Kendini Koruyan Mahalle

2

Doğa dostu olan herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer olan Kendini Koruyan Mahalle, araba yolu olmayan ve doğal hali bozulmayan bir yeryüzü cenneti. Rize, Çamlıhemşin’de Şenyuva, eski adıyla Çinçiva Köyü’nün, Çulina Mahallesi’nde dört haneden oluşan bu doğal alanı Pokut Yaylası’na çıkarken uzaktan görünce bile büyüleniyorsunuz.

Daha önce gittiğim Doğu Karadeniz gezisinde uğramadığım için kendime çok dert ettiğim bu mahalleyi bu defa görmek için elimden geleni ardına koymadım dersem yalan olmaz. Arkadaşlarımızla gittiğimiz için onları kendi zevk ve ilgi alanlarımla sıkmak istemiyordum ama burayı görmeden dönersem de Doğu Karadeniz’i gezdim diyemezdim.

Kendini Koruyan Mahalle’nin yaratıcısı ve koruyucusu – ki mahalleye araç yolu olmadığından ve doğaya hiç zarar verilmediğinden kendini koruyor – Metin Akıncı’nın çocukluğu bu köyde geçer, ilkokulu burada bitirir. Patika yollardan saatlerce yürüyerek gittiği okul yıllarını, çocukluğunu hiç unutamaz ve gurbette bir süre yaşadıktan sonra 2012 yılında köyüne, mahallesine geri döner.

Fırtına Vadisinde bulunan mahalleye köyden iki saatlik bir yürüyüşle ulaşılsa da o buraya araç olmadan bir ulaşım sağlamayı kafasına koyar ve kendi tasarladığı bir teleferik yapar. Karadeniz bölgesinde yük amaçlı teleferik kullanımı yaygın olsa da insan taşıyanını ilk defa o hayata geçirir. Dere tabanından yüksekliği 400 metre olan bu teleferikte 2 dakikalık seyahat,  size kelimelerle anlatmakta zorlanacağım muhteşem bir deneyim sağlıyor.

İlk bindiğiniz anda tatlı bir heyecan yaşıyorsunuz, karşı tarafı görünce ve yüksekliğe bakınca kuş gibi hissedip bir boşluğa düşer gibi oluyorsunuz ama kızılağaçların güzelliği, akan şelalenin coşkusu, ladin, gürgen ağaçlarının görkemli sıklığı sizi büyülüyor. İndiğiniz anda ayak bastığınız yer bu dünyadan değil, emin olun. Ağaç kökleri üzerine oturtulmuş bir bungalov ve ahşap üç ev daha. Pansiyon olarak kullanılan evlerde uyanmak, Metin Bey’in yaptığı değirmenden yine kendi ekip kuruttuğu mısırları öğütmek, tavuklardan yumurta toplamak ve yeşile karşı oturmak. Bir sonraki hayalim tüm bu yazdıklarımı gerçekleştirmek olacak.

Yaz kış burada yaşıyor Metin Bey ve kışın da ayrı güzelliklerinden bahsediyor. Ondan başka ikamet eden yok mahallede. Sıkılmıyor mu diye sorarsanız kendine öyle bir dünya yaratmış ki, ahşap atölyesinde her şeyi kendi yapıyor, raf raf kitapları var, okuyor. Mısır öğütüyor, ekiyor, biçiyor ve bir mahalleyi yaşatıyor. Hem de ağaçları kesip bina yapmak, mahalleye araç yolu açıp daha çok kazanç elde etmek isteyenlere rağmen. Burada yaşam öyle uzaktan, karşı taraftan göründüğü gibi cennet değil. Karadeniz’in iklimi çok sert, doğa koşulları çok acımasız, çalışmazsanız, üretmezseniz doğa size hiçbir şey sunmaz ama sundukları için de her şeye değer.

Kırmızı demirli teleferik, yeşilin her tonunu önüme seren doğa, müziği yapan kuşlar, ağacın kokusunu burnuma getiren bungalovlar ve iki dakika da olsa sadece durmayı öğreten bu tecrübe, iyi ki…

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz