Sizin çocuğunuz da Lego seviyor mu?

Dokuz yaşındaki kızımın hala bazı oyuncaklarından vazgeçememesi ve hiç sıkılmadan defalarca yapıp bozması biraz tuhaf gelmeye başlamıştı. Bazen arkadaşları bir arada oynayıp havuza girerken o içeri gelip, çeşitli renk ve boylardan oluşan plastik parçalarından sirk, hayvanat bahçesi, bebek evleri kuruyor ve kendi kendine onları konuşturarak zaman geçiriyordu. Bir arkadaşımla konuşurken aynı şeylerden o da bahsetti ve hangi oyuncak deyince ikimiz de LEGO üzerine konuştuğumuzu fark ettik.

Genelde 0-3 arası çocukların bilişsel gelişimine yardımcı olduğu düşünülen Lego’nun aslında bu yaş grubunun çok daha ileri seviyelerine de hitap etmekte olduğunu görebilirsiniz. Kendi kızım çok küçük yaştan itibaren bir Lego bağımlısı olduğu için özellikle onun gelişimini gözlemleme fırsatı bulduğumdan bu yazıyı yazma cesaretini de buldum kendimde. Öncelikle kas gelişimine kesinlikle faydası var. Düşünsenize küçücük parçalardan büyük parçalara kadar el kaslarını kullanarak sürekli bir çalışma, birleştirme yapıyorlar. El–göz koordinasyonu açısından çok faydalı.

Parçaları birleştirirken eğer birkaç çocuk iseler sürekli fikir alışverişinde bulunuyorlar. Tek başına yapamadığı parçaları, bir araya geldiklerinde çok daha çabuk yapıyorlar. Tam onu demek istedim evet, SİNERJİ oluşturuyorlar. Özellikle tezat kavramları bir arada öğreniyorlar. Büyük – küçük, ince – kalın, dar – geniş. Renkleri çok daha çabuk kavrıyorlar. Her bir Lego parçası dünyadaki bütün Lego parçalarıyla uyumlu, bundan daha büyük kolaylık olabilir mi?

Lego ile oynarken birbirleriyle İLETİŞİM halinde olmayı öğreniyorlar. Hatta kızım, kurduğu oyunu, neden böyle kurduğunu bize uzun uzun anlattığında bizimle de çok farklı bir iletişim kuruyor. Dolayısıyla çocukların sosyalleşmesi için de bir fırsat Lego.

Yine kendi kızıma sağladığı en büyük yararlardan biri, yaratıcılığını geliştirmesi. Her defasında değişik bir dünya yaratıyor bu renkli küçük bloklardan. Dolayısıyla bir kere oynayıp kenara bırakma durumu Lego için söz konusu değil. Kimi zaman o an hayalinde kurduğu evi yaratıyor, kimi zaman geçmişte gittiği parkları. Her şeyi kendisi kurguluyor ve kurguya uygun inşa ediyor. Parçadan bütün yaratmayı öğreten bir oyuncak olması okul yıllarında da faydalı oluyor. Parça parça tüm derslere ayırdığı vakit sayesinde tüm derslerinde başarılı olmayı öğreniyor.

Günümüzde hareketli olan her çocuk için bir “hiperaktif” tanımı yapılıyor ki, çoğunun bu kelimenin anlamını tam olarak bilmediğini düşünüyorum. Dikkatini toplayamama ve odaklanma sorunu olan bir çocuk saatlerce Lego ile oynayabiliyor hiç de dikkati dağılmıyor.

Lego’ları dikkatle incelerseniz küçük yaş grupları için büyük parçalar, daha büyük yaş grupları için küçük parçalardan oluştuğunu görürsünüz. Yaş büyüdükçe parçalar küçülüyor, bu da zekanın gelişmesiyle, becerilerin de gelişebileceğinin en güzel örneği.

İşim gereği pek çok farklı sektörden, farklı kurumların çalışanlarına eğitimler vermekteyim. Özellikle bireysel gelişim, takım çalışması, iletişim eğitimlerinde farklı oyunlar oynatarak, kişilere farkındalık kazandırmaya çalışıyorum. Bu oyunlar oynanırken başarılı olan takımlar ve onların üyeleriyle konuşurken şunu gördüm; el kol göz koordinasyonu gerektiren, bozulup tekrar yapılabilen, birkaç parçadan farklı pek çok oyun üretilebilen oyuncaklarla büyüyenler çok daha farkı göze sahip oluyorlar yetişkin olduklarında. Bu yüzden kızımın Lego ile saatlerce oynaması beni artık tedirgin etmiyor aksine geleceğe yatırım yaptığımızı düşünüyorum ebeveyn olarak. Birkaç ebeveynin LEGO hakkındaki yorumları da şöyle;

Selgin Biber – Nörolog – http://selgingb.com

Oğlum Kemal 3 – 9 yaş arası herhalde sadece ve sadece LEGO oynadı. Daha konuşamazken lego sayesinde 10’a kadar olan sayılarla toplama çıkarma yapmayı bu sayede öğrenmişti. Bence LEGO’nun çocuğun zeka gelişimindeki en önemli katkısı soyut düşünceyi somutlaştırması için çocuğa imkân vermesi. Bir süre sonra Kemal yönergeli olanları bozup kendi modifikasyon ve modellerini yapıyordu. Bu yüzden bizdeki hiçbir konsept lego olduğu gibi kalmadı. Kemal mesela hiç boyama yapmadı diye üzülüyordum, bir çocuk psikiyatristi arkadaşım, adam resmen konstrüksiyon işiyle uğraşıyor, ne yapsın boyamayı, demişti.

Esra Ertuğrul – Hamile Eğitmeni – http://bebeimgeliyor.blogspot.com

Lego’yu oğlum Altuğ için özellikle el koordinasyonu gelişsin diye ilk ben tercih ettim. Altuğ, prematüre bir bebek olduğu için, el-göz koordinasyonunun gelişmesi için diğer çocuklara göre biraz daha dikkatli olmamız gerekiyordu. Sonra gördük ki Altuğ da çok seviyor, çeşitlerini arttırdık. Özellikle Lego alacak annelere tavsiyem, üzerindeki yaşa baksınlar. Çok güzel kategorilere ayırmışlar çünkü. Biz yaşından büyük bir Lego aldığımızda, çok minik parçaları birleştiremediği için oğlum değil, babası oynamak zorunda kaldı. Lego Duplo serisi(2-4 YAŞ) tam Altuğ’a göre. İnşaat arabaları, hayvanat bahçe serisi, itfaiye gibi neredeyse Duplo’nun tüm serisini aldık diyebilirim. Her bir parçanın birbiriyle kombinlenmesi hayal dünyasının gelişmesi için de de çok faydalı. Altuğ önceleri ben ya da babasıyla, şimdi kendi kendine hiç kalkmadan neredeyse bir saat Legolarıyla oynar.

Aslında söylenecek her şeyi Lego fanları Kerem (6) ve Kuzey (7) öyle güzel dile getirdi ki. Bir TIK yapıp izleyebilirsiniz.

Bu arada Lego ile ilgili fiyat araştırması yaparken size ALVE’yi öneririm. Ürün fiyat karşılaştırmaları konusunda oldukça başarılılar ve en uygun fiyatı kolaylıkla bulabiliyorsunuz pek çok farklı üründe…