I am not basıc

Şimdi sanıyorsunuz ki çok ahkam keseceğim, ansiklopedik bir yazı okuyacaksınız. Hiç öyle değil. Yaratıcı, herkesin düşündüğü ama hayata geçir(e)mediği ya da e ne olmuş ben de yaparım bunu dediği -ben bu konuda hep demişimdir – ama yapamadığı bir girişimi yazacağım. Yıllarca beyaz tişört hastalığı diye bir şey yaşadım ben. Evet evet istediğim gibi beyaz tişört bulamama sıkıntısı. Derdin bu olsun diyeceksiniz şimdi biliyorum ama bu dert oldu bir ara bana hayli. Şöyle beni sıkmayan ama incecik ama bir o kadar da salaş durmayan, kah ceket içine giyebileceğim kah şort üstüne geçirip dışarı çıkacağım beyaz tişört. Yok bulamadım. Bir ara düşündüm kendim yaptırsam bu tişörtleri, para da kazanırım hem dedim ama öyle temennide kaldı. En pahalı mağazalardan tutun da semt pazarına kadar denemediğim beyaz tişört kalmadı. He dolabımda bol miktarda var, giyiyorum da ama geçen haftaya kadar öyle “bu tamamdır” dediğim yoktu.

8590 Projects den Armağan beni arayıp bir arkadaşım seninle röportaj yapmak istiyor dediğinde açıp bakayım neymiş ne değilmiş dedim. Bir de ne göreyim beyaz tişörtler işte orada. I am not basic adlı bir site ve birçok insanın bulamamaktan şikayet ettiği, bir dolabın en önemli parçası basit ama şık tişörtler… Önce benim yapamadığımı yapmışlar diye hafif bir buruldum sonra kurucularına bakınca iyi ki onlar yapmış bu işi dedim. Orkan’ın tekstil tecrübesi ve Meriç’in moda geçmişinin birleşmesiyle öyle güzel bir proje ortaya çıkmış ki, iş değil proje evet. Onlar röportajlar yapıyor onlar sosyal sorumluluk projelerine el atıyor ve onlar hayallerinin işini yapıyor.

Geçen hafta da bana yer ayırdılar ve bugüne kadar beni en iyi ifade eden bir yazı hazırladılar. iamnotbasic.com için konuşmak güzeldi, siz de okumak isterseniz TIK TIK