Adana’ya gelmeden önce hem kültürel hem arkeolojik anlamda bu kadar zengin bir yer olabileceğini tahmin etmiyordum. Doğruya doğru arkeoloji ile çok fazla ilgim yoktu 2 Kadın Anadolu’da başlayana kadar. İki antik kent gördüm mü fotoğrafını çekip adını öğrenir yavaştan sıyrılırdım. Ne zaman Urfa’da Göbeklitepe’yi, Antep’te Dülük Antik Kenti’ni gördüm, Adana’da Pudahepa’yı dinledim işte o zaman yaşadığım topraklara bağlılığım kat be kat arttı.
Adana’ya bakış açım ise gittiğimiz Tatarlı (Yedigöz) Köyü’ndeki Tatarlı Höyük Kazı Çalışmaları sayesinde tamamıyla değişti diyebilirim. Adana, barışın doğduğu şehir desem size, bana ne dersiniz? Durun bir şey demeden önce yazıyı okuyun.
Tatarlı Höyük Kazısı, Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yard. Doç.Dr. Serdar Girginer ve ekibi tarafından yürütülen bir çalışma. Bize konu hakkında bilgi veren ise onun asistanı Arkeolog Furkan Tufan oldu gezimiz boyunca. Üstelik tarih öncesi bir dönemden kalma şehrin kalıntıları içerisinde hikayeyi dinlemek bir o kadar da keyifli ve heyecanlı oldu.
Günümüzden yaklaşık iki bin yıl önce bölgenin Avrupası diye anılan Kizzuwatna yani aslında bugünkü Çukurova bölgesi Hititlileri çok fazla etkilemiş. Bu kadar güneyde Klikya denilen bölgede Hititlilerin işi ne diyeceksiniz. Maalesef bugüne kadar yazılanları da tekrar inceletecek buluntular var bu bölgede. Hititlerin baş şehri Boğazköy’de çıkan kalıntıların aynısının Lawazantiya adı verilen Tatarlı’da da çıkması bize Tatarlı’nın Lawazantiya olduğu ihtimalinin yüksekliğini gösteriyor. Bulunan yazılı belgelerde Lawazantiya için “Yedi pınarın aktığı kent” tabiri yapılırken bugün Tatarlı’da yedi pınarın olması da ihtimali güçlendiriyor.
Pudahepa tarih sahnesinde
Tatarlı ile Lawazantiya aynı yer olsa ne olur olmasa ne olur diyorsunuz değil mi? Kadeş Antlaşması’nı hepimiz biliriz en azından okul yıllarından. Tarihteki ilk yazılı barış antlaşması. Mısırlılarla Hititliler arasında olan Kadeş Savaşı’nı bitiren bu antlaşmanın tarafları Mısır Firavunu 2. Ramses ve Hitit Kralı Muvattali ve onun kardeşi 3. Hattuşili.
Hattuşili savaştan dönerken Lawazantiya ‘ya uğruyor. Sebebi de, rüyasında gördüğü Tanrıça İştar’ın ona bereketli toprakların kızı Puduhepa ile evlenmesi yönünde verdiği mesaj. Puduhepa, Lawazantiya kentindeki baş rahibin kızı. Ve Puduhepa ile Hattuşili evleniyorlar ve abisinin ölümünden sonra başa geçen Hattuşili’yi ikna edip yöneten kraliçe devlet yönetiminde daha etkili oluyor. Kendini son derece iyi yetiştiren, barışçıl Puduhepa kocasını da ikna ederek savaşa son verip Kadeş Barış Antlaşmasını imzalayan üç kişiden biri oluyor. Tarihin ilk bilinen yazılı barış antlaşması olan antlaşmanın üç mühründen birisi işte Kraliçe Puduhepa’ya aittir. Diğerleri de Ramses ve Hattuşili’ye ait. İşte bu yüzden Adana, barışın doğduğu şehirdir. Belki de Anadolu’daki “mühür kadındadır” sözü buradan geliyor kim bilir.
Puduhepa, dönemin kraliçelerinden farklı olarak yönetimde söz sahibi olması, aynı zamanda hem rahibe, hem kraliçe hem de bir diplomat olarak davranması, o dönemin kadınlarına göre güçlü ve özgüvenli olması sebebiyle, en önemlisi de tarihin en önemli antlaşmalarından birinde mührü bulunmasından ötürü isminin her yerde anılması gereken bir KADIN. Bu arada Adana Olgunlaşma Enstitüsünde sergilenen Puduhepa yüzüğünü takarak ben de kraliçenin gücünü aldım mı acaba?
Kadeş Barış Antlaşması’nın bir örneğinin bugün Birleşmiş Milletler girişinde asılı olması ile bizim ülkemizde Adana’da Tatarlı ya da o günkü adıyla Lawazantiya’da yaşayan Puduhepa’nın adının duyulmamış olması sizi şaşırttı mı? Beni şaşırtan bir başka konu ise bu kadar önemli bir keşif, tarihe çok büyük bir eser olarak kaydedilecek bu bölge, Puduhepa’yı daha çok sahiplenmemiz ve ülkemiz için çok önemli bir isim olacak kazı çalışması niçin hızlanmıyor ve gerekli yatırımlar yapılarak bir an önce tarihe imza atması sağlanmıyor? Sadece Çukurova Bölgesi değil Türkiye’nin önemli bir değeri Lawazantiya ve Puduhepa.
Not: Ulaşım ve rehberlik için Adana Sizi Bekliyor ve ATAK Adana Tanıtım ve Kalkınma A.Ş’ye teşekkürlerimle
Günaydın sevgili Banu hanım. Bu güzel, aydınlık yazınız için size tüm kalbimle teşekkür ediyorum. İşıltılı bir gün diliyorum. Sevgilerimle
Aydın Bey, yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sizin ışığınız aydınlattı Marmara’yı inanın. Güzel bir hafta dilerim.
Banu hanım kaleminize sağlık. Adana bazı yönleriyle az bilinen bir kent. Tanımak, tanıtmak ve bilmenin coşkusunu yaşatmak adına yazınız çok değerli… Selamlar.
Barış, kadınların eseri olacak
buna inancım sonsuz
ne güzel bilgiler bunlar
o güç sende var zaten banucum yüzükle de taçlandırmışsın
[…] bizi Arkeolog Furkan Tufan bilgilendirdi. Bilimsel açıklamalar önemli, Banu (Tozluyurt) Puduhepa ve Barışın Doğduğu Şehir Adana yazısında iyi özetlemiş, […]