Benimkisi Bir Macahel Hikayesi

1

Ölmeden önce görmek istediğim yerler listemdeki bir maddenin daha üzerini çizmiş olmaktan dolayı çok mutluyum. Bu yazı yüksek oranda yeşil, doğa, su, hava içerir bu nedenle sakin bir ortamda okumanızı öneririm. Benimkisi bir Macahel hikayesi.

Doğu Karadeniz’in en doğusunda, Artvin – Gürcistan sınırında yer alan Macahel, zengin bitki örtüsü ve faunasıyla Türkiye’nin ilk ve tek biyosfer alanı. Bu da şu demek, burada doğal ve pek tabii vahşi hayat var, oldukça bakir, bu yüzden de Dünya’daki 621 rezerv alanından biri ve ne mutlu bize ülkemizde. Macahel’in bu kadar bakir olmasının sebebi kuşkusuz ki ulaşımının çok zor olması. Uzun zamandır bu kadar endişeli bir yolculuk yapmadım desem yalan olmaz. Borçka’dan araçla çıkıp tırmanmaya başladığımızda 2600 metre yükseklikteki Cankurtaran geçidinde sis basmaya başlamıştı. Tırmandıkça göz gözü görmüyordu. Ölmeden önce Macahel’i görebilecek miyim diye düşünmeye başlamıştım. Sağ taraf uçurummuş neyse ki görmüyorduk ama önümüzü de görmüyorduk. Şoförümüz Muhammet çok rahattı, yolları iyi biliyor, çok dikkatli kullanıyordu, gel gör ki biz alışkın değildik ne Karadeniz’e ne Muhammet’e ne de sise. Küçükyayla geçidine geldiğimizde araçtan indik, rehberimiz Yalçın, görebilseniz aşağısı Macahel Vadisi dediği anda biraz rahatladım, inişe geçiyorduk. Sisin beyazlığı ile yarışan kır çiçekleri bizi renkli saatlerin beklediğini müjdeliyor gibiydi.

Anlayacağınız Maçahel yolları öyle pek rahat değil. O nedenle giderseniz yüksek araçla gitmenizi tavsiye ederim. İlk defa gidiyorsanız da bence yerel rehberle gidin, çok daha güvenli.

Macahel ne demek diye soracağınızı düşünüyorum şu satırda artık. Gürcüce Maca-el, hel-bilek demekmiş. 1921 yılında Türkiye ile Rusya arasında yapılan anlaşma gereği bölgedeki 18 köyden sadece 6 tanesi Türkiye’ye kalmış. İşte Macahel bu 6 köyü temsil ediyor. Camili (merkez köy) bilek, diğer 5 köy Efeler, Kayalar, Uğur, Düzenli ve Maral da parmakları simgeliyor.

Macahel, Gürcistan sınırında diyorum ya öyle uzaktan filan görmüyorsunuz Gürcü topraklarını; Camili ahşap camisinden 150 m. aşağı yürüyünce sınır tam orası. Bir yanda Türk askeri diğer yanda Gürcü. Özellikle kış ayları burada çok sert geçtiğinden ve kardan dolayı dört beş ay yollar kapandığı için acil durumlarda, hastalık, doğum, ölüm gibi, Gürcistan sınırı kullanılıyor ve kişiler Gürcü tarafına götürülüyormuş.

Macahel’e girdiğimiz andan itibaren kendimi bir başka boyutta hissettim. Konakladığımız İremit Pansiyon 200 yıllık geçmişi olan bir köy konağıydı ve ben bu konağa girip de manzaraya hakim terasına oturunca bu dünyadan koptum. Tek gördüğüm yeşildi, uçsuz bucaksız bir vadi, masmavi gökyüzü ve sadece doğanın sesi, sessizliği. Önce nereye saldıracağımı şaşırdım, terasa oturuyorum, kuzine başını kaçırıyorum hissi, kuzineye yanaşıyorum, bahçeyi kaçırıyorum, bahçedeyken evin içini, sürekli bir şeylerden mahrum kalıyorum duygusu. Elimde telefon, onu da çekeyim, bunu da göstereyim. Ne kadar acı değil mi? An’da olamamak…Sonra durdum. Bildiğiniz durdum, baktım, uzun uzun baktım. Sabah altı buçukta kalktım bakmaya devam ettim. Uzun zamandır bakıp da görmediğimin, duyup da dinlemediğimin farkına vardım. Ah be Karadeniz beni aşık ettin kendine. Bana yeniden görmeyi dinlemeyi, sevmeyi, koklamayı, dokunmayı öğrettin.

Macahel’i sayfalarca yazsam doyamam., zaten yazmak değil yaşamak gerek. Düşlerinizde görebileceğiniz bir saklı vadi ya da ilkokulda resim dersinde çizilen köy manzarası gibi bir yer düşünün.

Hiçbir kimyasal kullanılmadan fındık, ceviz, ıhlamur, mısır, fasulye, lahana, demir elması, armut yetiştirildiği gibi saf Kafkas arısı sayesinde arıcılık çok yaygın. Özellikle ıhlamur balını çok öneriyorlar. Ayrıca Apiterapi  de burada gittikçe yaygınlaşıyormuş yani, arının tedavi amaçlı kullanılması.

Macahel’de özellikle görülmesi gereken iki yer var ki, biri Maral Köyü’ndeki 165 yıllık İremit Cami. Kök boya kullanılarak yapılmış motifleriyle hala iç ihtişamını koruyan camiye dışarıdan baktığınızda son derece sade bir görüntüsü var. Bunun nedeni de Rus işgali sırasında ibadetler gizli yapıldığı için dikkat çekmesin diye dış cephesini süslememişler.

Bir diğer cami de Camili Köyü Camii. 1855 yılında çığ felaketinde yıkılan caminin yerine yapılmış. Karadeniz’e özgü ahşap camilerin en güzellerinden biri.

Macahel’de nerede kalınır derseniz ben size geleneksel bir köy evinde kalın derim. Orada yaşayanlar evlerini pansiyon haline getirmişler. Hem bütçelerine katkı hem de konuklar için çok farklı bir deneyim. Biz Sevda’nın Evi diye bilinen İremit Pansiyon’da kaldık ki burayı ayrı bir blog yazısı olarak paylaşacağım. Sevda’nın girişimciliği, azmi, her şeye rağmen dimdik duruşu, peynirleri, baklavası, bir dakika durmayışı, konağın hikayesi hepsini uzun uzun anlatacağım.

Macahel’e gidilecek en güzel dönem Mayıs -Ekim aralığı olmakla beraber Temmuz 15-Eylül 15 hava açısından çok daha az risk taşıyormuş. Ben 6 Eylül akşamı oradaydım ve hava enfesti.

Yazımı bir Gürcü tekerlemesiyle bitireyim o zaman,

ELA MELA

Ela mela me pendela

Sari suri kurtumbela

Beri kali kurtuncela

Habba hubbes

Lili suli çhuttes

Macahel’de kalınacak yerler

İremit Pansiyon Maral Köyü, Sevda-Mevlüt İYEM

0535.528.43.47 0536.456.24.11

Tema Vakfı Misafirhanesi

Camili Köyü, Ayşe KÖSE

0535.851.95.22

Greenroof Otel

Maral Köyü, Selçuk-Volkan ALTIN

0533.094.08.08

 

 

1 Yorum

  1. Olağanüstü güzelliğe tanıklık edip sihirli yörelerimizi yazıp okumamıza vesile olduğunuz için çok teşekkürler.Hayranlıkla takipteyim Sevgiler…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz