Delhi, eski ve yeni olmak üzere iki şehri barındıran bölgenin adı. Anlayacağınız Delhi ve Yeni Delhi aynı şey değil. Yeni Delhi, Hindistan’ın başkenti. Mimar Edwin Lutyens tarafından 1911 yılında inşa edilmeye başlanan ve yaklaşık yirmi iki yıl yapımı süren, planlı, modern şehir. Fakat bugün modaya, sanat galerilerine, şık kafe ve restoranlara önderlik eden Delhi’nin tarihi çok eskilere dayanıyor.
Tarihte Delhi adı altında 8 değişik yerleşim merkezi kurulmuş. Bunların en eskisi şimdiki Purana Quila (Eski Kale) civarında kurulan Indraprastha. İkinci şehir 12.yy’da Alaaddin tarafından günümüzdeki Hauz Khas civarında kurulmuş. Üçüncü şehir olan Tughlakabad, Qutub Minar civarında 14.yy’da kurulmuş. Dördüncü Delhi, Jihanpanah, Qutub Minar civarında kurulmuş. Beşinci Delhi, Firuzabad diye adlandırılmış ve günümüzde Eski Delhi sınırları içinde olan Firuzşah Kotla bölgesinde kurulmuş. Altıncı Delhi, Babür Hükümdarı Hümayun’u yenerek kontrolü ele geçiren Afgan kralı Şer Şah tarafından günümüzdeki Purana Kila civarında kurulmuş. Yedinci Delhi’yi 17 yy’da Şah Cihan kurmuştur ve bugünkü Eski Delhi’nin temelini oluşturur. Bu şehir büyük oranda korunmuş ve günümüze kadar pek çok anıt, kale, camii bozulmadan gelmiştir. Kızıl Kale, Jama Masjid gibi. Sekizinci Delhi, İngilizler tarafından 1911 yılında kurulan ve başkent ilan edilen Yeni Delhi.
Jaipur, Agra ne kadar geleneksel ise Delhi de o kadar modern ve Yeni Delhi, bürokratların, devlet adamlarının yaşadığı, ticaret merkezlerinin olduğu bir metropol. Hindistan gezime ilk Delhi’den başlasaydım ve Gurgaon da ilk gördüğüm yer olsaydı – alışveriş merkezleri, camlı plazaları ile- sanırım çok da aşık olmazdım bu ülkeye. Belki Eski Delhi bölümü farklı düşünmeme sebep olabilirdi.
Yeni Delhi’nin nüfusu 17 milyon civarında ve oldukça fazla trafik var fakat bir o kadar da yeşil, hatta Dünya’nın en yeşil şehirlerinden biri diyorlar. Şehirde dev yuvarlaklar ve o yuvarlaklardan çıkan yollar birbirine bağlı. Güneş ışığı gibi aynı. Şehrin ortasında bulunan ve bugün cumhurbaşkanlığı ikametgahı olan Rashtrapati Bhawan etrafında bir yuvarlak ve o yuvarlaktan çıkan yollar, hepsi bağlantılı. Şehrin içinde ormanlar, parklar, yuvarlaklar içinde dev yürüyüş alanları mevcut.
Yeni Delhi’de Rashtrapati Bhawan, Hindistan Kapısı, Parlamento Binası’nı otobüsle gezerken aynı zamanda sağlı sollu dev köşklerin arasından geçtik. Bunlar eski İngiliz bürokratların villaları imiş bugün ise Hindistan milletvekillerine ait konutlar.
Yeni Delhi’de gece hayatı ve sosyal hayat Hauz Khas denilen bölgede yaşanıyor. Barları, restoranları, kafeleri, sanat galerileri ve tasarımcıların mağazaları ile oldukça renkli bu bölgeye vakit ayırmak gerek. Bu bölgede bulunan birkaç katlı Ogaan mağazasına mutlaka girin ve Hint kıyafetlerinin en güzellerini görün. Ayrıca Qutub Minar’a yakın Kila denilen mini avlu da şık mağazaları ve yine Kila adındaki restoranıyla oldukça renkli ve iç açıcı.
Gece hayatı demişken Yeni Delhi’ye gidip de Kingdom of Dreams adlı dev sanat merkezinde Zangoora müzikalini görmeden dönmeyin. Hindistan’ın en ünlü ve en çok performans sergileyen müzikalinin biz 2500. Kutlamalarına denk geldik. 2010 Eylül ayından beri devam eden müzikalin sonunda dansçılar sahneden iniyor ve sizlerle beraber dans ediyorlar. Zangoora, tüm Dünya’yı geziyor fakat Türkiye’de Zorlu Performans Sanatları Merkezi olmak üzere bu gösteriyi sergileyecek teknoloji, ekipman, alt yapı olmadığından, gelemiyorlar. Üzücü!
Delhi’de bugüne kadar Hindistan’da gördüğümüz trafiğin en yoğunu ve en tehlikelisini gördüm diyebilirim. Bisikletli rikşaların Yeni Delhi’ye girmesi yasak ama buna rağmen bir kaos var ve şehirde ölümle sonuçlanan çok fazla trafik kazası vakası oluyormuş. Şehirdeki elektrik kabloları da bir başka olay. Eskisini atmadan, çıkarmadan üst üste konan binlerce kablo düşünün, Arap saçı. Söylenecek söz yok. Üstelik son derece tehlikeli.
Delhi için iki gün ayırmak yeterli olacaktır zira bana göre çok fazla da görülecek yer yok. Khan Market’de alışveriş yapabileceğiniz güzel mağazalar var. Özellikle ev dekorasyonu, yastıklar, mumlar, kokular için Goodearth ideal. Kıyafet, etnik elbise, bluz, pareolar için Anokhi favorim, fiyatlar da öyle çok fahiş değil. Ayrıca burada ülkemizden de tanıdık olduğumuz pek çok mağazayı görebilirsiniz.
Bir sonraki yazı, Delhi’de gezip görülecek yerler olacak, sevgiyle kal sevgili okur.
Paylaşımın muhteşem…gitmiş kadar oldum. Çok görmek istediğim yerlerin başında…her yönüyle değişik ve enteresan bir ülke…devamını merakla bekliyorum.😍😘🤗🤩
Renkli ülke nin şehirleri de çok ilginç …Akıcı ve bilgi niteliğinde şahane bir yazı…Teşekkürler😘😘💖💖💖🍀🍀🍀