Kapadokya’da bir butik mağara otelde konaklamak uzun zamandır gerçekleştirmek istediklerimdendi. Sosyal medyada uzun bir süredir balon manzarasına karşı olan otelleri araştırıyordum ve vaktimiz ile nakdimiz denk gelince Duru ile karar verdik, Millstone Cave Otel bizim için en doğru tercihti.
26 Ekim Cumartesi sabahı benim direksiyona geçmemle 04:00’de başlayan yolculuğumuz önce biraz karanlık sonra tan vakti kızıllığında, otele gelene kadar da güneşli geçti. Bu arada araba ile İstanbul – Nevşehir arası çay, yemek molalarıyla sekiz saat sürdü. Orada arabaya ihtiyaç olduğundan biz oldukça memnun olduk kendi aracımızla gittiğimize.
Kapadokya’nın en yüksek noktası olan Uçhisar’da bulunan Millstone Cave Otel’e ulaştığımızda, daha odaya girmeden çok farklı, heyecanlı, bol keşifli iki gün geçireceğimizi hissettik. Bir mağara otelde konaklamak, dünyada benzeri olmayan harika deneyimlerden biri. Düşünsenize zaten kaç ülkede kayaların oyularak yerleşim yeri yaratılmış böyle bir bölgesi var. Evet, jeolojik oluşum sonrası böyle kaya oluşumları olan yerler var ama hepsi terkedilmiş durumda. Kapadokya, üzerinde yerleşim olan tek yer. Bir sonraki yazımda size Kapadokya bölgesini anlatacağım.
Gelelim Millstone Cave Otel’e; yerinde daha önce Uçhisar Köyü’nün değirmeni bulunduğu için otel ismini buradan alıyor. 2015 yılında hizmete açılmış. 13 odası var; 6 tanesi mağara, 7 tanesi taş oda.
Bizim kaldığımız 1004 no’lu oda da mağara türünden. İçeri girdiğiniz andan itibaren kendinizi tarihin içinde bir seyahatte hissediyorsunuz. Odanın içindeki küvet, oyulmuş nişlere yerleştirilmiş küpler, aksesuarlar, hepsi bölgeye has. İçerisi alçak tavan ve loş olmasına rağmen hiç bunalmıyorsunuz hatta Duru ile bir süre odadan çıkmayıp tavana, taşa bakıp durduk diyebilirim.
Her bir köşesi ayrı olarak dizayn edilmiş otelin ortak alanlarındaki oturma grupları, salıncaklar hepsi Güvercinlik Vadisi manzaralı. Özellikle sabaha karşı uçan balonları bu noktalardan izlemek büyüleyici. Erkenden ateş yakıyorlar, malum İç Anadolu’nun karasal iklimi, gece ve sabaha karşı parmak uçlarınıza kadar donuyorsunuz. Çıtır çıtır yanan odunun sesi, yavaş yavaş doğan güneş, kızıl bir gökyüzü ve havada uçuşan farklı boylarda ve renklerde toplar… Otelin web sitesinde balon uçuşları her sabah canlı olarak yayınlanıyor, izlemek isterseniz.
Millocal, otelin restoranı, bölgenin en iyisi. Günler önceden rezervasyon yaptırmanız gerek çünkü manzarası ve yemeklerinin tadı için sırada bekleyen çok. Özellikle testi kebabı pek meşhur. 10 Kasım 2019’dan itibaren yeni yerinde faaliyete geçecek olan Millocal’in misafir kapasitesi 250 kişi olacakmış. Manzara, lezzet ve servis kalitesiyle bölgenin en iyisi olan restoranın mimarisi de yine adına yakışır olacaktır. Öyleyse bize yine Kapadokya yolları gözüktü.
Millstone Cave Otel fiyatı ortalamanın üzerinde. Gerek mimarisi, gerek konumu gerekse hizmet kalitesine baktığınızda yüzde yüz hak ediyor ama siz bu parayı veremem derseniz bölgede daha uygun fiyatlı oteller de mevcut. Ne istediğiniz, beklentiniz, seyahat amacınız önemli.
Otel çalışanlarının neredeyse hepsinden özel rehberlik hizmeti aldım diyebilirim. Gideceğim yerlerin adresleri, onların görüşü, yemekler hakkındaki düşünceleri, ne sorduysam güler yüzle yanıtladılar. Otel müdiresi Zümrüt Hanım gelen konuklarla tek tek ilgileniyor ama sanırım ben daha şanslıyım, uzun bir sohbet imkanım oldu. Bir yere kadın elinin değdiği çok belli oluyor vesselam, Millstone Cave Otel de onlardan biri.
Kayseri ve Nevşehir hava limanlarından otele ulaşım bulunmakta. Nisan, Mayıs ve Eylül Ekim ayları en yoğun dönem olduğu için önceden rezervasyon yapmakta fayda var. Şimdi biz Erkan ile bir plan yapıyoruz bakalım, vaktimiz ve nakdimiz ne zaman denk gelecek?
