Eğer tarihi yolculuklardan hoşlanıyorsanız ve Türkiye’nin saklı hazinelerini keşfetmek istiyorsanız, Perre Antik Kenti sizin için muhteşem bir durak diyebilirim. 2 Kadın Anadolu’da olarak Armağan ile hep bunu yapmak istedik; herkesin gittiği, çok popüler ve bilindik yerler dışında, henüz adı çok anılmayan, hak ettiği değeri bulamayan antik kentleri, ören yerlerini, restoranları, sanatçıları, el sanatlarını tanımak ve tanıtmak. Tourjuva ile yaptığımız iş birliği de buna imkan tanıdığı için birlikte yola çıktık ve işte Adıyaman’ın birkaç kilometre ötesinde zamanın derinliklerine kıymetli tourjuvistlerle (Tourjuva ile seyahat eden gezgin) ve rehberimiz Cengiz Altuntaş ile bir yolculuk yaptık.
Perre Antik Kenti, Kuzey Mezopotamya’da, Kommagene bölgesinin beş büyük kentinden biri. Günümüze göre anlatacak olursam Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, Adıyaman ilinin sadece 5 kilometre kuzeybatısında yer alıyor. Yani Adıyaman’a geldiyseniz, Perre’ye ulaşmak neredeyse bir kahve molası kadar kısa sürüyor. Şehrin biraz dışına çıktığınızda, kendinizi bir anda Roma ve Kommagene dönemine ait bu büyüleyici antik kentin kalıntıları arasında buluyorsunuz.
Perre’nin Gizemli Kaya Mezarları
Perre Antik Kenti’nin en dikkat çeken bölümü, bizim de gezdiğimiz nekropol kısmı (ölüler şehri ya da günümüzde mezarlık) ve tabii buradaki kayalara oyulmuş mezarları. Kimilerine biraz ürkütücü gelebilir ama bu mezarların her biri sanat eseri gibi. Roma döneminde zengin aileler için yapılan bu mezarlar, hem ihtişamlı hem de son derece etkileyici. Hatta mezarlara baktıkça, o dönemin insanlarının ölümden sonraki yaşamla ne kadar çok ilgilendiklerini ve ölülerine verdikleri değeri daha iyi anlıyorsunuz.
Antik kentin nekropol kısmını bitirip Kommagene Bienali kapsamında bölgede bulunan birkaç eseri gezerken tesadüfen karşılaştığımız Perre Antik Kenti kazı ekibi herhalde bu gezinin en büyük ödülü oldu bizim için. Kazının bilimsel danışmanı ve Adıyaman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Beste Tomay bize şu anda çalışmalar devam ettiği için koruma altında olan ve henüz ziyarete açılmamış mozaikli bir alanı özel izinle açtı. Geçmişte bir bazilika olan alanın ortasında bir cennet tasviri var ve kalite bakımından sanki günümüzde kaplanıyor gibi.
Nekropol’den çıkarken şunu düşünmeden edemiyor insan, bu kadar büyük bir mezarlığa sahip bir kentin nüfusu acaba ne kadardı? Eminim bölgeden pek çok mozaikli yapı çıkacaktır kazı devam ettiği sürece.
Antik Kentte Roma Çeşmesi
Perre’de Roma dönemine ait bir de çeşme bulunuyor. Antik kente çıkan tepenin eteğinde, Örenli Köyü’nde bulunan bu çeşmenin etrafında köyün çocukları bizlere anılarını anlatırken heyecanlarını görmenizi isterdim. Kervanlar burada mola verip su ihtiyaçlarını karşılarken acaba binlerce yıl sonra bizlerin onların izlerini süreceğimizi düşündüler mi? Tarihin her bir taşına dokunduğunuzda, o dönemin insanlarıyla adeta bir bağ kuruyorsunuz.
Vaktiniz varsa Perre’ye bir gününüzü ayırabilir yoksa çok kısa da olsa nekropolü gezerek hem tarihle iç içe olabilir hem de bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.
Perre Antik Kenti, sadece Adıyaman’ın değil ülkemizin gözden kaçan ama bir o kadar da büyüleyici bir köşesi. Hem doğayla iç içe bir gezinti yapmak hem de tarihin izlerini sürmek istiyorsanız, Perre’yi gezi planlarınıza ekleyin derim.
Harika rehberlikleri için Adıyaman Müzesi’nden Mehmet Bey’e ve yakında Perre Antik Kenti Kazı Ekibi Başkanı olarak görmek istediğimiz Beste Tomay’a teşekkürlerimle.