Ne güzel söylemiş arkadaşım Naci Elmalı, ”zamanla herşey unutulur, zamanın kendisi bile,…..”
Pekiyi acaba kalan izler ne olur? Onların da izi kapanır mı?
Kapanır ,zamanla herşey kapanır yeter ki yerine yeni ve hastalıklı yaralar açmasın, yeter ki çaresiz dertler olmasın. Herşey yaşananlarla kalıyor, zaman geçince insan bunlara mı üzüldüm diyor. Ama o an bunları düşünemiyor kimse. Hayattaki önceliklerini unutuyor bazen, neye üzüldüğünü neye yandığını anlamıyor o an. Bunlar korkutuyor beni yaşamımda her zaman. Belki de bu yüzden çok hassas olmam, her olayı aşırı boyutlarda yaşamam. Yaşadım mı tam yaşıyorum, sevdim mi tam seviyorum, üzüldüm mü tam üzülüyorum, ağladım mı tam ağlıyorum en aşırısından, en duygusalından, en acıklısından, en yoğunundan. Değişmek mi? Çok kolay olmuyor, çünkü bu benim örtüm. Heryerimi saran, beni ben yapan kıyafetim bu. Bu kıyafet olmadığında çıplak olurum ben. Ama şunu da biliyorum ki hayatta herkesin bir kıyafeti var, onu saran, onu koruyan, ona yakışan ya da yakışmayan. Kimsenin kıyafetini yargılamamak lazım ama benim kıyafetimi de kimse yargılamasın. Benim kıyafetimi beğenmiyor olabilirsiniz ama ben onun içinde rahatsam sadece anlayın, bana büyük gelen ya da beni rahatsız kılan kıyafetleri denememi istemeyin. Aslında galiba kıyafet sadece bir reklam , iç önemli. O kıyafetin içindeki beden, kalp önemli. İşte insanı insan yapan içindeki o kalp. En kötü insan, en sahtekar hırsız, en dişli katil bile bir kalple doğdu ve hala bir kalp taşıyor. Kendisine ait, kimsenin ulaşamadığı, sadece ona ait olan bir kalp. Herşeyini alırsınız ama kalbini, içini alamazsınız. Sadece o isterse kalbini vermek, kalbini açmak sadece onun isteğiyle….o zaman kalbi sizin olur. Ben bugüne kadar hep kalbimi açtım, kalbimi herkese verdim, kalbim hep herkese açık oldu, iyisinden kötüsüne, büyüğünden küçüğüne, huylusundan huysuzuna. Birkaç gün sonra 34 yaşım bitecek ve 34 yıl sevindim, üzüldüm, kırıldım, yıkıldım, coştum hep bu kalple. Bedelini bazen çok ağır ödedim , kalbim çok acıdı , çok sızladı ama hep kalbim istediğini yaptı ve çok rahattı.
”Zamanla herşey unutulur, zamanın kendisi bile,…”
>sorular : kalbin her istediğini yapması o kalbin gerçek sahibi olduğunu düşüneni üzer mi acaba? bir kalbin tek bir sahibi mi vardır? istediğin “kıyafeti” giymek saf özgürlük müdür? zaman gerçekten herşeyin ilacı mıdır?
>insan isterse herşey ilaç olur. Bir tebessüm, bir elma, bir temas, bir bakış..Ama eğer isterse