Niye Burun Deviasyon Ameliyatı Olunur?

0

Yazıma başlamadan önce, bunu bir reklam yazısı olarak değil gerçekten memnun olduğum ve hayatımda “iyi ki” yapmışım dediğim şeylerden biri gözüyle okumanızı belirtmek isterim. Burun deviasyon ameliyatı deyince akla hemen estetik geldiği için biraz da çekindim yazmaya aslında. Estetiğe karşı olduğum için değil hatta insan kendini ne şekilde mutlu hissediyorsa onu “yapsın”cılardanım ben. Sadece estetikli amaçlı soru gelirse çalışmadığım yer olacaktır onu belirteyim çünkü bende bir kırma, yontma, düzeltme işlemi yapılmadı.

Ben şöyle burnumdan derin nefes almayalı ne kadar olmuştur inanın bilmiyorum. Hani bazı eğitimlerde arkanıza yaslanın burnunuzdan derin nefes alın, sağ deliği kapatın, sonra sol deliği derler ya. Benim hep kapalı olduğu için bu egzersizleri hiçbir zaman yapamadım. Konuşurken ağzımdan nefes aldığım için sesim boğuk çıkar. İşim gereği hep konuştuğumdan artık bir sorun haline gelmeye başlayan bu durumu tetikleyen bir başka şey ise gittiğim kalp kontrolünde doktorun, bu şekilde nefes alamamamın kalbime çok zarar vereceğini söylemesiydi.

Yıllardır ailemin ısrarları, son zamanlarda kulak burun boğaz doktorumuz İrfan Gözübüyük‘ün ameliyat olmam gerektiğini söylemesi, gece artan horlamalarım hatta kendi horlama sesine uyanışlarımla beraber kalp doktorunun uyarısı beni epey harekete geçirdi.

Sondan başlayayım, bu kadar yıl boşuna beklemişim. Burundan nefes almak diye bir şey varmış, öyle ki nefes aldığımı mideme kadar inen bir serinlikle hissediyorum artık. Ben hiç nefes alamıyormuşum meğer, aldığımı sanıyormuşum.

Radyofrekans yöntemi ile konka küçültmesi de yapıldığı için genel anestezi altında yaklaşık bir buçuk saat süren – benimki o kadar sürdü –  burun deviasyonu ameliyatı, tıp dilinde “septoplasti”, ne ağrılı ne de sonrasında size eziyet veren bir operasyon. Zaten gelişen ameliyat teknikleri sayesinde artık operasyon sonrası da eskisi gibi meşakkatli olmuyor. Tampon yok yani daha açık yazmak gerekirse. Burnun iç yapısının şeklini alan incecik bir silikon takılıyor ve bir süre kaldıktan sonra ağrısız, zahmetsiz çıkarılıyor. Dikiş yok, pansuman yok.

Ameliyat sonrası doktorum bana kesinlikle bir merhem, damla, burun spreyi vermedi hatta bunlardan özellikle kaçınmamı söyledi ki kabuk yaparmış. Bu ameliyatı benimle aynı zamanda olan arkadaşlarımın çoğunda kabuk olması onların doktorlarının tüm bu takviyeleri verdiğinden mi bilmem ama bende kesinlikle kabuklanma olmadı. Bir ay boyunca sümkürme, buruna su çekmem de yasaktı.

Ben bir gece hastanede kaldım ama benimki tamamen kendi isteğim doğrultusundaydı. Biraz dinlenmeye ihtiyacım olduğu için hastaneye otel muamelesi yaptım yoksa kalmanıza gerek yok. Anlayacağınız öyle zor bir ameliyat değil ama ameliyat sonrası hemen gözünüz açılır gibi burnunuz açılmıyor, biraz sabır. Etkisini tam olarak altı hafta sonra görmeye başlıyorsunuz ve kesinlikle niye bu zamana kadar beklemişim diye kendinize kızıyorsunuz.

Bu yıl kendim için yaptığım iki önemli ameliyat için de doktorlarıma minnettarım. Güzel karşılayan, samimi ve basit bir dille konuşan, ameliyata kadar olan ilgisini ameliyat sonrası da gösteren, ulaşılabilir, özü sözü bir olup fark yaratan doktorlara saygım çok büyük, iyi ki varlar. O kadar soran oldu ki, Dr. İrfan Gözübüyük‘ü anlatmasam olmazdı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz