Gezi Parkı Olayları sırasında tanıştığım Emel Göral belki de o kötü günlerin en güzel taraflarından biri benim için. Her şeye rağmen olumlu düşünce gücünü hiç kaybetmeyen arkadaşım o dönemde bana güç olan insanların başında gelir. Emel, eşi Burak ve oğulları Emre sanat alanında kendilerini fazlasıyla kanıtlamış insanlar. Kışın konser arkadaşım olan Emel’in film eleştirmeni eşi öyle bir konu hakkında yazı yazmış ki bence her anne babanın, her eğitimcinin baş ucu listesi olmalı: Çocuğunuzun 12 Yaşına Gelmeden İzlemesi Gereken 12 Film.
Okur okumaz bu yazıyı aynen paylaşmak için sahibinden izin aldım ve ilk bölümü keyifle paylaşıyorum sizlerle, devamı gelecek olan listeyi ben de sabırsızlıkla bekliyorum. Aşağıda okuyacağınız yazı Burak Göral tarafından kaleme alınmıştır, ellerine sağlık.
Özellikle Türkiye’deki giderek belirginleşen böylesi bir “kültürsüzleştirme” ortamında çocuklarımıza doğru kitapları, filmleri göstermemiz ve onların duygusal gelişimlerine katkıda bulunmamız, çok daha önem kazanmış durumda. Sorumlu ebeveyler buna önem vermeli, çünkü internet, iPad ve iPhone uygulamaları ve bir sürü başka şey çocukların beynini gereksiz bilgilerle işgal edip yormakta… Hayal dünyalarını daraltmakta…
Ayrıca listeyi sadece 60 filmle sınırlamışım gibi gözükmesine rağmen bazı filmlerin şahsında başka benzer filmlere, devam filmlerine de bol bol yer verdiğimi söyleyebilirim. Zaten listede dolaştıkça buna siz de şahit olacaksınız…
Nereden bulunabilir: Chaplin filmlerinin neredeyse tümü, kısa filmleri dahil DVD olarak ülkemizde bulunmakta…
2. OZ BÜYÜCÜSÜ / THE WIZARD OF OZ (Victor Fleming, 1939)
Nereden bulunabilir: Filmin DVD’si ülkemizde çıktı…
3. PİNOKYO/ PINOCCHIO (1940)
Klasik Disney animasyonları belki şimdiki çocuklar için biraz ilkel gelecektir. Ama “Pinokyo”nun klasik hikayesi çok geçmeden onları içine çekecek güçtedir. Yalan söylemenin, inat etmenin aslında çoğu çocuğun daha ilk büyüme sancılarının bu masal formunda ele alındığını söylemek mümkün. Pinokyo’nun kitabını okumayan çocuklara Disney’in klasiğini mutlaka izlettirin. Ama film versiyonlarına ya da kötü, ucuz animasyon kopyalarına itibar etmeyin. 1940 tarihli Disney’in “Pinokyo”sunu izletin…
Nereden bulunabilir: Filmin DVD’si ülkemizde çıktı…
4. ŞAHANE HAYAT / IT’S A WONDERFUL LIFE (Frank Capra, 1946)
Benzeri yabancı listelerde Noel filmleri gırla gider. Bu listedeki tek Noel filminin bu olduğunu söyleyebilirim. “Şahane Hayat” belki de listede ‘benim çocuk bunu hayatta izlemez’ diye düşüneceğiniz 10 filmden biridir. Ama yine de şansınızı denemelisiniz. Çok iyi kalpli bir aile babası olan George Bailey, çok ümitsiz bir durumda kalıp intihar etmek isterken bir melek tarafından kurtarılıyor… Ümitlerin hiçbir zaman tükenmeyeceğini ve insanın en mutsuz zamanlarında bile bir ‘kurtuluş’un mümkün olduğunu anlatan en iyi filmlerden biri…
Nereden bulunabilir: Filmin DVD’si ülkemizde çıkmıştı… Ancak o DVD’nin bulunması hayli zor denebilir…
5. YAĞMUR ALTINDA / SINGIN’ IN THE RAIN (Stanley Donen, 1952)
Listede sizi şaşırtacak müzikaller de olabilir. “Yağmur Altında” 7 – 10 yaşları arasında bir çocuğun rahatlıkla izleyebileceği bir müzikal. Rengarenk görüntüler eşliğinde Gene Kelly, Donald o’Connor ve Debbie Reynolds’ın güleryüzlü dansları, ünlü “Good Morning” ve “Singin in the Rain” şarkıları (koreografileriyle) çok dikkat çekici ve çok eğlenceli. Film aynı zamanda başarılı bir komik de. Ve başarıyı yakalamanın kapristen, aşırı hırstan ve birilerine kötülük yapmaktan geçmediğini anlatan şeker gibi bir filmdir…
Nereden bulunabilir: Filmin DVD’si ülkemizde çıkmıştı…
6. YEDİ SAMURAY / SHICHININ NO SAMURAI (Akira Kurosawa, 1954)
“Delirdin mi sen! Çocuk samuray filmi izler mi?” demeyin sakın. Çocuğunuz iPad ya da iPhone’da Minecraft oynarken deli gibi zombi öldürüyor olabilir, haberiniz yok sizin… Zavallı ve ezik köylülerin onlara musallat olan haydutlarla başa çıkabilmek için işsiz kalmış samuraylardan yardım talep etmeleri, sonra o samurayların karın tokluğuyla gelip mücadeleyi başlatmaları… Hem çok heyecanlı hem zaman zaman komik (Toshiro Mifune sayesinde) hem de çok etkileyici hikayesiyle çocukların ilgisini çekecektir. Onurlu yaşamak üzerine yapılmış en iyi filmdir belki de… Sadece süresi biraz uzun (207 dk.). İkiye ya da üçe bölerek izletebilirsiniz.
Nereden bulunabilir: Filmin DVD’si ülkemizde çıkmıştı…
7. KIRMIZI BALON / LE BALLON ROUGE (Albert Lamorisse, 1956)
Türkiye’de pek az bilinen ama aslında dünyanın en iyi çocuk filmlerinden biri… Aslında 34 dakikalık bir kısa film. Bir kırmızı balonun bir çocukla kurduğu dostluk diyalogsuz, şahane bir görsellikle anlatılıyor. 1957’de senaryosuyla Oscar almış bir filmdir. Arkadaşlığın ve vicdanlı bir birey olmanın önemini anlatan şahane bir film…
Nereden bulunabilir: Youtube’da bile var… Açın, çocuğunuzla birlikte arkanıza yaslanıp keyifle izleyin..
8. BATI YAKASININ HİKAYESİ / WEST SIDE STORY (Robert Wise, 1961)
Listenin size “benim çocuk bunu hayatta izlemez” diye düşündürtecek filmlerinden biri daha… Hiç belli olmaz o, siz bir ilk 15 dakikasını izletin bakalım önce… Sharks ve Jets çetesinin birbirlerini dansederek kovaladıkları kavga sahnelerini izleyince devamında neler olacağını merak edebilirler… Çocuğunuzun gelişimine göre 10 yaşından itibaren izleyebileceği bir film aslında. Önyargıların nasıl da yıkıcı olabileceğini, sevginin ne kadar da korunması gereken bir duygu olduğunu anlatan ve bunu şahane müzikler, danslar ve oyunculuklarla süsleyen ölümsüz bir film… Hem uyarlandığı “Romeo ve Juliet”le bağlantılı olarak hafiften Shakespeare’e de hazırlamış olursunuz…
Nereden bulunabilir: Filmin DVD’si ülkemizde çıkmıştı… Hâlâ raflarda var.
9. BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK / TO KILL A MOCKINGBIRD (Robert Mulligan, 1962)
Önyargılar, haksızlık, gerçek adalet… Bu kavramları ele alıp da bu kadar güzel anlatan en iyi 10 filmin arasındadır “Bülbülü Öldürmek”. Üstelik bunu bir kız ve bir erkek çocuğun dünyasından hiç uzaklaşmadan yapıyor. Avukat bir baba haksız yere suçlanan siyah müvekkilini kurtarmaya çalışırken çocuklarına çok güzel dersler veriyor. Filmlerde aksiyona ya da komediye çok alıştırılmış çocuklar için zorlamayın derim. Ama eğer çocuğunuzla konuşarak, yorumlar yaparak izlerseniz çok temel bazı meseleleri halletmiş olursunuz… Harper Lee’nin bu olağanüstü kitabının şahane uyarlamasında Greogory Peck bir baba gibi hepimizi kucaklar adeta…
Nereden bulunabilir: Filmin DVD’si ülkemizde çıkmıştı… Hâlâ raflarda var.
10. GÖKTEN İNEN MELEK / MARY POPPINS (Robert Stevenson, 1964)
“Mary Poppins” çocuklarına karşı hayli mesafeli duran bir banker babanın mutsuz çocuklarına dadılık yapmaya gelen şahane bir kadını hayatımıza sokar. Poppins’in sihir dolu numaralarla çocukların yardımına gelmesi, güzel şarkılarla, zamanının çok önünde görsel bir şölenle aktarılıyor. Süresi biraz uzun kaçabilir (139 dk.) ama bütün pozitif duyguları içinde barındırıyor..
Listedeki ilk Türk filmi, sonraki bölümlerde daha da olacak… İki zenginin dünyada berduşların, sokak serserilerinin arasında da iyi kalpli birinin çıkıp çıkmayacağı üzerine oynadığı bahisin hikayesi… 1 milyon liralık bir çeki etrafındaki kimsenin ciddiye almadığı, bolca itilip kakılan bir serseriye, Ofsayt Osman’a (Osman Ezik) bırakacaklar ve o da bir ay boyunca o çeki hiç bozdurmayacaktır. Osman’ın karşısına bir sürü tuzak çıkar, ama o yine de o kadar dürüst oynar bu oyunu, ta ki paraya çok ihtiyacı olan Filiz Akın karşısına çıkana kadar…
Aynı zamanda çocuğunuzu Sadri Alışık’la tanıştırmak için iyi bir film “Şaka ile Karışık”. Ayrıca kadroda Filiz Akın, Ajda Pekkan, Kadir Savun, Vahi Öz, Efgan Efekan ve Çolpan İlhan da var…
Nereden bulunabilir: Filmin DVDsinin çıktığını hatırlamıyorum… TV’den indirilmiş orta halli bir kopyasınıYoutube’da izleyebilirsiniz…
Dün ben de Burak Göral sayfasında bu yazıyı gördüm ve inanılmaz etkilendim. Hatta bir çoğunu ben bile izlemedim, hemen eşimle paylaştım. Kesinlikle harika bir paylaşım olmuş. Önce Burak Bey’ e sonra sana teşekkürler…
Harika..Çocuğuma uygulayamasam da(belki o bazılarını seyretmiştir…Ona da göstereceğim ama) torunlarım için bir kenara kayıt yapacağım…Zamanı gelincede uygulamaya sokacağım…Teşekkürler banuşum ve onun tatlı arkadaşları….
Muhteşem yazı Banucum!!! Birkaç filmi seyrettirmiştim ama sıra eksik kalanlarda.