Bu da bir özel okul, siz düşünün

Okullar tatil ama ben iki gündür üst üste okul yazısı yazıyorum. İlkini burada yayınlamadım, önce bir sitede yayınlanacak onu bekliyorum. Son derece olumlu bir yazı oldu o. Ama şimdi yazacağım hiç de öyle değil, üstelik beni bugüne kadar takip ettiyseniz ya da ediyorsanız ya da edecekseniz bu tarz bir yazıma hiç rastlamadınız büyük ihtimalle bir daha da rastlayamazsınız. Ama bu yazıyı bir yetişkin eğitimcisi olarak, bir ebeveyn olarak, bir insan olarak yazma ihtiyacı içindeyim.

Çocuklarımız en değerli varlıklarımız, onların en iyi şartlarda yetişmesi, en doğru en mükemmel eğitimi alması, en güzel hayatı yaşaması da biz ebeveynlerin en büyük dileği. Tabii tüm bunları yaparken de herkes kendi doğruları, değerleri içerisinde hareket ediyor ve kendisine en yakın görüşteki ortamları, okulları, grupları tercih ediyor.

İşim gereği on altı yıldır çok değişik sektörlerden ulusal, uluslar arası farklı firmalara eğitim verip danışmanlık yapıyorum. Her firmanın kendine göre bir kültürü var ve bunun doğrusu yanlışı yok. Her biri vizyonu, misyonu ve değerleri doğrultusunda kültürüne uygun bir yapı içinde ve bizlere de bu yapıyı daha iyiye götürmek için başvuruyor. Ya da yeniden yapılanmak, yeni bir kültür yaratmak için…

Bundan altı ay önce yolum Özek Koleji ile kesişti. Eski bir özel okulu satın almış, adını Kadıköy Özek Koleji olarak değiştirmiş, eğitim-öğretime bu şekilde devam ediyor. Arada çok hatırı sayılır, bende emeği olan, diplomamı elinden aldığım çok değerli bir öğretmenim -o zaman okulun müdürü-olunca ve beni çağırınca emir saydım ve gittim okula görüşmeye. Ne yalan söyleyeyim İstanbul’un en nadide semtlerinden Kadıköy’de böyle bir ÖZEL okul ile karşılaşınca pek şaşırmadım dersem yalan olur. Okulda  sigara içiliyordu, hijyenin h sine rastlamanız mümkün değildi, tuvaletlerde sabun, kağıt havlu yoktu, olmayan bahçenin içinde arabalar park etmişti…Neyse girdim görüşmeye, hocam da rahatsız ve sistemi düzeltmek için zaten benimle görüşmek istemiş. Tabii ki, bir okul yeniden yapılanmak isteyecek, olmayan Vizyonunu, Misyonunu, Değerlerini, Kurum Kültürünü oluşturmak isteyecek ben de destek olmayacağım. Hiç olur mu? Her zaman bizim çocuklarımız, onların çocukları çok daha iyi şartlarda yaşasın diye uğraşmıyor muyuz, bundan daha güzel bir iş olur mu? Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum anlayışıyla, hocamın müdür olduğu okula bir jest yapıp bir günlük harika bir çalışma yaptık. Yazın sıcağında tek bir vantilatör eşliğinde kan ter içinde ama çok başarılı bir eğitim yaptık. KURUM KÜLTÜRÜ OLUŞTURMA ÇALIŞMASI. Bu arada dikkatinizi çekerim, sıcaklık 40 derece ve okulda klima yok. Evet koskoca okulda ÖZEL okulda bir klima yok. Neyse benim için hiç önemi yok çünkü önemli olan bundan sonra yapılacaklar deyip okulun yönetiminin ısrarıyla bir eğitim danışmanlık planlaması yaptık. Buna göre kurumun vizyonu, misyonu, değerleri oluşacak. Organizasyon el kitabı hazırlanacak, görev tanımları, çalışanların yetki ve sorumlulukları belirlenecek, 2013 eğitim yılına böyle başlanacak. Nasıl okuyunca hoş geliyor değil mi?

Kim istemez çocuğunun böylesine kurumsal bir okulda okumasını?

Ama iş uygulamaya gelince…Okulun web sitesine girdiğinizde Kurumsal kısmının altında yazan VİZYON, MİSYON, DEĞERLER; ORGANİZASYON…hepsi ben ve danışman arkadaşım tarafından  okulun eğitimcileriyle beraber oluşturuldu. Tüm yaz bu okul için onlarca insan emek verdi. Maaşlarını zamanında alamayan, alsa da bölük pörçük alan mutsuz eğitimciler ve tüm yaz boyunca(3 ay) tatilini kesip gecelere kadar okulda toplantılar yapan ben ve arkadaşım tarafından…Üstelik tek bir lira almadan. Yoo bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak yapmadık, teklif edilseydi tabii yapardık ama takdir edersiniz ki, hepimiz para kazanarak hayatımızı idame ettirip yaşam standartlarımızı sağlıyoruz. Ağustos – Ekim ayı boyunca çalışıp, okulun içinde, web sitesinde yaptığınız işlerin gururla sergileniyor olması ve sizin emeğinizi, zamanınızı, çocuğunuza biraz daha baksın da siz gecelere kadar toplantıda kalın diye bakıcılara verdiğiniz parayı, tatilinizi kesip uçakla gelerek ödediğiniz parayı ödemeyen, karşılığında bırakın bir özrü, telefon mail hiçbir iletişime yanıt vermeyen bir kurumu asıl ben başka yönden değerlendireceğim ve artık okul seçerken ÖZEL okul olsun da ne olursa olsun mantığıyla yaklaşanlara bir de buradan bakın diyeceğim.

*Vizyona giden her yol mubahtır anlayışıyla yaklaşan okuldan uzak durun…

“HAYATI YAŞAYARAK ÖĞRENEN MUTLU NESİLLER YETİŞTİRMEK”… Biz okulun bu vizyonunu, ağustos ayının ilk haftası Beykoz’da bir restoranda öğretmenlerle harika bir çalışma eşliğinde yarattık, inandık. Ama gelin görün ki, okul yönetimi hayatı yaşatarak bana çok şey öğretti. Yalanı, dolanı, güvensizliği…Pekiyi sizce yönetimi bu anlayışta olan bir okul, sizin çocuğunuza ne vizyon kazandırır? Uçan kuşa borcu olan, öğretmenine maaş vermeyen, verdiği sözü tutmayan bir okulun yetiştirdiği çocuk sizce ne kadar sağlıklı olabilir?

* Okulun öğretmenlerinin yüzüne bakın…

Öğretmen mutlu mu, severek mi geliyor okula, öğrenciler ne kadar seviyor, ne kadar motive oluyor öğretmenden? Öğretmen mutlu olmazsa sizin çocuğunuzu mutlu edemez, etse de çok uzun süreli olmaz.

* Yazılı değerleri sadece okulun girişinde asılı olmamalı, bunu tüm çalışanlar bunu uygulamalı. Okulun değerleriyle çalışanların değerleri hatta velilerin değerleri örtüşmeli. Siz çocuğunuza bugüne kadar güvenilirlik, saygı, sevgi, dürüstlük öğrettiyseniz, kurumun değerleri özde değil sözde böyleyse emin olun bir süre sonra bunun yan etkilerini görürsünüz. Çünkü okula başlarken size vaat edilen hiçbir hayal gerçek olmayacaktır.

* Özel okul demek çocuğunuzun özel bir eğitim öğretim alacağı anlamına gelmiyor. Bırakın İspanyolcası ek dili olmasın, bırakın okulda satranç dersi olmasın ama çocuğunuz güvenli ellerde olsun…

Bu yazıyı yazarken eşim dahil çok yakınlarım “yazma” dedi bana…İşte hep susmaktan, yazmamaktan, paylaşmamaktan çoğalıyor bu ve benzeri durumlar. Yazıyorum çünkü daha fazla insanın “hem ucuz hem özel okul” anlayışıyla bu kurumlara düşmesine daha fazla göz yummak istemiyorum. Bugüne kadar paylaşmak için bekledim çünkü belki de iyiye gidecekti her şey ama gitmedi. Gitmediğini ilk başta bana verilen sözlerin yerine getirilmediğinden anlıyorum. Sözünün eri olmayan bir kurumda  hiç bir şey de düzelmez. Hele ki burası bir eğitim kurumu ise…

Yazımda kişilerin özel hayatını izinsiz sergilememek adına fotoğraf/video kaydı kullanılmamıştır.