrusu.