Bir olay, üç bakış açısı

4

Bugün cuma…Zaten hafta sonu olması çoğu için keyif ama ben şimdi yazacaklarımla biraz da güldüreyim diyorum cuma cuma. Başıma komik olaylar gelir genellikle. Kimi komik ama acı kimi komik ama enteresan kimi de komik ama kahkahalısından. Sekizinci kattan kafama  saksı düşmüşlüğü de vardır, bir kutu bebe pudrasını başıma dökmüşlüğüm de. Çıktığım bir TV programında canlı yayın öncesi belime takılan mikrofon adaptörünü klozete düşürmüşlüğüm en komik ama en acısındandı hatırladığım. Şimdi anlatacağım ise biraz da böbürlenmeme sebep oldu hani…

Yazın büyük bölümünü geçirdiğim Sapanca’da ve bağlı olduğu Adapazarı’nda pek çok dostum oldu. Bir hafta sonu kızımı babasına bıraktım ve Pastalin ile buluşmak için Adapazarı’na gittim. Bu arada buluştuğumuz Leman Kültür Merkezi’ni şiddetle tavsiye ederim. Yedik içtik sohbet ettik ve ayrıldık. Arabamı Adapazarı’nın araç trafiğine kapalı olan Çark Caddesi’nin başında bulunan bir börekçinin önüne park etmiştim. Hatta börekler o kadar güzeldi ki bir ara keşke orada buluşsaydık dedim. Lafı uzatmayım, arabama bindim yola koyuldum. Şehir içi trafikten ufak ufak çıkmaya çalışıyorum ki, korna çaldı bir kaç sürücü. Baktım bıyık altı gülüyorlar, arabanın arkasını işaret ediyorlar. Kapılar kapalı, bagaj kilitli sorun yok. Öyle gülünce de hiç hoşlanmadım devam ettim yola. Işıklarda durdum, yine bir bey gülümsedi, camı açın gibi işaret etti. “Adama bak hiç utanmadan laf atıyor” dedim, hatta bir ara arabanın aynasından kendime bakıp “acaba çok mu güzelim” dedim kadın hali işte:) Utanmazlar tek kadın gördüler ya laf atıyorlar dedim içimden. Hatta daha da ileri gidip, vay be bu paçoz halimle bile dikkat çekiyorum galiba deyip kendi kendime motive oldum:)))

Bir kaç araç yine arkayı işaret edince aklıma benim Küba plakası geldi. Küba’dan aldığım o plaka trafikte çok ilgi çekiyor herhalde ona gülüyorlar dedim. Artık otobana gireceğim yola yakın son ışıklarda durunca bir bayan sürücü işaret etti camı açmam için. Eh açayım bari dedim. Kadın ne dese;

“Hanımefendi arabanızın arkasında çay tabağı var, üstelik kaşıkla…”

Ben onca yolu çay tabağıyla gelmişim ve başarıya bakın ki ne rampada ne kasislerde o tabak düşmemiş…Arabayı park ettiğim börekçinin önünde belli ki biri çay içerken tabağı arabanın üstüne koymuş, bardak elinde. Sonra unutmuş gitmiş, ben de bakmadan arabaya binip yola çıkmışım. Tabii bayan haber verince kenara çektim, fotoğrafladım ve yolun kenarına çaktırmadan tabağı koyup yola devam ettim.

Buradan çıkan sonuç:

Benim bakış açım:

İyi şöförüm.

Algılarımız bizi yanıltabilir . Çok güzelim herkes bana bakıyor

Eve gelip kızıma olayı anlatınca onun verdiği yanıt daha da komik. Kızımın bakış açısı:

Anneee keşke tabağı getirseydin, bir tabak fazla olurdu.

Tabii bir de insanların bakış açısı;

Kadına bak hahahaha çay tabağıyla gidiyor ne dikkatsiz. Onlar da mutlaka akşam birilerine böyle anlatmışlardır: Yolda arakasında çay tabağıyla giden bir kadın sürücü gördük amma salaktı….

Yaşasın İletişim eğitimlerimde algıyı anlatırken vereceğim örneği buldum!!!

4 YORUMLAR

  1. Yok artık dedim :)) Ama var ya o kadar tanıdık ve samimi geldi ki bir an arabayı kullanan bendim sanki :))) Bir farkla ben olsam o tabak orda dururmuydu bilmem :)) Bakış açıları ne farklı ve güzel sevgilerimle

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz