2 Kadın Anadolu’da olarak sanatın iyileştirici gücünün en canlı örneğini Adıyaman’da 2. Kommagene Bienali’nde görme fırsatı yakaladık Tourjuva ile yaptığımız gezi sayesinde.
24 Ağustos’ta açılan ve 8 Kasım 2024’e kadar gezilebilecek olan bienalin bu yıl teması İYİLEŞMEK. 6 Şubat depreminin ardından çok büyük kayıplar veren, acılarını sarmaya çalışan Adıyaman halkının iyileşmesine, umutlarının yeşermesine ve hatta yeniden doğmasına bir nebze de olsa katkısının bulanacağı düşünülerek Macaristan’dan Prof. Eros Istvan’ın küratörlüğünü yaptığı bu bienali bienal koordinatörü Seval Çelenk ile gezebildiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum.
Bölgedeki halkı sanatla iyileştirmek, sanatla onarmak, sanatla ümitleri yeşertmek derken öyle allı pullu kelimelerle gerçekle ilgisi olmayan cümleler kurduğumu sanmayın. Adıyamanlı sanatçılarının da aralarında olduğu 20 ülkeden 54 sanatçının sahada halkla beraber, zanaatkarlarla iş birliği içinde, konteynır kentleri gezerek hazırladığı bir etkinlik bu. Sanatçılar yerel halkla buluşup onların acılarını, üzüntülerini, umutlarını dinleyerek eserleri yaratırken, bölge esnafından malzemeler edinmiş, zanaatkarlarla sahada, bölgenin en sıcak olduğu zamanlarda açık ören yerlerinde birlikte çalışmışlar. Üstelik bu ustalar bir yandan da yıkılan şehri yeniden yaratmak için canla başla çalışırken. Bienalde çalışan tüm asistanlar yerel halktan seçilmiş. Yani anlayacağınız depremzede Adıyaman için hem maddi hem manevi hem bireysel hem toplumsal destek amaçlı bir bienal bu. O yüzden bazı sanat eleştirmenlerinin! yaptıkları empati yoksunu yorumlarla karşılaşırsanız bir de bu yönden, bu amaçla bakın isterim.
Eserler bölgenin farklı yerlerinde sergileniyor. Mekanlar arasında Nemrut Dağı, Kahta Kalesi, Cendere Köprüsü, Karakuş Tümülüsü, Belören Köyü ve Perre Antik Kenti gibi hem doğa hem de arkeolojiyle iç içe geçmiş alanlar bulunuyor. Bu tarihi mekanlar, sanat eserlerinin sergilendiği yerler olarak, geçmişin mirası ile sanatın iyileştirici gücünü de bir araya getiriyor.
Depremden etkilenen bütün illeri hemen deprem sonrasında gören biri olarak eserlerde kullanılan malzemeler beni erinden etkiledi. Enkazdan çıkarılan doğramalar, kapı kolları, ayakkabılar… Her bir eserin bir anısı, bir geçmişi var ama sanatçıların anlatımını okuduğunuzda her biri de daha iyiye, daha güzele, yeniden doğabilmeye bir adım için itekleyici bir güç.
Enkazdan çıkarılan pencereler kullanılarak Mustafa Duymaz tarafından hazırlanan bu eser “Adıyaman Çağdaş Sanatlar Müzesi” adlı eser depremin meydana geldiği saat göz önüne alınarak ölçeklendirilmiştir. 4m yükseklik, 5m genişlik ve 12m uzunluk. 4 metre= saat 04, genişlik ve uzunluğun toplamı 17. Kapı olarak düşünülen 2 metre Şubat ayını temsil ediyor. Perre Antik Kenti girişinde görülebilir.
Depremde binlerce kayıp vermesine, sokaklarının, binalarının, parklarının yok olmasına, kavurucu sıcakların, dondurucu soğukların en fazla hissedildiği yer olmasına rağmen böyle uluslararası bir etkinliğe ev sahipliği yaptığı için Adıyaman’a, emeği geçen herkese yürekten teşekkürler.
Sanat iyileştirmeye devam etsin.
Harikasınız. Iyi ki geldiniz 🤗