Sonunda Evimize Bahar Geldi

0

Bizim evin tadilatı bitmez. Her odayı her köşeyi farklı zamanlarda değiştirdiğimiz ve yenilediğimiz için duvarı boyatırız, kapılar gözümüze çarpar, kapıyı düzeltiriz banyo bizi rahatsız eder, onu yenileriz kapanmayan pencereler dürter. Böyle uzar gider bu liste kısacası pek rahat vermeyiz kendimize. Aslında rahat vermeyen daha çok durduğu yerde duramayan benim. Hal böyle olunca da işin tüm kahrını ben çekerim. Bir de tezcanlı olduğumu düşünürsek ev halkı bu süreçte pek bana bulaşmamayı hatta mümkünse bir süre ortadan yok olmayı seçer. Evleneceğimiz zaman, yeni aldığımız tüm mobilyaların boş eve gelip yerleşmesini hatırladım da, eşim o zaman Amerika’ya fuara gitmişti. Bir ay var nikahımıza ve ben; ustalar, boyacılar, mobilyacılar, tesisatçılar ile vakit geçirir olmuştum.

Tarih tekerrürden ibarettir diye bir söz var ya ne kadar doğru. Geçtiğimiz günlerde, evliliğimizin on beşinci senesinde yine bir tadilat ve yine bir fuar ve yine Amerika. Ben yine ustalarla haşır neşir. Bu kez ebeveyn banyosu denilen genelde çok küçük olup evin anne babasının kımıldamadan duş alabileceği, giriş çıkışlarında karnını içeri çekerek kendine yer bulabileceği ama evin ederine ebatından çok daha büyük değer katan banyomuzu yenilemeye karar verdik. Bu kez son! Başka da tadilat kalmadı! Diyerek en az yüz kez dediğimiz gibi, bu işe kalktık. Kalkmışken halıları, perdeyi, yatak başını da değiştirelim değil mi? İşte tam o anda bizim meşhur fuar ortaya çıktı yine. Amerika’da dünyanın en büyük insan kaynakları fuarı. Gidilmeli, hele evde tadilat varsa mutlaka kaçılmalı. Aynen öyle oldu, eşim içi kan ağlayarak!!! fuara gitti ve ben kırık dökük duvarlar arasında bırakın yer yatağını tek bir sandalyenin bile kalmadığı bu odayı adam etmeye çalıştım.

IMG_3771

Bu süreçte hep  banyonun bitmiş halini, odamızın perdelerinin takıldığı, yatak başının yeni renklerine büründüğü ve o mis gibi bahar renklerinde olan yepyeni nevresim takımlarımı serdiğim bir yatağı, odayı hayal ettim. Hayal ettim de hayallerime ulaşmak kolay olmadı tabii.

IMG_3708

IMG_3838Kırılıp dökülen banyodan çıkan parçaları apartman boşluğunda fazla tutmak istemeyen ben, bir eskici çağırdım ve kalorifer peteğinden, havluluğa, klozetten duş başlığına eski olan ne varsa verdim. Oh en azından biraz hafifledim derken fazla hafiflediğimi nereden bilebilirdim. Tesisatçılar yeni klozeti kutusundan çıkarmış, önce tesisatını yapıp sonra klozeti takacakları için içindeki ek malzemeleri kullanmışlar ve günü gelince de klozeti takmaya karar vererek kenara koymuşlar. O büyük gün geldi, her şey tamamlandı ve iş montaja gelince, usta çırağına “klozet nerede” dedi, çırak bana “ klozet nerede” dedi ben de eskiciye demek istedim ama tabii eskici yok. Klozeti de eski zannedip eskiciye verdim evet tam da anladığınız gibi. O da alıp “vay be insanlara bak yepyeni şeyi bile veriyorlar ne para var” demiş elbet. Düştük mü eskicinin peşine… Allahtan mahallemizin sürekli eskicisi de, izine çabuk ulaştık. Gelin görün ki bizim klozet Sultanbeyli’de bir demir kesim atölyesine konuk olmuş birkaç gün. Üzerinde demir tozlarıyla – çıkması mümkün değil – kavuştuk klozetimize ve taktık, her daim o tozları görüp bir daha tadilata kalkmayalım diye.

Yine de tadilat güzel şey, her şey bitip her yer temizlenip yepyeni eşyalarınızı serip kullanmaya başlayınca iyi ki yapmışım diyorsunuz. Fuarı da, Amerika’yı da, yepyeni duvar kağıdını da dikkatsizlikten yırtan ustayı da, klozetinizin artık defolu olmasını da unuttuk. En çok da odamıza baharı getiren, doğayı çok seven bize her sabah doğanın içinde uyanıyoruz hissini yaratan Cotton Box nevresimlerimiz içimizi ısıtıyor. Ben gidip yazlık için de almaz mıyım, yoksa yeni bir tadilat mı, HAYIR…

Cotton Box Nevresim

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz