Duru için anaokulu arayışında olduğumuz zamanlarda “eve en yakın okul en iyi okuldur” anlayışıyla hemen evimizin çevresindeki okullara bakmıştık. Şansımıza da şu an dördüncü sınıfına devam ettiği okulun anaokuluna gitme şansını yakalamıştık. O zamanlar mahalle anaokullarını, büyük eğitim kurumları alıyor ve şube yapıyordu. İşte o günden beri yani neredeyse yedi yıldır aynı okula gidiyor Duru. Bu yazıyı yazmamın amacı okulumuzdan şöyle memnunuz, böyle iyi demek değil. Okulları iyi ya da kötü diye sınıflandırmanın haddim ve uzmanlık alanım olmadığını düşünüyorum, bu tamamen okuldan beklediğiniz ve çocuğunuzun özellikleri ile ilgili bana göre. Dolayısıyla benim çok iyi dediğim okul, sizin için en kötüsü olabilir ya da tam tersi. Çok örneğini de yaşıyoruz zaten, bir okul için bir veli çok sosyal, çocukla çok ilgili, aile dostu okul derken, aynı okulu diğer veli, asosyal çocuklar yetiştiriyor, velileri dinlemiyor, çok mutsuzuz diye değerlendirebiliyor.
Ben de bir özel okul mezunuyum hem de Türkiye’nin bundan neredeyse 30 yıl önce kurulan ilk özel vakıf okullarından. Bursla öğrenci alan ve mezunlarının şu an Türkiye’de ve dünyada en iyi yerlerde bulunduğu bir özel okul. O zamanlar için okulumdan çok memnundum ki bugün eğer yaptıklarım başarı kriterleri arasına giriyorsa ve İngilizce eğitim veren üniversitelerden mezun kişilerle aynı hatta daha ileri seviyede İngilizce konuşabiliyorsam okulumdan aldığım eğitim ve öğretime borçluyum tümünü. Fakat bahsettiğim yıllarda birkaç özel okul vardı, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar. Bugün ise neredeyse bir mahallede iki özel okul var. Hepsi kendine göre iyi şeyler yapmaya çalışıyor, hatta daha önceki yazımda belirttiğim çok kötü işler yapanlar da var. Buna rağmen alıcısı var mı var…
Ben bugün bana sorsalar, bir özel okulda ne gibi özelliklere bakmalıyız diye, şunu artık çok rahatlıkla söyleyebilirim. Okulun PYP belgesi var mı ya da PYP uygulanıyor mu? Bugüne kadar kızımın okulunda PYP uygulandığını biliyordum her ünite öncesi eve gelen bilgi kağıtları ve karnelerle birlikte verilen öğrenci gelişim programından biliyordum. Kızımın okulda akademik bilgi kadar, sosyal, fiziksel, kültürel ve duygusal gelişimi için de desteklendiğinin farkındaydım ama bugün bu işin içinde bizzat olunca önemini çok daha iyi kavradım. İsterseniz önce PYP nedir bundan bahsedeyim kısaca.
PYP (PRIMARY YEARS PROGRAM) 3-12 yaş çocukları için geliştirilmiş, öğrencinin akademik bilgilenmesinin yanı sıra, sosyal, fiziksel, kültürel ve duygusal gelişimini de vurgulayan, böylece çocuğun bir bütün olarak yetiştirilmesini amaçlayan uluslararası ve alanlar üstü bir program.
PYP bir çok ülkedeki ulusal ve uluslar arası müfredat programları üzerinde yapılan araştırmalar ve uygulamalarla şekillendirilmiş bir çerçeve programı. PYP uygulayan okullar belli bir çerçeve içinde kendi özgün müfredatlarını oluşturmaktadırlar. Bu nedenle PYP milli eğitim programının uygulanması için bir engel değildir, aksine programı uluslar arası standartlarla zenginleştirme şansı vermektedir.
PYP öğretmenlere kendilerini ve programlarını geliştirmeleri için destek ve rehberlik sağlar. Bu programda öğretmenler de “hayat boyu öğrenenler” olarak kendilerini geliştirmek için çok uygun koşullar bulurlar. Bütün öğretmenlerin birlikte çalışmasını gerektiren bu program öğrencinin bir bütün olarak yetiştirilmesine tam destek verir.
Peki tüm bu ansiklopedik bilgilerin yanı sıra ne katıyor PYP bize? Öncelikle her ünite başında her ders ile ilgili olarak eve gelen bilgilendirme bültenlerinden o ay çocuğunuzun hangi konuları öğreneceğini ve hangi becerilerini geliştireceğini öğreniyorsunuz. Eve verilen aktiviteler ya da hani angarya gibi görülen ve anne baba ile yapılacak ödevler sayesinde çocuğunuzla birlikte zamanı ve bilgiyi paylaşıyorsunuz. Çocuğunuzun ne öğrendiğinin farkına varırken aynı zamanda iletişim ortamı yaratıyor ve onunla birlikte vakit geçiriyorsunuz. Hatta bugünlerde beni çok mutlu eden bir olay yaşadık kızımla. Sosyal Bilgiler dersinde “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesi için sınıfta bir sergi hazırlayacaklardı. Her öğrenci evden, anneannesine, babaannesine ya da daha eskiden yaşamış aile bireylerine ait eşyalar getirecekti. Kızım bunu bana söyledi ama son güne kadar vakit bulup hazırlayamadım. Son gün evden babaanneme ait bir çay kutusu gönderecektim ki, kızım anneannesini aradı ve anneannesi ona kendi anneannesinden kalma eşyalar getirdi. Onları üç nesil bir arada hazırlarken, ne anılar, ne hikayeler dinledik annemden. Farkında değildik ama okulun verdiği bu ödev sayesinde hepimiz konuya dahil olduk ve kızıma GERÇEKTEN geçmişi hakkında bilgi verdik, bu arada ben de bilgilendim. İşte PYP’nin en büyük amaçlarından biri okulda öğrenilenlerin eyleme davranışa geçmesi. Tabii siz bu işi bir angarya, veliyi zorlayan bir davranış olarak da görebilirsiniz ama PYP böyle istiyor sevgili okur.
PYP’nin bir diğer amacı çocuğun sosyal becerilerini, iletişim ve düşünme becerilerini de geliştirmek. Kendi hazırlayıp takdim ettikleri sunumları, yine kendi yazdıkları tiyatro oyunlarıyla hayatın içinden örnekleri kendi yaşlarına uyarlayarak yaşamaları ve yaşatmaları sağlanmaktadır ki, bugün işim gereği pek çok işletmede pek çok yöneticiye eğitim veriyorum, kızımın becerileri onlardan çok daha fazla şu yaşında.
Tüm bunları okurken şimdi bunlar uzaylı çocuk mu yetiştiriyor, Türkiye gerçeğine uymaz bunlar diye düşünebilirsiniz. PYP programı milli eğitim müfredatına da bağlı kalmakla beraber, çocukların çevrelerindeki kişi ve olaylar hakkında değiştirebilecekleri konulara odaklanmalarını, değiştiremeyecekleri olay ve kişileri kabul etme gerçeğini de öğrenmektedir.
PYP, çocuğun sadece akademik olarak çok iyi olması değil, sosyal ve kültürel yönde de gelişmesi amacını gütmektedir. Bu anlamda da verdiği ödevlerde spor, müzik, sanat konularında bireysel gelişimlerine önem vererek bu alandaki başarılarını sonuna kadar desteklemektedir.
En önemlisi de öğrendiklerini okul sınırları içinde değil hayatın her alanında eyleme geçiren bireyler olmaları için desteklemektedir. İki çocuğu da okulumuzda bulunan bir velinin 5 yaşında anaokulunda olan kızı, bir bayram sabahı anneannesinin kurduğu kahvaltı sofrasını eleştirir ve çatal bıçağın yanlış yere konduğunu söyler, haklıdır da. Nereden öğrendiğini sorduklarında, okulda görgü kuralları işlenirken öğrendiğini söyler. Yemek sonrası “eline sağlık” , “teşekkür ederim” gibi sözler sarf etmesi de cabası. Bazen biz velilerin çocuklarımıza yıllarca veremediği becerileri öğretmenler çok kısa sürede verebiliyorlar, işte PYP bu tip davranışların yaygınlaşması ve desteklenmesi için çalışan bir program.
Bu hafta okulumuzda PYP akreditasyon denetimi vardı. Cenevre ve İtalya’dan gelen iki denetmen, okulun PYP standartlarına ne kadar uyduğunu değerlendirerek şu an belgeyi devam ettirip ettirmeme konusuna çalışmalar yapıyor. Her beş yılda bir okulumuz denetleniyor bunun için. Öğrencilerle, öğretmenlerle, yönetim ekibiyle, velilerle ayrı ayrı görüşmeler yapıyorlar, PYP’nin ne kadar hayata geçip geçmediğini sorguluyorlar. Bu yıl görüşecekleri veliler arasındaydım ve benim için sistemi ve okulu sorgulamam hakkında da bir vesile oldu. Dördüncü yılın sonunda biliyorsunuz yeni sisteme göre ilk okul bitiyor ve yeni okul arayışları başlıyor veliler için ya da devam etme kararı… Kızımın okuluna çok mutlu gitmesi tabii bizim için en önemli kriter ama bir de PYP’nin başarıyla uygulanması benim için çok önemli bir nokta oldu bu hafta.
Bana çok sorulan, “memnun musun Duru’nun okulundan, sence hangi okula verelim bizimkini, özel okula göndereceksek nelere dikkat edelim” gibi sorulara da artık yanıt verirken, PYP uygulayıp uygulamadıklarına bakın diyeceğim kesinlikle.
Bu yazdıklarım benim görüşlerim, kimseyi bağlamaz bunu eklemek isterim. Ben akademik başarının en önemli faktör sayıldığı okulları tasvip etmiyorum diye herkes aynı görüşte olacak ya da benim fikrim doğru diyemem, bunlar benim doğrularım. Sizin doğrularınız da eminim sizin için en doğrusudur.
Not: Kızımın okulu hangisi diye sorarsanız bu yazıya yorum bırakabilirsiniz.
Fotoğraflar kişilerin izniyle kullanılmıştır.
Banucum çok güzel , anlaşılır biçimde özetlemişsin PYP ‘yi. İrem 2. 4 lük dilimde başladı şu an gittiği okuluna ve tanıtımlarında PYP siseminden bahsettiler. Sistem olarak aynen değindin şeklin eğitimsel tanıtımı idi.Halk dilinde biz velilerce hayat okulu diyebiliriz belki..
Bu konu çok bilinip paylaşılmıyor.Ama ben çok memnunum bu şekilde öğretilerinden.Bu konuya değinmen çok yerinde olmuş, sevgiler.
Gonca’cım şuna da dikkat etmek lazım, PYP var deyip adı mı var. Gerçekten uygulanıyor mu, buna mutlaka dikkat etmek gerek. SEvgiler
Emekli ogretmen olarak 30 yildir adini bilmeden meger PYP sistemini uygulamis olmaninverdigi hakli gururu yadiyorum şu an.Bu sistemiEgitim Sistemimize kazandiranlara tesekkur ediyorum.Güzel çocuklarin yetismesi Türkiye ‘nin gelismesi demektir.Saygilar
haklısın Banu , geri dönüşlerden anlayabiliriz bunu sanırım..teşekkürler.
merhaba, tam da akademik başarısıyla her zaman ilk 3’de olan oglumun okulu hakkinda sebebini tam teshis edemedigim rahatsizligim varken yaziyi okudum. o yuzden direk soracagim; hangi okuldan bahsediyorsunuz? sevgiler
Marmara Kolejî’nde okuyor kızım Nesibe Hanım
bizde okulumuza 5.yas yuvada basladik. cocugun sosyal anlamada da desteklenmesi beni cok etkilemisti. cunku sadece ders basarisi bize cok uygun degildi sosyal bir cocuk olsun istiyorduk. okulun yonlendirmesi ile kizimin muzik yetenegini kesfettik. PYP sistemini bende cok seviyorum cocukla beraber bizde bicok seyi ogreniyoruz, nesli tukenen hayvanlar, cevreyi koruma, gorgu kurallari vs vs. Ve begendigim bir noktada gorusmede soylenen biz sbs basarisi artisin diye disaridan ogrenci transferi yapmiyoruz cumlesi iste bu dedirtmisti bize. Kendi ogrencisine guvenen , destekleyen bir okul oldugunu anlamistik. Simdiye kadarda cok memnunuz ogretmenlerimizden hele sinif ogretmenimizin hakki kesinlikle odenemez. Bende her zaman diyorum okulun iyisi herkese gore degisir bana gore iyi sana gore kotu. Ama cok subelesmemis olmasi, daha focus olmasi vs gibi ozelliklerde begendiklerim arasinda.
Esin Su her yönüyle dört dörtlük bir çocuk canım
Esin hanim merhaba,
Sizin cocugunuz hangi okula gidiyor? 2. 4 icin ben de okul arayisi icindeyim.
Tesekkurler
Serpil fahum
Serpil’cim Esin’in kızı da Duru gibi Marmara Koleji’nde
Duru ablasina cekmis canim benim. kizlarimizin masallahi var valla :))))
Ben emekli bir ilkokul öğretmeni ve anneanne olarak,gözlemlediğim kadarıyla başarılı çalışmalar içindeler.Torunum henüz 3,5 yaşında ve ana okuluna gidiyor.Çoğu vakti benimle geçiyor şu an ve yakından yapılanları,çalışmaları,etkinlikleri izleme şansım oluyor.yaparak yaşayarak öğreniyorlar.Torunuma hergün soruyorum ne yaptıklarını,nasıl yaptıklarını hepsini çok güzel açıklıyor,anlatıyor.En önemlisi de okulunu ve öğretmenlerini çok seviyor.Oysa evlerinin bitişiğinde bir anaokulu vardı ve geçen yılın başlarında sadece bir günde anlaşabilecek kadar fikir sahibi olabildik.Hemen Marmara Koleji’nin Suadiye Şb.yarm gün gitmeye başladı ve çok sevdi.Bu yıl kampüse gidiyor.Ben ona öğretmen olmamdan dolayı bazı beceri,anlatım,şiir,şarkı gibi şeyleri versem de okulda öğretmenlerinden küçük yaşta bile olsa belli bir disiplin ve paylaşımda öğrenmesi ona çok daha fazla şeyler katmaya başladı bile.Kısaca okuldan,eğitiminden ve öğretmenlerinden çok memnunuz.Başarılarını katlayacaklarına kalpten inanıyorum.Banucuğum öğretmenler için “hayat boyu öğrenenler” diye ifade etmiş.ben de bir söz ekleyeceğim buna,söyleyenin kim olduğunu bilemiyorum ama çalıştığım dönemlerden duyduğum bir cümlecikle son vereyim.”Öğretmenler öğrettikçe öğrenen ulvi cahillerdir”.Sevgiler…
HOcam, kaleminize sağlık. Yorumunuz, fikirleriniz benim için çok değerli.
Banucum ellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Okul hakkında ise fikrim çok çok olumlu.kızım 9 yıl devam etti ve sbs sınavında gayet başarılı oldu ( bize göre tabii ).ama bunun yanında çok sosyal ve en önemlisi çok mutlu bir çocuk oldu hep. şimdi girmeye hak kazandığı Anadolu lisesin de de farkı fark ediliyor.herşeyden anlıyor, çünkü okulda herşey imkanlarına sunuldu.ve içlerinden kendine uygun olanı devam ettiriyor.yani yukarıda da belirtildiği gibi çocukları sınav için koşan at konumundan alıp onlara en doğru başka neleri verebilirizi araştıran ve uygulayan okullar seçilmesi daha doğru, başarı zaten arkasından geliyor. oğlum da 5 yıldır aynı kurum da ve iki kardeş olarak çok farklı tarafları var.ama oğlum da mutlu ve ablası gibi okulunu çok seviyor ve çok istekli gidiyor okuluna. yani biz veliler ne istiyoruz değil,çocuğum nasıl daha mutlu oluru dikkate alırsak başarı arkadan geliyor zaten.
sevgiler,saygılar….
Funda’cım Buse’nin ve Yusuf Ali’nin başarıları ortada bir o kadar da ne kadar mutlu olduklarına ben şahidim.
Elinize sağlık,2.4 için çocuğuma önerilen okul ilk defa biz uyguluyoruz PYP ile eğitime başlıyoruz dediler,ben de merak ettim sanki hiç denenmemiş bir yöntem miş gibi konuştular. İnternekte gezinirken sizin sayfanızda buldum ve bilgilendim.Teşekkür ederim.(Antalya)
Emine Hanım, dediğim gibi bunu reklam için kullanan okullar var dikkat etmek gerek. Faydam olduysa ne mutlu bana.
Mrb, bilgilendirici bir yazı. Montessori anaokuluna başlayan 39 aylık kızım var. Bu iki sistemi kıyaslayabilir misiniz? Benzerlik farklılık, birinden diğerine geçiş…
Merhaba, öncelikle yorumunuz için teşekkürler. Maalesef ben Montessori hakkında çok bilgili değilim sizi yanlış yönlendirmek siteme. Bu konuda perihangurer@gmail.com adresine yazarsanız onun kızı dolayısıyla çok bilgisi var, Montssori eğitimi veren bir okula gidiyor. Daha sağlıklı bilgi olacaktır. Sevgiler
Merhaba,
Ben Görsel Sanatlar ve Resim İş Öğretmeniyim. 2014 ondokuz mayıs üniversitesi mezunuyum.
Özel okul arıyorum çalışmak için, bana okul önerir misiniz?
dilerseniz CVmi de iletebilirim gerekli yerleri iletmeniz için
Merhaba cv nizi banuduru@gmail.com adresime gönderebilirsiniz.
PYP hakkında ilk defa yazınız sayesinde bilgi sahibi oldum.Özel bir okulda sınıf öğretmeniyim.Daha detaylı bilgi sahibi olmak isterim.Uygulamanın ilk ortaya çıkışı, dünyada başarılı olmuş ülkeler,ülkemizde uygulanabilirliği vb.
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Merhaba.İsmim TÜRKAN TAŞ.Yazınızın tarihi eski,ancak ben yeni okudum.Duygulanarak ve biraz da buruk okudum.50 yıllık ve halen çalışan bir öğretmen olarak belirtmek istedim.PYP bizdeki kapatılan KÖY ENSTİTÜLERİ ile kapatılan İLKÖĞRETMEN OKULLARI mezunu öğretmenlerin uyguladığı 68 PROGRAMININ AVRUPALILAR tarafından ülkemize gelerek inceledikleri ve bu programlardan geliştirilen bir program olduğunu bilmenizi istedim.Saygılar.
Türkan Hocam yorumunuz için çok teşekkürler. Saygıyla selamlıyorum.
Banu hanım merhaba,pyp ile araştırma yaparken yazınıza denk geldim.Bugün oğlumu istek uluğbey’e yazdırdık.Bu sene gelen anaokulu müdürü müthiş bir kadın ve pyp’yi okula getirmiş.Okulu çok beğendik anaokulu ve ilk 4 senesini orda geçirmesini planlıyoruz.ikinci 4 için önerebileceğiniz okul var mı?Marmara eğitim kurumları nasıl ortaokul için?
Merhaba, ben de İstek Vakfı mezunuyum tabii ilk mezunlarından. Marmara eğitim kurumlarında kızım 7 yıl okudu, çok memnunduk ve PYP hakkıyla uygulanıyor. Hatta belgenin akreditasyonu sürekli yenilenir, ben öneririm
Merhaba,
Kızım , IB akreditasyonu pyp yeterliliği olan bir özel okulda . Bu konuya okula başlamadan söyle bir bakmıştım ancak içerisine girince mecburen konuyu okumaya başladım.
Edindiğim itibağ ; uygulama dil temelli olarak ayrılıyor bu akreditasyonu almış okullar yabancı dil ve ülke lisanıyla eğitim yapıyor. Akreditasyon işlerini az çok bu iş gereği içinde olanlar uluslararası yetkinlik için kriterlerin ne kadar zorlayıcı olduğundan bahseder. Ancak bu standarlar için bile özünde akreditasyonu sağlayan kuruluş için müsterisiniz.
Biraz olaya bu pencereden bakarak okullarda bu konuyla muhattap pyp programını takip edip eğitimlerini ve herşeyi okul adına bu kurum için yapan bir eğitimci (işin profesyoneli) bulunmakta. Amaç aynı vasıflara hayiz işin mantığını (kendi böyle pişmiş öğretmenler ;yaz kış hayata dair ne varsa şehrin dışındaki yurtlarında kotarmış , keman çalan , süt sağan , ihtiyaça münasır gereken herşeyi yapma yetişine , arzusuna , güvenine sağip köy enstütüsünden yetişmiş eli öpülesi öğretmenler.) sahip olduğu mechül ama öyle böyle giden öğretmenlerle bu iş kotarılıyor gibi geldi bana biraz. Bu okuldaki sınıf öğretmenleri ve branş öğretmenlerinin çok iyi seviyede ingilizce bilmesi gerekliliği hem konu içi eğitimler , uygulamalar ve birçok şey için zorunlu. Bunsuzda olur mu olur, devlet okullarındanda bu akreditasyona sahip okullar bulunmakta , özel okullarda yeterince ingilizce bilmeyen sınıf ve branş öğretmenleride var ve iş yürüyor. Bakın iş ilanlarına okulunuz her sene ne kadar çok öğretmen ve çalışan ilanı veriyor.
Sonuç olarak en kıymetli varlıklarımız çocuklarımız ;önce benim ona ettiğim emek ;okul seçerken , ödev yaparken , oyun oynarken , yeni birşey öğrenirken , hayatında annem ve babamla bu işin üstesinden gelirim dediği her anda yanında olarak .Bunlar bizi bir yere getirecek. Böyle sistemlerin uygulamasının doğru olduğuna çok inanmıyorum. Ülkelere, ırklara, inançlara göre bile değişen dünya kriterleri . Eğitimde çoklu çözüm odaklı nüanslara sahip bizi ve ülkeyi özümsemiş geleceğin toplumunun en elit eğitimcileriyle sağlana bileceğine inanıyorum biraz bizden ‘ milli’ :) dememe izin verirseniz,.
Tüm içtenliğimle,
Çok teşekkür ederim. Ne kadar açıklayıcı bir yazı. Vakit ayırdığınız, bloguma değer verip bu paylaşımı yaptığınız için çok çok teşekkürler
merhaba rica etsem okul adı paylasabilir misiniz? Tesekkür ederim.
Marmara Koleji