Babalardan babalara

0

Günlerdir ne yazmak, ne konuşmak ne insan görmek istiyorum. Her gün yaşadıklarımızın bir rüya olması ümidiyle kalkıyorum ama hep aynı sabaha uyanıyorum son günlerde. Evde olmak çok zor, kalbim hep Gezi Parkı’nda ol diyor. Her dakika orada olabilecek kadar özgür değilim, beni bekleyen bir miniğim var evde en azından. Gitmek mi zor kalmak mı işte tam bu durumu açıklıyor. Evdeyken durum daha da vahim; elinde sürekli telefon, gözü ekranda, bilgisayar başında bir anne…Bana sorulan sorulara kısa yanıtlar, sürekli abur cubur tarzı yemekler, uykusuz geceler…

Bugün bir psikolog arkadaşımın yazısını okuyunca silkelendim ve kendime geldim. Karamsarlık ile üzgün olmak aynı şey değil diyordu. Karamsar olma zamanı değil, her şer beraberinde hayırları da getirmedi mi bugüne kadar? Elimden geleni yapıyorum, Gezi Parkı’na gidip tepkimi dile getiriyorum, yine  elimden geldiğince yardım ediyorum ve fakat günlük yaptığım işleri yapmam gerekiyor artık. Yoksa benim gidişim gidiş değil, depresyona doğru kayıyor gibiyim.

Depresyon demişken, doğum sonrası kendisiyle uzun süre flört etmiştik hatta bizimki tutkulu bir beraberlikti altı ay kadar süren.  O beni çok sevmişti bırakmaya niyeti yoktu ama ben onu bir gün babamın bir sözü ile terk etmiştim:

“ölüsü olan bir gün yanar, biz her gün yanıyoruz kızım ne olur iyi ol artık”

İşte ben o sözden sonra, toparlandım ve bambaşka bir ben oldum. Babama da yıllar sonra bir mektupla teşekkür ettim. Esra ve Selgin ile beraber hazırladığımız 114 kadının babalarına yazdığı mektuplardan oluşan İmza Kızın kitabımızı biliyorsun sevgili okur. Tüm telif gelirinin bir kız çocuğu daha okusun diye YEKÜV’e bağışlandığı kitabımız çok da ilgi görmüş uzun süre çok satanlar listesinde kalmıştı.

Geçen gün İmza Karın için çıktığım bir TV programında Sevilay Acar ile tanıştım. Babalardan Babalara kitabının yazarı. Ne güzel isim değil mi? Babalardan babalara…Hepimizin birbirinden öğreneceği şeyler olduğu gibi babaların da birbirlerine kılavuzluk etmesi ne güzel. Üstelik Sevilay Acar’ın sorularını yanıtlayan üç psikiyatrist ve bir pedagog. Prof. Dr. Özcan Köknel, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Dr. Kemal Sayar ve Pedagog Ali Çankırılı, babalara, baba adaylarına ve çiftlere babalık ve ilişkileri hakkında bilgi veriyorlar.

Kitabın çıkış hikayesini ise Sevilay Acar şöyle anlatıyor:

Öncelikle babamla yaşadığım ilişki ve birlikte paylaşımlarımız, onun bana verdiği destek kendimi geliştirmeme ve yaşama tutunmama, yol almama ışık tutan bir ilişkiydi. İnsanın özellikle bir kız çocuğunun yaşamında babanın önemini gerçekten de iyi deneyimlemiş bir insanım. Bugüne dek, gerek arkadaşlarımla yaşadığım, gerekse çevremde gözlemlediğim baba- kız, baba -erkek ilişkilerinin özellikle ilişkiler konusunda belirleyici etkenlerden biri olduğunu da görmemi sağladı.
Özellikle evlilikler ve çocuğun ruhsal gelişimi ile ilgili bölümlerde, en önemli detaylardan birisi uzmanların sorduğu sorular doğrultusunda ortaya çıkan sonuçtu. Kadınlar, babalarına benzeyen erkekleri eş olarak seçebiliyor. Babasıyla halledemediği sorunların çözümünü ona benzeyen kocasıyla ilişkisinde çözmeye çalışıyor. Erkek çocukları ise baba figürünü, babalarını izleyerek modelliyor. Bu durum da babaların, kız ve erkek çocuklarının hayatındaki öneminin altını çiziyor. Yani baba olmak, babalarımızdan gelen miras kalıplarımızı fark etmek, çocuklarımızın gelişimine katacağımız en büyük zenginlikti. Bunu babalara ve baba adaylarına anlatmak istedim. Baba da çocuk gelişimi ile ilgili bilgiye sahip olmalı diye düşünürken, neden babalara çocuk iletişimi ile ilgili bir kitap olmasın ki diyerek yola çıktım.
 
“İmza Kızın”,  hayatta olan ya da olmayan babalara yazılmış sevgi, nefret, özlem dolu mektuplardan oluşuyor. Babalardan Babalara ise bu mektupların altında yatan nedenleri uzman gözüyle anlatıyor. Önümüzdeki pazar babalar günü…”En güzel hediye bence kitaptır ve bu iki kitap babalar için” diyerek biraz otorite kuruyorum. Davranışlar bulaşıcı galiba son günlerde, idare ediverin artık.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz