Sonunda uzun zamandır planladığımız Amerika’da Yaz Okulu deneyimi bitti ve ayağımızın tozuyla ülkemize döndük. Sizin dil konusunda düşünceniz nedir bilmiyorum ama ben erken yaşlarda öğrenilen yabancı dilin ve daha çok pratik imkanı bulunan ortamların uzun vadede olumlu etkisinin çok olacağını düşünenlerdenim. Evet ben İngilizceyi lisede öğrendim ve yabancı dil eğitim veren bir üniversiteden mezun olmamama rağmen gayet güzel yurt dışında başımın çaresine bakıyorum. Fakat erken yaşlarda öğrenseydim ya da sürekli İngilizce konuşulan bir ortamda bulunsaydım çok daha farklı olurdu ki, bir zamanlar İrlandalı bir genel müdüre bağlı çalışmamın da İngilizcemi geliştirmekte çok katkısı oldu bence. Neyse girizgahı daha da uzatmadan, bu yıl Amerika’da bir aylık yaz okulu deneyimimizi paylaşmak istiyorum. Eminim daha önce benim kafamda olan sorular gibi çoğu ebeveynin de bu konuda merakı, endişesi vardır. Kaç yaşında gitmeli, dil okulu, yaz okulu farklı mı, okulda mı kalmalı, ev mi kiralamalı, hangi okullar tercih edilmeli, maliyeti ne, yanında Türk arkadaş olmalı mı gibi pek çok soru işareti.
İki yıl önce evimizde bir aupair ile başlayan “İngilizcede süreklilik” deneyimimiz bu yıl Los Angeles’da Marymount California University bünyesinde üç haftalık yaz okulu programı ile devam etti. Uzun zamandır kafamızda olan bu deneyimi kızımız altıncı sınıftan yediye geçerken gerçekleştirdik ki bana göre iyi bir zamanlama oldu. Daha erken de olabilir tabii fakat okulumuzun gezi/aktivite faaliyetleri göz önüne alındığında tek başına hareket edebilmesi için bence iyi bir yaş. Tabii maddi olarak ancak bu zamana denk getirmemiz de bir başka faktör.
Okul tercihi aynı Türkiye’de okul seçiminde olduğu gibi beklentiye, çocuğa, veliye göre değişiyor bence. Biz işi uzmanına bırakmayı tercih ettik ve bizim için bizim seçtiğimiz kriterlere uygun okullardan bir liste çıkarmasını ve onun üzerinden gitmeyi uygun bulduk. Bu konuda da İngiltere’den dalında en iyi ödülü olan İdealist Yurtdışı Eğitim Danışmanlık’tan destek aldık. Kurucusu Onur Yaldızkaya seçtiğimiz kriterlere göre bize beş okul alternatifi sundu. Bu arada kriterlerimiz; bölge, iklim, üniversite, tarihler, aktiviteler, yaş aralığı oldu diyebilirim. Onur Bey’in bize yaptığı detaylı sunumdan sonra, havasının güzelliği, çocuklar için bol gezi ve aktivite imkanı olan, kampüsü doğayla iç içe bulunan Kings Summer’ın Marymount California University Yaz Okulu’nda karar kıldık. Yazının ilerleyen bölümlerinde Onur Bey’e sorduğum soruları detaylı bulacaksınız ama ilk defa gidecekseniz mutlaka bir uzmandan destek almakta fayda var. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok, birileri sizden önce gidip deneyimlemiş, deneyimlerinin başarısı belgelenmiş, faydalanmak gerek.
Seçtiğimiz okul haftanın yedi günü eğitim veren, iki buçuk günü sınıf içi eğitim, geri kalanında gezi ve aktivite ağırlıklı idi. Tamamen dil okulu olan seçenekler de var fakat yaz tatilini biraz da keyifli hale getirelim diye bu seçenek bize daha uygun geldi. Üstelik gezilerde günlük hayata karıştıkları için çok daha fazla pratik yapma şansları oldu. Gördükleri müzeler, eğlence merkezleri de cabası.
Okulun kampüsü ile yurt arasında on beş dakika mesafe vardı. Bizim kızımız yurtta kalmasa da özellikle gezilerden sonra yurda bırakılıyordu ya da bazı aktiviteler yurtta yapılıyordu. Şu an sivil yerleşime açık yurt, geçmişte Amerikan Üssü olarak kullanılmış enteresan bir yerdi. Kaldığımız ev yurda beş dakika, kampüse on beş dakika mesafede idi. Kampüs ise Pasifik Okyanusu manzaralı, özel manzara izleme köşeleri olan yeşile bürünmüş bir tepede konumlanmış.
Çocukların en sevdiği şey ise meşhur okul otobüsleri ile geziye gitmek oldu. Bir de otobüsler sarı olsaydı deyip durdular tabii, söylenmeden olmaz.
Çocuklar derken, biz iki aile gittik. Kızımın ilkokul birinci sınıftan beri arkadaşı ve onun ablası da aynı okuldaydı. Beraber ev kiraladık. Kimileri Türkçe konuşulması açısından sakıncalı buluyor ama ben ilk deneyim için açıkçası daha iyi olduğunu düşünüyorum. Kızım biraz da ilk girdiği ortamlarda çekingen olduğundan, güvendiği kişilerle olması onun daha kolay adapte olmasını sağladı. Zaten sonrasında farklı ülkelerden arkadaşları oldu ve gezilerde karma gruplar şeklinde eğlendiler. Bir de gece yarısı geldikleri geziler oluyordu. Düşünsenize, ilk defa sizden ayrı, gece dışarıda, dünyanın bir ucunda. Yanında bildiği, tanıdığı, kardeş gibi arkadaşları olmasının ne sakıncası olur? Bir arkadaşla gitmek özellikle ilk deneyim için bence gayet olumlu.
Giderken tabii ki beklentimiz yabancı dilini geliştirmesi idi. Fakat okul başlayınca gördük ki, kızımın kendine güveni arttı. Üstelik bunu onun dilinden duymak çok daha güzel oldu. Özgüveninin geldiğini, artık daha kolay sosyalleştiğini, ilk adımı karşı taraftan beklemek yerine, kendi gidip tanıştığını, İngilizce kelime dağarcığının ne kadar geliştiğini, başka bir ülkede yaşamanın sandığı kadar zor olmadığını söylemesi benim için İngilizce şakımasından çok daha önemliydi inanın. Bir de farklı ülkeler hakkındaki bazı önyargıları varmış ki bunları sildi, işte dünya vatandaşı olmak. Kısacası dil derken vizyon geliştirdik döndük diyebilirim.
Çocukları okula sabah dokuzda bırakıyorduk. Aktivitelerine göre akşam altıda aldığımız da oluyordu gece on birde aldığımız da. Ortalama on iki saat yoklardı diyebilirim. Okulun ilk günü girdikleri sınavda seviyeleri belirlendi. Sınav, yazma, dinleme ve konuşma becerilerinden oluşuyordu. Sınıf içi eğitimlerinde daha çok bir konu hakkında yazılar yazıp, sunumlar yaptılar. Bol bol minik testler ve yarışmalar güne renk katıyordu. Sınıf içi performanslarına göre ilerleyen günlerde seviye atladılar. Yani her şey kontrol altındaydı. En azından biz kızımızla ilgili bir sorun yaşamadık.
Okul için baştan ödediğimiz para dışında üç hafta boyunca herhangi bir ödeme yapmadık. Tüm geziler, öğle yemekleri, park giriş ücretleri paranın içindeydi. Tabii yanına verdiğimiz harçlıklar hariç. Gittiği her geziden ya da alışverişten bir iki torbayla dönen kızım için sanırım şimdiki dersimiz idareli para harcamak olacak.
Şu ana kadar yaşadıklarımızı paylaştım. Bir de bu işe kalkmadan Onur Yaldızkaya’ya sorduklarım var, onları da paylaşmak isterim.
Çocuklar kaç yaşında başlamalı bu deneyime?
10 yaşından itibaren gidilebilecek okullarımız olsa da bizim önerimiz yurtdışındaki yaz okulu programlarına en erken 12 yaşında başlanması yönündedir. 13-14-15 en ideal yaşlardır. Tabii bu yaş aralıkları bireysel olarak yani yalnız başına seyahat edecek öğrenciler için geçerli.
7-12 yaş arası öğrencileri “parent and child” adı verilen programlara yolluyoruz, bu programda anne ve/veya baba, çocukla aynı binada ama farklı sınıfta eğitim alıyor, birlikte konaklıyor, aktivitelere birlikte katılıyor.
Türkiye’de mutlaka yabancı dil eğitimi veren özel bir okula gidenler için mi bu deneyim?
Devlet, özel fark etmez tüm öğrenciler gidebilir, her yaz okulunda her dil seviyesine uygun sınıf var.
Amerika mı İngiltere mi?
Daha yakın olması ve uçak biletlerinin daha uygun olması, öte yandan İngilizce’nin anavatanı olması nedeniyle özellikle yaz okullarında İngiltere daha popüler. Öğrencinin yaşı 15 veya daha büyükse ya da yurtdışına ailesi ile birlikte seyahat ediyorsa ya da daha önce bir yaz okulu tecrübesi yaşadıysa bu durumda ABD de değerlendirilebilir.
Dil okulu ile yaz okulu farkı ne? Yaz okulları çok laylaylom, dil okulları çok teorik mi?
Dil okulları 16 yaş ve üzeri öğrencilere yöneliktir. Yaz okullarında ise en küçük yaş genellikle 10 en büyük yaş ise genellikle 17’dir. 16 yaşından küçük öğrenciler için tek seçenek yaz okuludur. 16-17 yaşındaki öğrenciler ise dilerlerse yaz okulu, dilerlerse dil okuluna gidebilirler. Dil okullarında yaş üst sınırı yoktur. Yaz okullarında sunulan dil eğitimi haftada 20 derstir ancak dil okullarında bu rakam 20 ile 30 arasında değişmektedir. Yaz okulları çok sayıda aktivite ve gezi düzenlerler oysa dil okullarında düzenlenen aktivite ve geziler daha sınırlı sayıdadır. Yaz okulları 2 ile 6 hafta arasında düzenlenirken, dil okullarında eğitim süresi öğrencinin istek ve tercihine bağlı olarak 2 ile 48 hafta arasında olabiliyor.
Veliler seçim yaparken ne gibi kriterlere dikkat etmeli?
Yurtdışında bir dil okulu veya yaz okulu seçerken dikkat edilmesi gereken kriterleri şu şekilde özetleyebiliriz;
- Eğitim alınacak okul, bulunduğu ülkenin yetkili makamlarınca onaylanmış olmalıdır
- Okulda sunulan ders, aktivite ve gezi programının içeriği ve yoğunluğu öğrencinin beklentisine uygun olmalıdır
- Özellikle yalnız seyahat edecek yaz okulu öğrencileri için; aktarmalı değil direkt uçuş tercih edilmelidir ve inilecek havaalanı, eğitim alınacak okula yakın olmalıdır
- Hem gidiş öncesi kayıt ve vize işlemleri hem de gittikten sonraki süreçte alınacak destek için mutlaka bir Yurtdışı Eğitim Danışmalık Şirketi tercih edilmelidir
- Tercih edilen yurtdışı eğitim danışmanlık şirketinin hangi kurumlar tarafından akredite edilmiş olduğuna, sektörde ne kadar süredir faaliyet gösterdiğine, uzmanlık alanının hangi programlar olduğuna dikkat edilmelidir
Ücret aralığı nedir?
ABD’de iyi bir yaz okulunun fiyatı haftalık 1500 USD, İngiltere’de is haftalık 900 Sterlin üzerinden hesaplanabilir. Bu fiyatlara haftada 20 ders Genel İngilizce, okul kayıt ücreti, okul yurdunda konaklama, tüm yemekler, ders kitapları, sağlık sigortası, havaalanından gidiş – dönüş transferleri, öğleden sonra ve akşam düzenlenen sosyal ve sportif aktiviteler, geziler dahildir. Uçak bileti ve vize ücreti hariçtir. Yaz okullarının süresi 2 ile 6 hafta arasında değişir. En ideal süre 3 veya 4 haftadır.
Okullarda Türk öğrenci olması dezavantaj mı?
Türkiye, genç, dinamik ve büyük nüfusuyla, yurtdışına öğrenci yollayan dünyanın en önemli ülkelerinden biri. Her yıl yaklaşık 80.000 öğrenci, eğitim amacıyla yurtdışına gidiyor. Özellikle eğitim dili İngilizce olan İngiltere, ABD, Kanada, Malta gibi ülkelerde Türk öğrenciler en büyük ilk 10 milliyet içinde yer alıyor. Bu nedenle yurtdışında gidilecek hemen hemen her okulda Türk öğrencilere rastlamak mümkün. Öğrenciler, kendi aralarında gruplaşıp ders, aktivite, gezi ve konaklama sırasında birbirlerinden ayrılmazlarsa bu durum İngilizcelerinin istediğimiz oranda gelişmemesine ve öğrencinin diğer ülkelerden gelen öğrencilerle sosyalleşememesine neden olabiliyor.
Sizin gibi firmalar, aileden ne kadar ücret alıyor danışmanlık için?
Danışmanlık hizmetimiz ücretsizdir. Ticari ilişkilerimiz öğrencilerle değil yurtdışındaki okullarladır. İdealist Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı, okulların liste fiyatı dışında ekstra bir ücret talep etmez. Okul kayıt işlemlerini İdealist aracılığıyla yapmak, en uygun ülke, şehir, okul ve eğitim programını yüzlerce alternatif arasından kolayca seçmeyi sağlayacağı gibi, tüm yazışmalar, pasaport ve vize işlemleri, konaklama, sigorta, gidilen ülkede karşılanma, uçak bileti temini gibi konularda da öğrencilere yardımcı olacaktır.
Bizim bir aylık deneyimimiz bu şekilde bitti. Programın sonunda kapsamlı bir değerlendirme belgesi ve sertifika aldılar. Bu sertifikada seviyelerinin Toefl, Ielts, Ibt sınavlarında ortalama olarak hangi derecede olduğu da ayrıca yazıyor. Yani bu sınavlar için de bir rehber var artık önümüzde. Bu konuda sorularınızı yanıtlamaya hazırım fakat işi uzmanına da sormak isterseniz;
İdealist Yurtdışı Eğitim Danışmanlık
www.idealist.com.tr
Söğütlüçeşme cad. Rasime Uzlar İş Merkezi, No:88 Kat:3 Altıyol Kadıköy
Tel: 0216 345 66 99
E-mail: info@idealist.com.tr
ne kadar güzel bilgiler verdin
senin sayende yurtdışı eğitimi için fikir edindim
harika bir eğitim gezi oldu sizinki,
hoşgeldin Banucum
öpüyorum seni ve Duruyu
[…] Los Angeles’taki yaz okulu deneyimini fırsat bilip yaklaşık dört buçuk saat uzaklıktaki Las Vegas’a gidince ilk işimiz ertesi […]