Televizyon izlemekten çok hoşlanmayanlardanım. Aslında oturma süremi uzatabilsem izleyebilirim de, bende oturamama sorunu var. On beş dakikadan fazla sandalye, koltuk, bar taburesi ya da her ne varsa oturmaya dair, bende işe yaramıyor. Yatarak izle diyorsunuz değil mi? İşte onu denedim ve pandemi süresince pek çok diziyi ve filmi düzenli bir şekilde izleyebildim. Sonra baktım eğer konu ilgi çekiciyse ekran karşısında daha uzun süre kalabildim. Bir dönem sıkıldım biraz ara verdim. Şimdilerde yine odaklanabiliyorum ve sanırım güzel, yani bana göre güzel ve özel film, dizi, belgesel, müzikal, tiyatro hepsini sonuna kadar izliyorum. İzlediklerimi de bu hafta blog içeriği yapmak istedim. İşte son zamanlarda izlediğim, önerebileceğim film ve diziler. Tiyatro oyunu da olacak ama biraz daha zaman gerek, kafamda bir kaç oyun var, onları da izleyeyim.
The White Tiger – Beyaz Kaplan
İlk sırada Hint yapımı önerilerim olacak. Hint filmlerini oldum olası severdim ama Hindistan’a gidip, onların adetlerini, yaşam şekillerini, dinlerini, kast sistemlerini, ölü yakma törenlerini yakından gürünce ve öğrenince bu filmleri farklı bir gözle izler oldum. 2008 Man Booker ödüllü The White Tiger kitabının uyarlaması olan film, Balram Halwai’nin en alt tabakadan gelip başarılı bir iş insanı olmak için neler yaşadığını anlatıyor. Kast sisteminin kurallarını, adaletsizliğin ve insan ayrımının yansımalarını, Hindistan’da kadın olmanın zorluğunu, bir yandan değişimi bir yandan değişememeyi anlatan film beni çok etkiledi ve düşündürdü.
A Suitable Boy
Yine çok sevdiğim bir Hint yapımı dizi ve yine örf adetleri anlatan, kadın olmanın zorluklarını gözler önüne seren bir dizi. Altı bölüm olması da benim için artı bir faktör. Bir yanda kızına evlenmesi için uygun bir koca adayı arayan annenin hayatını izlerken diğer yanda Hindistan’ın siyasi tarafını da görüyorsunuz.
Never Look Away – Asla Gözlerini Kaçırma
Doğu Almanya’dan Batı Almanya’ya kaçan Kurt Barnert adlı sanatçının Nazi rejimi altındaki çocukluğu ve komünizm gölgesindeki gençliği ile başlayan film, Almanya siyasi tarihi, meşhur duvar dönemi, karanlıktan aydınlığa sanatla nasıl çıkılabileceğini de çok güzel irdeliyor. Kurt ve Ellie’nin aşkları da filmi daha keyifli hale getiriyor.
Intouchables – Can Dostum
Sıcacık, yormayan, güldüren, düşündüren film arayanlar için birebir. Yamaç paraşütü kazasında felç olan bir adam ve ona bakan bir zenci. Tabii ki Paris’in o romantik manzaraları filmi daha da ısıtıyor. İzlediğinize pişman olmazsınız bu filmi.
Bridgerton
Bu dizi için “muhteşem, kaçırılmaması gereken, dolu dolu” diyemem ama beni başka zamanlara götürdüğü için sevdim. 19.yy başında geçen dizide kıyafetler, balolar, aşk maceraları bir beyaz dizi havasında olsa da ruhuma iyi geldi. Seks sahneleri özellikle dördüncü bölümden sonra biraz fazla olduğu için yanınızdaki izleyici yaşına dikkat derim:)
