Adıyaman’a ister günübirlik gidin ister birkaç gün kalın mutlaka görecek yerler, denenecek tatlar bulacaksınız. Biz 2 Kadın Anadolu’da ve Tourjuva olarak diğer tourjuvistlerle iki gece kaldığımız şehirde gezip görmeye doyamadık. İşte bunları yapmadan Adıyaman’dan dönmeyin dediklerim;
- UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Nemrut Dağı’nda büyüleyici gün doğumu/gün batımına şahit olmadan ve dev tanrı heykellerini görmeden
- Roma dönemine ait ve dünyanın en eski kemerli köprülerinden biri olan Cendere Köprüsü’nün muhteşem mimarisini görmeden
- Tarihi ve stratejik konumu nedeniyle geçmişte çok önemli olan Kahta Kalesi’ni gezmeden ve değişik noktalarında fotoğraf çektirmeden
- Perre Antik Kenti’ni ve özellikle nekropol (mezalık) kısmını gezmeden
- Antik kentin eteklerinde Örenli Köyü’nde bulunan tarihi Roma çeşmesi etrafında köy halkı ve çocuklarıyla sohbet etmeden
- Karakuş Tümülüsü ve sütunları görmeden, eşsiz manzarayı seyretmeden
- Meşhur Adıyaman gazozunu içmeden
- Kommagene Krallığı’nın yazlık başkenti olarak kullanılan Arsemia’daki yazıtları incelemeden, el sıkışan kral heykellerini görmeden
- Meşhur künefeci Hacı Usta’da künefe yemeden
- Çargah Restoran’da “mehir” ve “kavurmalı hitap” denemeden
- Kahta’da Kahta Çayı kıyısındaki Neşet’in Yeri’nde kebap yemeden
- Adıyaman çiğköftesi denemeden
- Damlacık’ta bulunan Damlacık Garden’da ev ortamı rahatlığında, bir Ege kasabasını andıran havada yöresel tatları denemeden
- Meşhur Bahar Pastanesi‘nde Maraş dondurmalı tatlı yemeden
DÖNMEYİN.