Çocuğa özgürlük ama bir yere kadar

13

Dün yine kalbim çift mesai yaptı, iki kalp birden taşıdım bir süre, aynı 11 Nisan 2011 ve 6 Mayıs 2012’de olduğu gibi. Duru’nun bu yıl piyano konser zamanı geldi çattı efendim ve biz yine maaile okuldaydık. Gözyaşları, heyecan, gurur…ortaya karışık yaptık. Bu kez, üç yıldır piyano dersi aldığı öğretmeni de gelebildi konsere. Artık ondan mı bilinmez bizimki pek heyecanlıydı nitekim hatasız çaldığı parçayı birkaç ufak hatayla bitirdi bu yıl. Her şeye rağmen bambaşka bir güzellikti. Size şimdi buradan şöyle çaldı böyle ağladık şunu giydi gibi sayfalar tutacak bir yazı yazabilirim, malum bir anne, söz konusu çocuk olunca sonsuza kadar konuşabilir ha bir de bazıları yazabiliyor.

Fakat bunu yazmak yerine bugün yine “haklı düşündüğümü düşündüğüm” bir konuya değineceğim. Çok kısaca, çocuk adı üstünde çocuktur ve her kararını kendisinin vermesini beklemek BENCE ona yapılan en büyük haksızlıktır. Bazı kararları o veremez çünkü yaşı ve yetkinliği buna uygun değildir. Ona yol göstermek, sınır koymak, bazen de katı bir tutum sergilemek onun geleceği için çok önemlidir. Çok sert oldu di mi? Psikolog arkadaşlarım bana kızabilir ama yıllardır eğitimlerde anlattığım Durumsal Liderlik’ten hiç farkı yok bu durumun BENCE.  Nasıl farklı yetkinliklerdeki çalışanlara farklı davranıp kimisini sıkı kontrol edip kimisini tamamen serbest bırakıyorsak çocuk yetiştirirken de böyle. Her yaşa göre davranış modelimizi sorgulamalıyız bence. Çocuğun yeteneklerini keşfetmek çok önemli, istediği alana yönlendirmek, kabiliyetine göre gelişmesine destek olmak…Buraya kadar sorun yok, fakat çocuğun yorulduğu, sıkıldığı noktada onu serbest bırakmak, “nasıl istiyorsan öyle olsun” demenin ben, ebeveynler için kolaya kaçış olduğunu düşünüyorum çoğu zaman. Hele ki, geleceğini etkileyen önemli konularda.

Duru ilkokul birinci sınıfta başladı piyano çalmaya, kendi çok istedi. Önce org dersi aldı, sonra hevesi geçmeyip devam edince piyano aldık ve devam etti. Zaman zaman sıkıldığı oldu; ilk başlarda iki elle çalmaya başladığında parmakları acımaya başlayınca özellikle. Hafta sonları yan gelip televizyon izlemek varken piyano öğretmeni gelince söylendi, tabii öyle bunalıma girecek, nefret edecek bir durumdan söz etmiyorum. Ders başlayınca hemen kıvamına geliyordu, öğretmeninin onun dilinden konuşmasının da önemi yadsınamaz. Ne zaman ilk konserine çıktı bana şunu dedi “Anne iyi ki ben sıkılıp bırakmak istediğim zaman hemen izin vermemişsin, iyi ki beni itmişsin. Harika bir duyguymuş sahneye çıkmak, alkışlanmak”. Kocaman bir nokta bence. Yoksa ben de öyle canavar anne filan değilim.

Sömestre tatilinde ilk hafta ödevlerini bitirmiş, okuma kitaplarını tatile giderken yanımıza almıştık. Önce bir iki kez kitabını okuması için uyardım ama tabii arkadaş, kayak, oyun derken hep aksattı. Bir gün dayanamadım ve “yeter artık, karışmıyorum kendi planını kendin yap, beş gün süren var” dediğimde ağlayarak “ANNE BANA KARIŞ, NE OLUR KARIŞ, BEN OYUNA DALIP UNUTUYORUM, SEN KARIŞ ANNECİM NE OLUR” dedi. Yani bana sınır koy diyor, beni yönet, benim sorumluluklarım karşısında çizgini çiz demiyor da ne diyor?

Hafta sonu tamamen kendi seçimini yaparak gittiği voleyboldan zaman zaman sıkılıyor, çok da doğal değil mi? Biz de sıkılmıyor muyuz sürekli yaptıklarımızdan? Fakat ilk sıkılmada, bir hafta gitmeyip ikinci hafta tekrar gitmeme isteğinde hemen “tamam çocuğum, sen bilirsin” demek bana doğru gelmiyor. Biliyorum ki antrenmandan sonra “iyi ki gelmişim” diyor.

Zaman zaman bana yöneltilen “bu kadar çok aktiviteye niye koşturuyorsunuz” sorusunun da yanıtı gelmiş oldu galiba. Kızımız her yaptığını kendi istediği için yapıyor, biz koşturmuyoruz. Her dalı deniyor yavaş yavaş hangi konuda devam edeceği belirleniyor. Zaten hepsini yapamayacak ama seçtiklerinde de motivasyon ve onu zaman zaman itmek bizim görevimiz.

Çocuğa özgürlük ama bir yere kadar…

BENCE…

13 YORUMLAR

  1. Çok doğrusun..Burada kararlarını vermesine karışmıyorsun..Kararlarındaki dengeyi oluşturmasına yardımcı oluyorsun..Çocukça duygusal karmaşında onun yol bulmasını sağlıyorsun…O soruları hep bizede sordular..Şimdi cevaplar alınıyor…Sizede aynı cevaplar ile geri dönecek biliyorum…Sevgiyle kalın…Harika anne&baba..

  2. Banucum kesinlikle cok dogru bir noktaya deginmissin, bu soru da benim hep kafamda ama dogru yolda ilerledigimi biliyorum bu yuzden kafamin dikine gitmeye devam sende oyle yap guzel anne . Kizim 5 yasinda buz patenine basladi. once gittigimizde alisveris merkezinde kaysin eglensin istedik. Ama sonra bizi bu tanisma farkli yonlere tasidi. kizim lisansli sporcu oldu. yarismalara katildi antremanlari haftanin 5 gunune tasindi. Uzak demedik yakin demedik Izmitlere tasidik. ama 2.5 seneden sonra buz pateninin Turkiyede zor oldugunu ve geleceginin cok olmadigini gorduk maalesef. cunku maddi manevi yorucu olmaya basladi.Ama spor mikrobu bir kez kana girmeye gorsun kizim bu senede okulun yuzme takimina girdi ve kisa surede cok iyi uyum sagladi. simdi yuzme takimininda mutlu mesut gidip geliyor. 6 yasinda da anaokulundaki muzik ogretmeni sayesinde kemana basladi. Illa keman calmak istiyorum istedigine 6 ay boyunca direndik ama sonrasinda basladik.ilk piyano ile baslasin denmesine ragmen ben keman ogrenmeye geldim buraya diyecek kadar kararli bir cocuk oldugunu gordum. Burada ogretmenlerine ve aileye cok is dusuyor. O ilk gicirtilar karsisinda nasilda cilginca alkislardim motive etmek icin. Bize de boylece cocugu tasimak kaldi spora , muzige . Zaman zaman her cocuk gibi bizde de tv izleyemiyorum, bilgisayarda oynayamiyorum stresi olmuyor degil.Bu durumda da guzel bir plan program yapiyorum spordan cikinca bir etkinlik falan yapiyoruz.Ileride belki farkli dallar sececeksin ama neyi secersen sec once iyice bir ogren dene ondan sonra vazgec diyorum. bugun bu yarin bu olmaz diyorum. Ileride iyi ki yapmisin anne baba diyecekler buna cok eminim. Cocuga secenekleri sunalim imkanlari verelim onlarda eminim ilerde bundan cok cok memnun olacaklar…

    • Duru da başta su balesi yapıyordu ama bizde bu sporun Türkiye’de ne kadar önü açık olduğu konusunda çok düşündük ve daha en başta bırakmaya karar verdi. Verdiği emek ile karşılığı arasında çok büyük dengesizlik olduğunu gördük. Bence biz doğru yoldayız, çocukların karar vermesinde denge oluyoruz.

  3. Ellerine sağlık canım, yine önemli bir konuya değinmişsin… İstikrar çocuklar için çok önemli bence. Kararlı ve dediğinin arkasında durabilen ana-babalar olmadan, kararlı ve ne istediğini bilen çocuklar olamaz… Bravo benim yeğenime bu arada… Ne güzel çalmıştır kim bilir…

  4. Sonuna kadar katılıyorum. Çocuk adı üzerinde çabuk sıkılabilir, çabuk yorulabilir ama devam ettiğinde alacağı keyfi de tatması lazım, halen almıyorsa o zaman tamam. Ben bile her seferinde zorla spora gidip, sonrasında aman ne iyi yaptım ne mutlu oldum diye kendime şaşırıyorum koca kadın, çocuk üşenmez mi…Duru’ya tebrikler bu arada, müzik ne olursa olsun hayat boyu bir disiplin getirecek hayatına.

  5. Hayat bir öğretmen.. biz ise öğrenciler… bize öğretilenleri gelecek nesillere öğretmek de bizim en önemli görevimiz.. sizler gibi, bize öğretenler gibi öğretmenlerimize çok güzel nesiller yetişmesine vesile oldukları için binlerce teşekkürler..

  6. once Duruyu tebrik ederim, çok beğeniyorum kendisini :) duruşunu ;) aynen katılıyorum sınırlar potansiyellerini ortaya çıkarıyor, serbest kaldıkları her noktada tabiki kritik durumlar için söylüyorum müdahale olmazsa ne yapacaklarını bilmiyorlar bilemiyorlar , o vakit öğrenme devreye girmeli bencede, ‘kendin karar ver yasa ve gor takdigi ‘bencede olmamalı , nitekim bizde kızımızı kendi kurallarımız ve kendi dogrularımız öncelik olmak üzere ve buna paralel bazı kararlarida biz vererek yetiştiriyoruz. Öğretmenlerimizden de çok olumlu geri bildirimler alıyoruz ;) Ve bu süreç böyle bayağı bir süre daha işleyecek ;)

    • aman efendim biz de DEfne için aynı duygulardayız…Eee aklın yolu bir arkadaşım işte, bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim, çok özledikkkkk

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz