Gandhi’nin Anıt Mezarı – Raj Ghat

2

Hindistan deyince aklıma gelen ilk isim Gandhi, ya da tam adıyla Mohandas Karamchand Gandhi. Eğitimlerimde çok kullandığım sözü “Dünya’da görmek istediğiniz değişimin kendisi olun, Be The Change You Wish To See” aynı zamanda hayattaki misyonum. Mustafa Kemal’i tanımadan İngilizleri tanrı sanırdım diyecek kadar da Atatürk sevdalısı.  Bana ilham veren bu Hint asıllı adamın bir zamanlar yaşadığı yerleri görmek, onun öldüğü ve yakıldığı yeri, Gandhi’nin Anıt Mezarı- Raj Ghat’ı ziyaret etmek çok istediklerimdendi. Çok şükür gerçek oldu.

Gandhi 1869 yılında doğmuş. Ailesi esnaf kastından (Hindistan’da Kast Sistemi, Hindistan Gezi Notları -1- yazımda paylaşmıştım) zaten Gandhi’nin kelime anlamı da çerçi demek, l el arabasında köy köy dolaşıp malzeme satan. Babası ölüp de ortada kalınca akrabaları ona İngiltere’de burs ayarlıyorlar ve orada hukuk okumaya gidiyor. Şunu söylemeden geçmeyim, Hindistan tarihindeki tek kadın başbakan olan Indira Gandhi’nin benim anlattığım Gandhi ile hiçbir ilgisi, kan bağı yok.

Hindistan’a dönüp iş bulamayınca 1 yıllığına staj için gittiği Güney Afrika’da 21 yıl kalıyor ve orada İngiliz sömürgesi altında olan ülkede yapılan haksızlıkları ve ırk ayrımcılığını görüyor. Tren için birinci sınıf bileti olduğu halde, siyah tenli olduğu için oturmasına izin verilmiyor. Tüm bu yaşadıkları onda ulusal bilincin oluşmasına vesile oluyor ve 1915 yılında Hindistan’a geri dönüyor.

Kongre partisine kaydolan Gandhi’nin politik hiçbir görevi olmuyor. O, çok iyi hatip, bilgili bir avukat ve inanları birlik olmaya,  İngilizlere karşı Hindistan’ın gücünü korumaya ikna için çalışıyor. Dalitleri (dokunulmazlar, Varanasi yazımda bahsetmiştim) koruyor, Hintlilerin denizden tuz çıkarması yasak, rafine tuz satın alıyorlar, bunun için yürüyüşler düzenliyor, insanların ilgisini çekiyor. 3 kez tutuklanıyor. Gandhi şiddetsiz zafer yanlısı, iş bırakarak, protesto ederek, aç kalarak kendimizi dünyaya anlatacağız diyor. Bununla beraber bir grup da Gandhi’ye çok karşı, onlar tamamen savaşmak, öldürmek yanlısı. Dolayısıyla Hindistan’da hala oldukça fazla denebilecek insan grubu Gandhi’yi sevmiyor, vatanı boşu boşuna bağımsızlık için geç bıraktığını düşünüyor.

Sonuç olarak Gandhi’nin başlattığı direniş, dünyadaki en büyük sivil direniş olarak tarihte yerini alıyor ve Yeni Delhi’de 1947 yılında Red Fort’ta bağımsızlık ilan edilerek İngilizlerin ülkeden çekilmesi sağlanıyor.

Gandhi, 30 Ocak 1948’de yani bağımsızlığın ilanından tam bir yıl sonra dindar bir milliyetçi tarafından üç el silahla vurularak öldürülüyor. Gandhi’nin öldükten sonra yakıldığı yerin adı Raj Ghat. Sadece siyah bir taş olan bu mozole bende çok derin hisler yarattı. Hiç sönmeyen bir ateş ve üzerinde ölmeden önce ağzından çıkan son söz Hai Ram “Ah Tanrım”…

2 YORUMLAR

  1. Bu yazınız ile Gandhi’nin hakkında eksik olan bilgilerim tamamlandı.Bazı bilgilerim pekişmiş oldu…Naif anlatımlı yazılarınızı okurken bilgilenmek çok keyifli teşekkürler👏🏻🙏🏻❤️

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz