Fadıl İnam ile Topaç Nostaljisi

1

Çocukken oynadığım oyunlar arasında beş taş, lastik, kuka çevirmece vardı ama hiç topaç çevirdiğimi hatırlamıyorum. Hatta ilk kez Fadıl Hoca sayesinde bir topacım oldu diyebilirim kırklı yaşlarda. Ülkemizde fırdöndü, vızıldak, pırfangaç, mozik, vızvız gibi daha pek çok farklı isimle anıldığını da yine ondan öğrendim. İnsanın işini tutkuyla yapmasını da ben bu çiftten öğrendim; Bahar – Fadıl İNAM çifti. Bahar Hoca benim lisede beden eğitimi öğretmenimdi. Fadıl Hoca da kardeş okullardan birinde yine aynı görevdeydi. İkisi de işini keyifle yapan, öğretmenliğin kitabını yazacak kadar idealist, hem mesleklerini hem de birbirlerini seven insanlardı ki sonrasında da evlendiler😊 Bağımız hiç kopmadığı gibi günden güne kuvvetlendi ve benim kızım da onların deneyimlerinden fazlasıyla yararlandı. Öğretmenliği bıraksalar da hem Sim Animasyon adlı merkezlerinde hem de gönülleriyle şehirden köye, doğudan batıya pek çok çocuğa dokundular, dokunmaya devam ediyorlar ve bence sağlıkları izin verdiği sürece de edecekler. Fadıl Hoca’nın topaç tutkusu şimdi görücüye çıkmaya hazırlanıyor; “Nostalji” Topaç Sergisi 24 Aralık Cumartesi 13.00’de Kelimat Sanat Galerisi’nde açılıyor. 3 Ocak’a kadar saat 13.00’den sonra gezilebilecek sergide hem farklı topaç çeşitleri görebilir hem de ham topaçlar satın alarak kendiniz boyayabilirsiniz. Çocuklarla yapılabilecek bundan daha güzel aktivite olabilir mi?

Fadıl Hoca ile sergi öncesi sohbeti de ihmal etmedim tabii, işte Fadıl İnam ile topaç sohbetimiz…

Topaçlarla uzun zamandır iç içesiniz. Nereden başladı topaçları günümüzde tekrar canlandırma fikri?

Neredeyse ilkokul çağından bu yana topaçlarla iç içeyim . Çocukluğumun geçtiği yerlerde, mahalle bakkalımızın, büyüklerimizin de su almak için geldiği çeşme başı, biz çocukların da oyun alanlarıydı. Okul dışındaki zamanlarımızda, tatillerde burada toplanır oyunlar oynardık. Topaç çevirme beni çok heyecanlandırırdı, başardıkça daha da mutlu olur çevirdikçe çevirirdim. hoşuma giderdi. Bu oyun sayesinde sosyalleşir, çok daha fazla arkadaş edinirdim.

Topaç çevirme ve oynama isteğim üniversitede ve sonrasında öğretmenlik yaptığım zamanlarda yeniden canlandı . Oyun oynamanın güzelliğini öğrencilerime anlatırken  çocukken çok sevdiğim topaçları yeniden üretme fikri oluştu zihnimde. Bir süre sonra da bu fikir en büyük hobim haline geldi. İnternet ortamında değişik topaçları modellerini gördükçe hepsinden yapmak, yeni nesillere aktarmak istiyorum.

Topaç Türk’lere özgü bir oyun mu? Geçmişe baktığımızda kaynağı neresi?Bize özgü sanıyorduk ki Anadolu’dan şehir hayatına yansımış olduğuna dair de çevremizden çok bilgi geldi. Ancak internette  ile bunun çok eskilerde M.Ö 2.yy’da Mısır’da oynandığını okuduk. Her ülkede topaç değişik isimlerle var olmuş. Kendi ülkemizde bile mahalleden mahalleye köyden köye farklı isimlerle anılıyor topaçlar. İsimler değişse de oyun hep aynı ve her çocuk, her genç, her yetişkin mutlaka oynamıştır. 1650 yılında  Pieter Brueghel çocuk oyunları adı altında bir resim yapmış, onda bile topaç oynayan çocuklar var.

Bir eğitimci olarak topaç oyunun faydaları hakkında neler söylersiniz?Geleneklerimizi devam ettirmek, dededen babaya, babadan oğula, oğuldan toruna, en değerli şey bana göre. Çok basit malzeme ile oyun – oyuncak ilişkisi kurabilme, el becerilerini artırma ( el göz koordinasyonunu  son derece geliştiriyor) önemli kazanımlardan. Takım arkadaşlığı, sosyalleşme, çevirmeyi başardığındaki özgüven duygusu hayata dair önemli beceriler.

Tabii ki ahşap olması, kolay uygulanır modelleri ile çocukların bile üretebilecekleri  bir oyuncak olması bugünün oyuncaklarından da farkı yaratıyor.

Topaç sergisi açmak nereden aklınıza geldi?

Kelimat Sanat Galerisi’nde kurucusu Adnan Bey’le yaptığımız sohbetlerde topacın ortak oyuncağımız olduğunu, heyecanla birbirimize oynadığımız zamanları anlatırken sohbet sohbeti açtı ve gönlümde böyle bir niyet olduğunu ona söyledim. Sağ olsun o da bu fikrime çok sıcak yaklaştı ve hayat bizi Türkiye topraklarında dönen topacın çevresinde birleştirdi. Herkes birbirine nasıl topaç çevirdiğini gösterdi. Topaç isimleri söylendi. Farklı ülkelerde yaşadığımız halde bazı topaç çevirmelerin nasıl da aynı olduğunu gördük. Farklı olanları birbirimizle paylaştık ve saatler nasıl geçti anlamadık. İyi ki bugünlere vardık.

Topaçlarla ne gibi aktiviteler yapıyorsunuz?

Topaç boyama ve oynama atölyeleri yapıyoruz. Ana sınıflarında zilli topaç ve fırıldak kullanıyoruz. İlkokula giden çocuklarda zilli veya fa-do topaç ( benim ürettiğim çift taraflı olan) kullanıyoruz. Orta ve lise öğrencilerinde tek taraflı topaç ile atölyelerimizi gerçekleştiriyoruz. Çocuklara kendi topaçlarını boyatarak ahşabın boyanmasının bir tasarım olduğunu, ileride boyadığını beğenmeyince zımpara yapıp yeniden boyayabileceğini bunun da  geri dönüşüm olduğunu gösteriyoruz Topaca ip sarmanın bir beceri olduğunu, kabarası üstünde döndürmenin ayrı bir basamak olduğunu, vücut duruşunun, el ayak koordinasyonunun önemini anlatıyoruz.

Topaç döndürmeyi öğrendikten sonra değişik oyun çeşitleri olduğunu anlatarak bizim geçmişimizi onlara aktarıyoruz. Ana sınıflarında farklı hayallere, üst sınıflarda ise inanılmaz görüntülere ulaşıyoruz.

Sergi nerede, ne zaman olacak?

Kelimat Sanat Galerisi’nde 24 Aralık’ta açılışımız var, saat 13.00’de. Onun dışında 24 Aralık-03 Ocak tarihleri arasında gezilebilir.

Bağlarbaşı, Gazi cad. No:32

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz