Haziran Ayı Hazırlık Ayı

Haziran geldi mi bende bir telaş başlar. Sanki yeni bir yıla girer gibi kafamda planlar, programlar, yaz boyunca gidilecek yerler, yapılacak işler, okunacaklar, atılacaklar, görüşülecekler, hiç yanından geçilmeyecekler, bitirilecekler, başlanacaklar… Kısacası yazın üç ayının her bir adımı planlanmalı gibi saçma bir kafa benimki. Bırakın yazı, kış için bile başlar kafamda gezinmeye tilkiler.

Haziran ayında Duru’nun iki tane kampı var mesela; biri iki günlük doğa kampı. Bundan daha sonra bahsedeceğim, harika bir program Edinburgh Dükü Uluslararası Ödül Programı‘nın bir bölümü bu kamp. Tamamen doğada hayatta kalabilme mücadelesi verecekler. Diğeri de on beş gün sürecek bir üniversite yaz okulu. İleride okumayı düşündüğü bir alanda, on beş gün sanki o bölümde okuyor gibi  bir süreç. Akademik dersler, sosyal aktiviteler, staj benzeri çalışma alanları. Bununla ilgili bilgiyi de daha sonra detaylı paylaşacağım. Eh iki kamp için hazırlıklar, alınacaklar, yanında götürecekleri, hepsi başlı başına bir iş. O niye yapmıyor diyebilirsiniz, o da yapıyor ama alışveriş kısmını birlikte yapıyoruz ve alın size bir sürü ince detay.

Neredeyse üç aya yakın bir süre tatil olunca hadi gel de plan yapma. Elinden telefon düşmez vallahi bizim kızın. Ha bir de netflix dizileri. Bu yaz çalışsın istedik ama bir türlü ayarlayamadık, seneye yaza, söz sağlığa diyelim, iş başı yapması gerek. Var mı sizin önerileriniz, 15 yaşında ne yapabilir, nerelerde çalışabilir, ne zaman başvurmalı?

Sanatsal aktiviteler, sergi, varsa tiyatro, spor, kültürel geziler yine bu yaz kah zorlayarak kah severek yapılacaklardan. Neyse ki kitap okumak en sevdiklerinden, o konuda hatta bazen “yeter, gözüne yazık” dediğim oluyor.

Biraz da sıkılsın diyorsunuz değil mi? Tabii ki sıkılmak en severek yaptığımız merak etmeyin. Günün dörtte üçü sıkıldım diye geçiyor bizde yazları. Sıkı can iyidir çabuk çıkmaz sözü bu nesilde ters tepki yapıyor aman sakın ha! Oysa annem ne çok derdi bana ve ben kös kös otururdum.

Kendim için planlar, Haziran ayında kafamı kurcalar. Bu yaz, yeni öğrenmeye başladığım İşaret Dili’ni geliştirmek en büyük hedefim. Yeni romana inşallah bugünlerde başlayacağım tabii bunun için huzurlu bir kafa gerek, onu henüz ayarlayamadım. Bizim bey ile her yaz gitmekten keyif aldığımız rotalar var, bu yaz da gidebilirsek ne ala. Ben yazları daha az çalıştığım için vakit olarak daha rahatım ve ona uyuyorum. O da son dakikaya bırakmazsa seyahat planlarını işte o zaman ballı kaymak.

Sapanca’da daha çok vakit geçirmek, sabahları yürümek, üç ay boyunca altı kilo vermek, Duru’nun onuncu sınıfa daha donanımlı başlaması için ona destek olmak, üç ayda 15 kitap bitirmek, evdeki kırık dökükleri yaz boyunca tamir etmek, geniş ailemizle yazın daha çok birlikte olmak, yeni kurumsal eğitimler hazırlamak ve kışa iki yeni eğitimle başlamak, bizim beyle daha çok vakit geçirmek, İki Kadın Anadolu‘da için yeni rotalar belirlemek, Altı Çizili Satırlar için Armağan ile kitapları belirlemek, Kadının Adı Var için güncellemeler yapmak, blog için yeni içerikler yaratmak, sağlığıma dikkat etmek, her gün için şükretmek…

Dedim ya Haziran demek hazırlık demek benim için… Yaza ve kışa, hayata…