Anka Atölye By Ayşın Aksu – Çamlıbel’de Sanat Var

3

Büyük şehirlerde yaşayan hemen hemen herkesin hayalini kurduğu, Ege’nin bir sahil kasabasına yerleşme fikrini hayata geçiren kadın, Ayşın Aksu bugün bloğumun misafiri. Uluslararası kara nakliyeciliği, kamyon lastiği imalatı, dış ticaret firmalarında yöneticilik ve şimdi kumaşları, iplikleri sanata dönüştüren kadın. Ne alaka diyorsunuz değil mi? Üstelik iğne ile ipliği bir arada ilk defa 43 yaşında görmüş. Tutkularının peşinden gitmek böyle bir şey işte.

Kuzey Ege’nin en güzel köylerinden olan Çamlıbel’de Anka Atölyesi’nin sahibi Ayşın Aksu gerçekten de hayallerinin peşinden giden bir kadın. İstanbul’u bırakma fikrini anlatasım yok çünkü hepimizin çok iyi bildiği o hengame, kentsel dönüşüm, trafik, zamanla yarışma Ayşın’ı da çok yormuş ama çok mantıklı bir şey söyledi sohbetimiz sırasında; aza tamah etmeyen çoğu bulamaz, İstanbul’da çok kazanıp az harcayacağıma, burada az kazanıp az harcarım ama her gün zeytin ağaçlarının arasından işime gider gelirim, güneşin batışını, bir çocuğun keman öğrenmesini, bir ağacın yeşermesini, denizin kokusunu izlerim, yaşarım. İşte çoğumuzun yapamadığı bu, alışkanlıklarımızdan, bizi yutan koca şehirden vazgeçememek. Hayatı boyunca böyle radikal kararlar almış Ayşın hiç de pişman olmamış, keşke dememiş.

Ayşın’ı tanımam iki yaz öncesine dayanır. Sarıkız Etnografya Galerisi’nde Dut Ağacı kitabımın söyleşi ve imza gününe gelmişti. O gün hayatın tüm yükü omuzlarında ve çökmüş bir haldeydi, bazı hayal kırıklıkları, vazgeçişler yaşıyordu, biraz sohbet ettik, hayal kırıklıklarından yeni bir başlangıç yapabilir miydi, aklında deli sorular… Öyle ayrıldık fakat Ayşın hiç koparmadı iletişimi, gitmesek de görmesek de vardık bir yerlerde.

Aradan zaman geçti bir baktım Anka Atölye’yi açmış Çamlıbel’de. Kendi için açtı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ayşın’ın hayali kadın emeği ile üretilen işleri bir arada toplayan kooperatif kurmakmış ilk başta.  Bunu yakın arkadaşı Dilek Alp’e anlatınca, Dilek – muhteşem kadın – şu an kooperatif kurmanın iyi bir fikir olmadığını, bir takım zorluklarını anlatmış. Madem kooperatif açamıyorum, kooperatif mantığı ile çalışan bir dükkan açayım demiş ve işte Anka Atölye by Ayşın Aksu böyle doğmuş. İki yaz önceki Ayşın gitmiş yerine gözlerinin içi gülen, içi içine sığmayan, uykusunda bile yeni projeler üreten, hiçbir şeyi ertelemeyen Ayşın gelmiş. Bu yaz yine köyde yaptıkları Antika Pazarı kapsamında yine Ayşın’ın organizasyonuyla bir imza günü yaptık.

Atölyede kurslar veriyor, işinde uzman hocalarla çalışıyor, öğrencilerin yaptıklarını satıyor ya da değerli ustaların el emeği ürünlerini sergiliyor ve satıyor. Atölyede gördüğünüz her şey birilerinin emeği anlayacağınız. PTT’nin hatıra pullarını kumaşa tatbik etmişler, bayıldım. Bunun izni için 8 ay boyunca 3 kere Ankara’ya PTT Genel Müdürlüğü’ne gitmişler. Bu pulların satışı yasak fakat sergilenmek üzere bağışlayacakları bir kurum arayışındalar, duyurulur.

Çocuklar için, kadınlar için pek çok atölyeler yapıyor Ayşın. Bize de 2 Kadın Anadolu’da olarak bir atölye hazırlamış, Armağan ile bal kabağı şeklinde iğnedanlık yaptık, bence gayet de başarılı olduk.

Böyle yaratıcı, üretken, kendi dışında başkalarının da hayatına dokunmayı, birlikte başarmayı seven Ayşın’a çok merak ettiğim şu soruyu sordum; yazın tamam vakit geçer de, kışın ne yapıyorsun, küçük yer sonuçta, atölye her zaman olmaz, sezon dışı olduğundan müşteri de çok gelmez, ne yapıyorsun, nasıl vakit geçiyor?

 5 Kasım’da Güre’de üçüncü yılım bitiyor ve inanın daha bir gün sıkılmadım. Bu içten gelen bir şey, yani kendini oyalamak, yapacak bir şeyler bulmak. Bir teyzeyi doktora götürmek, bir çocuğun dersine yardımcı olmak, müzede bir etkinliğin organizasyonunu yapmak, yeni el işi modelleri aramak, daha tam anlamıyla dinlenemedim bile, o kadar sıkılacak vaktim yok.

Ayşın aslen Karadenizli, Ege’nin bu şirin beldesine yerleştiğinde ilk olarak yerli halka şunu söylemiş, beni dışarıdan biri olarak görmeyin, ben ekmeğimi buradan yiyeceğim, burada doğmamış olabilirim ama sizden biriyim. Eh onlardan biri olduğunu hatta onlardan belki de daha çok elini taşın altına sokmuş bu kadını kim köyünde, yurdunda istemez… Son olarak şunu da söyleyeyim, Armağan ile yaptığımız bu güzel Kuzey Ege gezisini 2 Kadın Anadolu’da için A’dan Z’ye organize eden Anka Atölye yani Ayşın Aksu’dur.

Yolunuz Edremit taraflarına düşerse ya da bir gün Çamlıbel Köyü’nü ziyaret ederseniz, köyün hemen girişinde rengarenk giydirilmiş ağaçların solundaki cıvıl cıvıl dükkan Ayşın’ın renkli dünyası. İçine bir girdiniz mi çıkamıyorsunuz, nereye bakacağınızı şaşırıyorsunuz.

Benim kitaplar da bu arada dükkanda mevcut. Giderseniz, şansınız varsa belki Ayşın’ın enfes limonatasına da rastlarsınız. Hiç olmadı sohbet kesin var. Kazdağları’nda sanat var, Anka Atölyesi var.

www.ankaatolye.com

instagram: ankaatolyebyayssinaksu

#camlibeldesanatvar

3 YORUMLAR

  1. Ben bu yaz birkaç kez Çamlıbel köyüne gezi yaptım.Ayşin. Hanımın atölyesini. Gezdim.Bu kadar renkli çocuktan biz genç yaşlılara kadar hitap eden o kadar çok eser varki.Sanatç olarak beni kendisine hayran bıraktıı.Hele bu faaliyetleri yöre kadınlarıyla birlikte yapmasıda cabası.Mutlaka hezmenizi ve Ayşin hanımla tanışmanızı isterim.

  2. merhaba,
    Ayşin hanımla henüz yüzyüze tanışmadık ama sanki eski bir dost gibiyiz.. nasıl oldu ben bile anlamadım… Çamlıbel köyüne çok güzel bir renk ve neşe getirmiştir buna eminim… Pozitif yaklaşımları benim çalışmalarıma enerji veriyor… tüm kalbimle kutluyorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz